AKP’nin araştırmalarını yapan ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, referandumda MHP’deki fire beklentisiyle ilgili Uslu, “Esas MHP’de sorun var. MHP tabanına sorduğunuzda yarısı zaten oy vermeyeceğini söylüyor. Bir de kararsız olanlar var. Onlardan da fire olması durumu yüksek” dedi.

Uslu, ayrıca referandum anketlerinde "evet" ve "hayır" oylarının başa başa gittiğini de sözlerine ekledi.

Referanduma ilişkin merak edilen soruları ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, Yavuz Oğhan’dan 'Bidebunudinle' programında yanıtladı. Uslu, 16 Nisan'da yapılacak referandum ile ilgili olarak uluslararası krizlerin iç kamuoyunda belirleyiciliği olmadığına işaret etti.

DIŞARDAKİ KRİZ İÇERDE OY ARTIRIR MI?

Uslu 2009’da İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, eski Başbakan ve şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres arasında yaşanan ‘one minute’ krizini örnek göstererek, uluslararası krizlerin iç kamuoyunda belirleyici olmadığını vurguladı.

İsrail ile yaşanan krizden 60 gün sonra Türkiye’de belediye seçimleri yapıldığını hatırlatan Uslu, AK Parti’nin 9- 10 puan civarında oy kaybettiğine dikkat çekerek, ‘uluslararası krizlerin en derinleştiği’ anlarda dahi, söz konusu krizlerin iç kamuoyu için belirleyici olmadığının altını çizdi.

Uslu 2009’da Davos’ta yaşanan krizi, günümüzde AB ülkeleri ile yaşanan krizle mukayese ederek şöyle konuştu: Herkes o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrının çok doğru olduğu ve doğru bir duruş gösterdiği konusunda hem fikirdi. Ama orada hak veriyor olması aynı zamanda gelip belediye başkanlığı seçiminde AK Parti adaylarına oy vermesi sonucunu doğurmadı. Seçmen ikisini birbirinden ayırdı.”

ESAS SORUN MHP’DE VAR

MHP-AKP işbirliğinin referanduma etkisini değerlendiren Uslu “Esas MHP’de sorun var. AK Parti büyük oranda konsolidasyonu sağladı aslında. MHP tabanına sorduğunuzda yarısı zaten oy vermeyeceğini söylüyor. Bir de kararsız olanlar var. Onlardan da fire olması durumu yüksek. MHP tabanın önemli bir kısmı MHP’nin üst yönetiminin değişmesi gerektiğini söylüyor” dedi.

MHP seçmeninin oy oranına da değinen Uslu “Şu an ‘Evet’ oyları üçte bir civarında görünüyor. O da yüzde 10-11’lik bir partide 3 puana denk geliyor. Esas nokta, yüzde 63 gibi bir rakamın gerçekleşmeyecek olmasının temel nedeni MHP’deki bu durum. AK Parti’de fire oranı çok düşük gözüküyor” dedi.

‘CHP YAPILABİLECEK EN İYİ KAMPANYAYI YAPIYOR’

Uslu, CHP’nin logosuz, parti adını kullanmadan yaptığı referandum kampanyası için de olumlu değerlendirmelerde bulunurken, söz konusu kampanyanın referandum dengeleri etkilemek bakımından yetersiz olabileceğine işaret etti. Uslu CHP’nin referandum kampanyasına dair “Bence CHP yapılabilecek en iyi kampanyayı yapıyor. Parti kimliğini tamamen bıraktı, polemiğe girmiyor. Duruşu ve söylemiyle ikna yeteneğini kullanmaya çalışıyor. CHP’nin yüzde 25’lik oy potansiyeliyle yüzde 40’a çıkması gerekiyor ki, ‘hayır’ dedirtebilsin. Çok zor bir iş yapıyor ama bence en rasyonel kampanya yöntemini uyguluyor. Ama kendi oyunun üzerinde bir topluluğu ikna etmeyi başardı” değerlendirmesini yaptı. Öte yanda Uslu CHP’nin yaşadığı sıkıntılara da değindi.

Uslu ana muhalafet partisinin kampanyasıyla ilgili olarak “Muhalefet şu ana kadar ülkede olan biten her şey çok kötü. Çok kötü yönetiliyor diyordu. Hükümet şimdi ‘bu sistem içerisinde biz elimizden gelenin en iyisini yaptık. Bu sistem ülkenin ayak bağı ve bundan kurtulmalıyız. Her zaman yüzde 50 alan iktidarın da gelmeyeceğini düşünürseniz koalisyon krizleri kapıda. Niye bu krizleri yaşayalım gelin değiştirelim’ diyor. Ama şimdi de muhalefet ‘hayır değiştirmeyelim’ diyor. Bu savunulması çok zor bir durum. ‘Siz yönetemiyorsunuz’ tespiti artık kurtarmaz. CHP’nin açmazı burada başlıyor. Bir taraftan her şey çok kötü gidiyor diyor ama bunun sistemik bir kriz olmadığını iddia ediyor. ‘Sistemin sorunu yok sizin sorununuz var’ ifadelerini kullandı.

‘EVET YA DA HAYIR DİYEMEYİZ’

Bazı anketlerde ‘evet-hayır’ oylarının başa baş gittiğine de değine Uslu, anketlerdeki değerlerin birbirine çok yakın olduğunu söyledi ve “Oy farkı çok küçük olduğu için evet ya da hayır diyemeyiz. Bu fark, siyasal olarak anlamlı olabilir ama istatistiksel olarak bir anlam taşımıyor” açıklamasını yaptı.

Referanduma katılım oranını da değerlendiren Uslu “Rekor olmasa bile yüksek bir katılım olacak. Yüzde 85’ler oranında bir katılım olacağını öngörüyorum. Sandığa gitmeyeceğini söyleyenler çok az. Ama katılımın yüksek olmasının ‘hayır’ oyunu artıracağını da düşünmüyorum”‘ dedi.

Editör: TE Bilişim