Sızısını yüreğimizin derinliklerinde hissettiğimiz bir acı daha yaşıyoruz ne yazık ki. Gözlerimiz doluyor, boğazımız düğümleniyor, kelimeler ağzımızda tıkılıp kalıyor ama elimizden bir şey gelmemesinin çaresizliğiyle kahroluyoruz. 28 vatan evladını daha devlet-millet düşmanlarının kirli tuzaklarına kurban vermiş olmanın üzüntüsüyle de kavruluyoruz.

Bu hain saldırıyı her kim yaptıysa devletin emanetçilerine apaçık bir mesaj veriyor, diyor ki : “Siz 1000 odalı lüks sarayınızın cafcaflı döşenmiş parıltılı salonlarında “BAŞKANLIK” planlarına kafa patlatıp, bunu dikte ettiğiniz elemanlarınız meclisinin komisyonlarında emirlerinizi yerine getirmek için mesai harcıyorken, biz başkentinizin göbeğinde, güvenlik önlemlerinin en yoğun olduğu bölgede, bombamızı patlatır sizi gaflet uykunuzdan uyandırırız.”

Bu insafsızlıktır, vicdansızlıktır.

Memleketin onca sorunu dağ gibi yığılmış masada beklerken, saraydan kumandalı AKP vekillerinin gündemlerinin baş maddesinin “BAŞKANLIK” olması insafsızlıktır.

“AÇILIM” ihaneti neticesinde şehirlerimiz mühimmat yatağına dönmüşken, her gün birer ikişer koçyiğidimiz mübarek vatan toprağıyla örtülürken, milletin emanetçilerinin hala makam mevki derdinde olması vicdansızlıktır.

Son dönemde ülkemizde peşi sıra yaşanan bombalı terör eylemlerini engelleyemeyen, milletle dalga geçer gibi iş bittikten SONRA saldırganların kimliğinden olay yerine geldikleri taksiye, nerede kaç gün kaldıklarından kahvaltıda yedikleri sucuklu yumurtaya kadar kamuoyunu bilgilendirebilen, kendini patlattıktan hemen SONRA canlı bombanın kimliğini belirleyebilen, vatandaşın gözünde gün be gün değeri düşen İstihbarat teşkilatımızın ısrarla ve inatla aynı yöneticilerle devam ettirilmesi insafsızlıktır.

Ve her terör olayından sonra “sabrımızı zorlamayın”, “asla geri adım atmayacağız” gibi şakşakçı açıklamalar yapıp , aradan geçen zamanda Türk Milletinin önüne somut , elle tutulur gözle görülür kısaslar, karşılıklar, cevaplar koyamamak ta, açıklamalarla telkin etmeye çalıştığınız milleti kandırmak olduğundan en büyük vicdansızlıktır.

Siz oradasınız devletin başındasınız diye bizler günlük yaşantımıza devam ederken, 28 vatandaşımızı daha kaybettik işte…

28 anayı, babayı, eşi, evladı, nişanlıyı, dostu, arkadaşı, komşuyu, komutanı, abiyi, ablayı daha anayasada yazan “Devlet vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korur” maddesine rağmen koruyamadınız.

Biz çocukken “tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönmeli yurdumda” diye söylenen bir çocuk şarkısı vardı. Ve artık lütfen : “Tohumlar fidana, FİDANLAR istihbarata, istihbaratlar eylemlere engel olmalı yurdumda”

Bütün şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet bahçeleri olsun…