Eksiklik midir? Bilemiyorum!.. Magazin, Tv eğlence ve (paparazzi) lak lak programlarını takip etmem. Gazetede bir makarna reklamıyla ilgili haber ve durum dikkatimi çekti.  Esra EROL’u bilmeyeniniz, duymayanız yok. Evlilik programlarının yıldızlık Oskar’ı… Hatun kişi reyting mucibi, şu evlilik programlarının 1. sınıf ismiymiş. Hanımefendi, o kanaldan bu kanala izdivaç oturumları transfer piyasasının gözdesi ve aldığı ücretler hasebiyle küçük dilinizi yutturacak cinsten para ila şöhretin sahibidir.

Evvel bir hususu önceleyim ve bilgi babında paylaşarak magazin sathında sübut eden cehaletimizi tamir edelim.  Esra Erol isimli Tv yüzü hatun kişi, eski bir kabadayının oğluyla evli olup 2 çocuklu hanesinin sahibidir. Kocasının yapım şirketi ya da ajansı bulunuyor-muş.. pek incelemedim ve Google’da encamını araştırmadım; affola!.. Bu ajans yahut vb iş bünyesinde, Esra Abla günlük 50 Bin lira akçe mukabili; ATV Kanalında flört, nişan, evlilik bahisli formatıyla ayda 1 milyon 100 bin lira (kürümek/oymak ) hakkediş eyleyip, dünyalık nafakasını temindedir. Hanımefendinin bey’i de aynı bedel mukabili rızkını çıkaracak ve ATV isimli Darphanenin bu BEYN-EZ ZEVCEYN kumpanyaya keş 2.200.000 Tl haş edeceği malumattır. İş bu haberi okuyunca ayda 1860 tl den çok para kazanamamış bir Türk Ülkücüsü olarak fena şaşaladım. Çok affedersiniz; bu argoyu ilk ve son kez yazımda karalamak isterim ki “manyak para” dedikleri şey havsalada bu olsa gerek!

Esra Erol demiş ki mealen: “ Jeep (Cip) arabamla yolda seyir esnasında ne zaman yanımdan metrobüs geçse ağlarım.” Metrobüs içinde tepiş tepiş gitmenin üzücü yönünü verdiği mülakat ile bize hatırlatması, cip arabasının perspektif genişliğine işaret eder; çünkü metrobüs uzun bir toplu taşıma aracıdır. Ey arkadaş; karbonhidrat ihtiyacımız sebebiyle milyon akçe kazanmak bir tarafa; makarna müessesi olarak, gönlünde acıma ve gözünde damla yaş insiyakını duyan bu nisaya nasıl milyon lirayı feda etmezsiniz! Bilmem kaç saniye makarna göstereceğim fonlu reklam içün ancak Esra Erol’a 3 milyon lira verilebilirdi.. doğru karar; alkışlıyoruz! Burcu Esmersoy karbonhidrat konseptine uygun kaçmasa da ikinci bir şık olabilirdi, mesela…

Ey halkım.. ipti yüce Allah, sonra siz var ettiniz bu güzel ekran hatunlarımızı. Esra Erol ve gibilerinin tarih ila beşeriyet karşısında yüklendikleri misyon zinhar mukayese edilemez! Aklen ve ruhen (dünyada bilimadamı zümresine nasıp) ilk, Türk vatandaşı Nobel’li Aziz Sancar’a verilen 8 milyon Kron, döviz endeksinde 3 Milyon liraya tekabül edecek ve yüzümüzün nuru Esra Erol’a bizim makarnacılar daha az para verecek.. öyle mi? O gitsin de laboratuvarda genlerle debelensin; bizim zevce, makarna gibi hayati ihtiyaçlarımız yanında bu sığ mukayeseli tartışmalara girmeyelim. O MAKARANA reklamı ki küçük bir aile yıldızını Esra Erol annesiyle, bize kazandırma bahtı yaşatmaktadır.

Ayda vasati 2700 tl maaş alan 7/1 öğretmenim; Esra Erol ile İzdivaç’sız kalsan senin tedrisatından ben şüphe ederim. 4000 Tl maaşla kamu hastanelerinde dayak, dikiş ve ölümle dans eden DOKTOR; biliyorum ki EEİ programı dâhilinde senin tetkik, tedavi, ameliyat becerin yükselmekte ve Türk Sağlık Sitemi sınıf atlamaktadır. Türk Doktoru; ACİL önünde bir dengesizin BIÇAK darbelerinde hayatın sönse de EEİ programında evlenip çoluk çocuk sahibi olacak, aklı arşa vuran vatandaşların doğan bebelerine Esra Erol ile İZDİVAÇ programında merasimle senin adın konulacaktır. Bilelim ki ayda 1 küsür Trilyon para kazanan Esra iş bu sebep uykusuz kalır, düşünür ve akleder. 2500 lira maaşla devlete hizmet etmek isteyen MEMUR; performans ve değerleme ölçütünde EEİ kriteri senin en kıymetli değerleme mikyasındır; bu hazineden mahrum bırakılmayacaksın; TÜKETİM TOPLUMU ADINA iyi ki varsın ESRA! Elan bölücü, hain ve çiyan meşreplilerle kan uykusunda nöbetleşen POLİS ÖZEL HAREKÂTÇI yiğit BOZKURT; devletin mücavir alan ve OHAL kapsamında kümülatifte 4500 lira maaş tayin etmesi bir yana; BAYRAK, MİLLET ve VATAN hamasetinde(!) verdiğin mücadelenin kıymetsizliği bir tarafa(!) EEİ=ESRA EROL İLE İZDİVAÇ olmasa ve makarna yenmese ülkenin bölüneceği gerçeğini hatırlamak lazımdır.

Tüketim toplumu=Kötülük toplumu

Magazin, eğlence, fetva, dindarlık, milliyetçilik, hıyanet… Düşünelim; bir toplum var mı ki bütün haslet, kavram ve kültür dünyasında bizim kadar ifrata kaçsın! Bu toprakların üstünde yaşayan Türk’ün bir değeri yok ki toprağın altında yatan emekçiye, şehide hülasa insana kıymet verilsin. Allahsız düzenin dini kitabı yoktur. ATV isimli kanal kimlerin elinde belli değil mi? Şimdi ellerine aldıkları medya gücüyle ALİ KIRAN BAŞKESEN olanlar, dün garip-gureba, yetim-yoksul ahı üzerinden MAĞDURİYET kilisesinin günah çıkarılan PAPAZLARIDIR. Ali Tatar, iftira ve komplo girdabının şehidi olurken ağlamasını bilmeyen bu fasık toplum, İZDİVAÇ programında ayrılanlar ağlasın çay içenler evlensin diye bir nevi CİNNET, KÖRLÜK ve  İHANET sıralarının sakinleri olmuş. Ayda ortalama 1300 Türk Emekçisinin kazandığı parayı sıcacık stüdyoda mabadını serip “vıdı vıdı” lak lak ile cukka edenlerin MÜSEBBİPLERİ.. FAİLLERİ, her çeşit dünya görüşünün SOYUZLARIDIR!

Müslüman mısınız? O halde hakkı hukuku tanımadan, bu uydurma ve tüketici zavallılaşmanın fenomen icatları bir yerinize kaçarken FETVA EHLİ ULEMA tayfanıza bir çimdik atmayı düşünün de belki dininizin hakkını verirsiniz. Fakir Fukara edebiyatına mehir verenler, bu ülkenin bizatihi fakir fukarasıdır. Kimlik, idrak ve her nevi yozlaşmanın en dramatik sahnesi Türkiye üzerinde perdelerini aralıyor. Esnafı sahtekâr, sermayesi rantçı, düzeni müflis harcından kuru olan SİSTEM HALA AYAKTADIR. Bir gün, Tv kanallarında İZDİVAÇ programlarıyla MEŞGUL bırakılan bu ahaliden KURTULUŞ adına umutvar olmak pek ahmakça tavırdır. KURTULUŞ için evvel emir artık kendini, ufkunu ve iradesini tamamıyla TÜKETİM sarmalına kerhane kılmış kalabalıklardan KURTULMAK zorundayız. Acun’la, Beyaz’la, Deniz Seki ve Esra’yla bilmem ne gündemi kafasına boca edilen bu yığınlar BOZGUN kimliklerin SAHA İŞGALCİLERİDİR.

EZİLENLER zincirlerini kıramıyor. Akıl, tarih, mücadele ve bilgi toplumumuzun sahaf tezgahında bıraktığı sararmış sahifeler… Bugün Ak Parti gibi gücü eline alarak, ALLAH KORKUSU(!) ile iktidar çeşmesinde TESTİSİNİ dolduranlar, SİSTEM sömürüsüne hangi itiraz ve eylem iradesi koymuşlardır? Gözlerimizin içine baka baka yüzlerce insanın hakkı hukuku çiğnenir. Milyonlarca EMEĞİN teri, namusu sömürülür. Safahat, azgınlık, tamah sürgit devam eder. Sonuç gösteriyor ki: CUMHURİYET, CEHALETLE SAVAŞI KAZANAMAMIŞ DURUMDADIR. Popüler yaşayışın kitapsız, meraksız, sorgusuz yığınları televizyon karşısına mıhlanır, Esra milyonları alır ve DÜZEN bizi DÜRTMEYE devam eder.  

Her nevi İKTİDAR tercihliğinde SONUÇ kendini DÜZENİN DEVAMINDAN yana karar kılarak ifade eder. Bu milletin kendine yaptığı kötülüğü ne Kürtçüler, ne dinsizler ne de ötekiler yapmamıştır. Adına ister toplum mühendisliği deyin; umurumda değil. Gerçek o ki bizler yeniden bir TOPLUM İNŞAA ETMEK ZORUNDAYIZ. Her yüz metrekaresine ahmak ve hırsız, soysuz yığının düştüğü bir memlekette şeyinizi düşünüp İZDAVAÇ etmeniz işin tabi sonucudur. Elbette Esra Erol hanım.. siz sebep değil; idiot yaşayışın sonucusunuz. Boş verin yarınlar elbette sizlere değil, İSYAN çocuklarının haykırışına kulak verecektir.

Esen kalın!