Bekir Bozdağ'ın Almanya'da konuşturulmaması  havuz medyası tarafından çarpıtılarak yansıtıldı. Gazeteler,Tv ler hep bir ağızdan Almanya bakanımıza izin vermedi propagandası yaptılar. Amaç açık,toplumun ayranını kabartarak,milliyetçi duygularını tahrik ederek evet'e oy taşımak.

Ne yazık ki, insanlar okumuyor,araştırmıyor, bu tip yalan haberleri test etmiyor. Kitle inanmaya eğilimli olunca da her türlü yalan gerçekmiş gibi kabul görüyor.

Almanya'da AKP politikacılarına veya bakanlara yasak masak yok. Herhangi bir engelleme de yok.Evet yanlış anlamadınız Almanya'nın Erdoğan veya AKP'ye yönelik özel,yasaklayıcı bir uygulaması yok. Metin Külünk, bir aydır Almanya'da şehir şehir gezip toplantılar yapıyor. Bir ay önce Başbakan Binali Yıldırım büyük bir salonda konuşma yaptı,en küçük engelle karşılaşmadı. On beş gün önce Mustafa Şentop  Avrupadaydı. Bir çok yerde konuşmalar yaptı. Bugün Nihat Zeybekçi Almanya'da ve Almancı Denizlilerin organize ettiği bir salon toplantısında konuşacak. Yani Almanya'nın iktidara yönelik ayrımcı bir uygulaması yok.

Öyleyse Bekir Bozdağ işi niye böyle oldu? Olay gayet açık ve basit. Almanya bir hukuk devleti. Alınan izne göre farklı uygulamalar var. Bekir Bozdağ için tutulan salon bir siyasetçi konuşacak diye değil, müzik,eğlence ve kültürel etkinlik için tutulmuş. Son anda Bozdağ konuşacak denilince Belediye izin vermemiş. Bunun nedeni bir;salonun farklı bir amaçla tutulmuş olması,iki Almanya'da salon kirasının yanında bir de mutlaka sigorta bedeli alınıyor. Mesela,  bir müzik eğlence programının sigortası bin Avro ise siyasi amaçla tutulan bir salonun sigorta bedeli bunun en az dört katı. Bu bedelden kurtulmak için  salon tutanlar genellikle siyasi etkinlik dememeyi tercih ediyorlar. Üçüncü sebep; güvenlik, bir müzik eğlence programı ile bir siyasi program aynı riskleri taşımıyor. Ona göre tedbir almak,güvenlik önlemlerini sağlamak  gerekiyor. İzin kültürel etkinlik,uygulama siyasi olunca ilgili makamlar -gerekli önlemleri alamadıkları için- toplantıya izin vermemişler. Ama her şeyi istismar eden AKP siyaseti  bunu da istismar etti. Bir avuç suda fırtına koparıldı. Almanya'ya tiyatral efelikler yapıldı. Niye? toplumu aldatmak,maniple etmek,karşıtlıklar üzerinden oy devşirmek için. Olayın doğrusu budur ve bir aydır saydığım isimler Almanya'da şehir şehir dolaşıyorlar,hiç biri de herhangi bir engelleme ile karşılaşmadı.

YENİ LİDER:AKŞENER

Referanduma az bir zaman kaldı. Evet diyenlere bakıyorum hala tek argümanları var,alternatif yok diyorlar. Demek ki bu saplantıyı kırmak gerekiyor. AKP'den oy çalacak,muhafazakar kitleye  işte alternatif dedirtecek bir liderliğin ortaya çıkması şart. Özdağ,Ogan,Aydın hepsi de değerli insanlar. Ama bu isimlerin hiç birinin AKP seçmeninden oy çalması mümkün değil. Bu şablona uyan tek isim Akşener. Bu referandumun kaderini AKP'ye kerhen oy veren kitleler belirleyecek. Akşener  liderliğini kabul ettirdiği ölçüde, hayır ihtimali yükselecektir. Onun için herkesten çok sn Akşener'in sahneye çıkması,öne alınması,işte alternatif diye takdim edilmesi gerekiyor. Alternatif yok algısı, ancak yine muhafazakar,milliyetçi, dini değerlere saygılı bir liderle kırılabilir. Akşener kitlelere kendini kabul ettirdi. Onun için engelleniyor,onun için ahlaksızca suçlanıyor. Fetö,metö  yalanlarının arkasında hep bu korku yatıyor. Emin olun, AKP'den bıkan kitleler için Akşener bir can simidi. Bu tek adam düzenini durdurmak da, biraz onun daha iyi takdimine,muhafazakar kitlelerin beklentilerine uygun  şekilde sunumuna bağlı. Akşener haftada bir konuşmamalı,her gün konuşmalı ve her gün işte alternatif diye  gündemde tutulmalı. Çünkü referandumun kaderi şimdiye kadar AKP de olup şimdilerde oradan kopmak için alternatif arayanlara bağlı.