Binlerce yıllık kültürel birikimleri medeniyet hamlesine dönüştürecek milli hareketin, önünü açma savaşımız bütün hızıyla devam etmektedir. Bu durumu anlamlandıranlarla yolumuza devam edeceğiz. Bu durumu anlamayan veya anlamak istemeyenler arkamızda dökülüp dağılacaklardır. Savaşımız zafere kadar devam edecektir.

Tarım Kentleri kurulacak. Tarlalarımızda iş önlükleri ile ziraat mühendisleri ve teknikerleri dolaşacak. Çiftçilerle elele verip, bilimsel tarımın nasıl nerde ne zaman uygulanacağını konuşacaklar. Verimin zirve yapacağı toprağı ıslah edecekler. İnsanlığın ihtiyacı olan”organik tarimı”Türkiyede gerçekleştirecekler. Ülkemizi dünyanın”organık tarım ülkesi” haline getireceklerdir.

Türkiye’nin hava limanlarına gökten kuşlar gibi süzülüp inecek dev yolcu uçakları..İçinden inecek binlerce insan” organik kahvaltı”yapmak için ülkemizin piknik alanlarına koşacaklardır.Turizm bölümü mezunları eşliğinde güvenlik içinde kahvaltı edecek yabancı misafirlerimiz.

Maden mühendislerimiz, inşaatçılar jeologlar topograflar büyük kurultaylar düzenleyecekler. Aylarca yeraltı ve üstü zenginliklerimiz tartışılacak. Dünya rezervinin%74 ülkemizde bulunan ”BOR” Madenini tartışacaklar. Yarınların sağlık ve enerji kaynağı, ülkemizin ve insanlığın geleceği kabul edilen BOR madenini bilimsel usullerle çıkarıp, işletme yolları geliştirilecek, konu ile ilgili bilim adamları yurt dışından geri çağrılacak, beyin göçü engellenecek. Ülkenin yetiştirdiği bilim adamlarına maddi manevi desteği sağlayıp, ülke hizmetine koyulacak. Tübitak’ın yaptığı denemeler göstermiştir ki, Sabun kalıbı büyüklüğünde BOR madeni, bir otomobile 18 bin km yol yaptırdığı söylenmektedir. Dünya rezervinin %74 elimizde bulunan BOR madeni insanlığın, ülkemiz ve insanımıza saygı duymasını sağlayacaktır

Din’i inanış ve ameller İmam MATURİDİ akidesinin şekillendirdiği anlayış doğrultusunda; Ahmed Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaşı veli ve Yunus Emre algısında belirlenecektir. Ülkemin bütün ibadet merkezlerinde din görevlileri bu anlayış doğrultusunda hareket edeceklerdir.

Türkiye’nin turistik alanlarının her noktasına, Mevlana’nın, Yunusun, Bektaşi nın ve Yesevi nin  “DİNLENGAHLARI” İnşa edilecek, İngilizce, Japonca, Rusça Almanca vs konuşabilen ilahiyat görevlileri aracılığıyla, Türk din algı ve anlayışı aktarılacak. Yarattığı sanayi medeniyetinin boyunduruğunda acı çeken çağdaş insanlar, bu Dinlengahlarda, gönül isyanlarını bastıracak huzura kavuşacaklardır.

Bedevi algı ve anlayışından kendini bir türlü kurtaramayan Diyanet işleri başkanlığı lağvedilecektir. Hz Muhammed (sav) Veda hutbesi ile Şeyh Edebilinin Osman Gaziye nasihatini Kültür bakanlığı aracılığı ile bütün dünya lider ve yöneticilerine ulaştırılacak, duyulması be bilinmesi sağlanacaktır.

Milli Eğitim, ülke çocuklarının okul çağına gelenlerini alacak, yüksek okul bitene kadar sağlık, yeme, içme barınma giyinme dahil her türlü gideri Devlet tarafından karşılanmak kaydıyla eğitilecekler, kabiliyetlerine göre ayrılarak ülke ve insanlığın hizmetine sunulacaktırlar.

Tarım ve Madencilik bilimsel usullerle yapılacak üretim ve tüketim projesi ile, kişi başına düşen milli gelir,20-30 bin dolar seviyelerine çıkacak, İşsizin, Aşsızın, Eşsizin, Yoksulun ve kimsesizin kalmayacağı, herkesin eğitim alabildiği, herkesin özgür bireyler olduğu kalabalıklar ülkesi haline geleceğiz.

Kız çocuklarını diri-diri toprağa gömen,Kadınını zengin ve soylulara”üstün nesep”alma sapıklığına düşmüş,Bedevi anlayışının ülkemiz ve insanlarımızdan uzak tutacağız.Çocuk gelinler olmayacak.Kadınlarımız dövülüp  öldürülemeyecek.Kadınlarımız özgür,eşit ve eğitimli bireyler olacak.Tıpkı Türk toplumunun bozulmamış şeklinde olduğu gibi..Mutlu olacaklar mutlu yaşayacaklar.

Son bağımsız Türk devletini Sosyoloji bilimini ülkemize kazandıran Ziya Gökalp, Atatürk iradesi ile bilimi birleştirip kurdu. Alparslan TÜRKEŞİN Doktrinindeki İLİMCİLİK maddesini Ülkücü irade ile birleştirip, Turan’ı kurabiliriz

Binlerce yıllık kültürel birikimleri medeniyet hamlesine dönüştürecek, milli hareketin önünü açma savaşımız, bütün hızıyla devam etmektedir. Bu durumu anlamlandıranlarla yolumuza devam edeceğiz. Bu durumu anlamayan veya anlamak istemeyenler arkamızda dağılıp gideceklerdir. Savaşımız zafere kadar devam edecektir.