İşte o mektup;

Sayın Cumhurbaşkanım, her zaman dediğim gibi makamınız bu milletin namusudur, benimde namusumdur.

Devletimiz yurtiçi ve yurtdışı ateş çemberinden geçerken Yedi Kısım seçimlerinden sonra zaman zaman bana yapılan yanlışlar dolayısıyla dozunu aşan eleştirilerde bulundum.

Bazen de adam gibi dimdik yanınızda oldum.

 Özellikle 15 Temmuzdan sonra basında size yönelik en ufak bir kelime kullanmadım.

Odamda bazen geçmişinizle ilgili hatalarınızı dile getirdiğimi bilmenizi isterim.

Dünyada hastaya saygı duymayan kim olursa olsun, hele ki bunlar yemin etmiş doktorlar ise yazıklar olsun.

Devletimiz savaş halindeyken milletin yetkisiyle Başkomutan olduğunuz bilinmektedir, savaşın dışında Başkomutanım değilsiniz.

Savaşın dışında her ne kadar emrinizde de olsa başkomutan Genelkurmay Başkanıdır.

Bu benim ilkemdir.

Anayasa paketinin meclisten geçerek onay alması (ilk dört madde hariç) size verilen yetki 1876 1. Meşrutiyet yetkilerinden çok daha geniştir.

 Dilediğiniz zaman meclisi fesih edebiliyorsunuz.

Referandumda Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi,MHP’den kopan muhaliflerin oylarının %15-16 yı bulacağının farkında mısınız?

HDP beni alakada etmez ,ancak %11 oyu var ,CHP’nin (Marksistleri beni alakadar etmez) ancak ulusalcılar ve Atatürkçüler alakadar eder onlarında %26 oyu var.

Devlet Bahçeli’nin düne kadar sizi vatan hainliği ile suçladığını ne çabuk unuttunuz?

Bahçeliye güvenirseniz MHP oylarıyla ilgili ayazda kalabilirsiniz.

Belki %4-5 oy size akar.

Bürokratlarından Mehmet Belviranlı bana her yerde kumpas kurdu, en son Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde yaptığı gibi.

Efendim bu kişiyle ne ilginiz var ?

Sürekli sizi hedef göstermesine rağmen bir herif gibi konuşamayan Adalet Bakanınız eliyle, koluyla, vücut diliyle, ses tonuyla saraydaki zarif harem ağalarına benziyor ve bu kişiyle ilgili işlem yapmıyor.

Aziz Türk Milletinin adalet bakanı sesi gür çıkar, elini masaya vurur,geri adım atmaz. İçişleri Bakanı ve Dışişleri bakanı gibi.

Bakın sayın Cumhurbaşkanım Allah ve Allaha teslim olmuş bir mümin dilden Allah'ı sevip gönülden Allah'ı sevmeyeni, Allah ve Allaha teslim olmuş mümin sevmiyorsa, O kişi Allah'ı dili ve kalbiyle sevmiyorsa, dini politikaya alet ediyorsa bende onu sevmiyorum.

Oğlunla ilgili bir lafı 15 Temmuz evveli söylemiştim, Konunun arkasında sen çıkarsan diye belirttiğim mahkeme zaptında bellidir.

Sana asla fiziki düşmanlık beslemedim Cumhurbaşkanı olduğunuz için hiçbir zaman bunu düşünmedim.

Ancak çocuklarınızla ilgili 15 Temmuz öncesinde bir laf etmiştim.

Doğrudur.

 O günün koşullarında söylediğim sözümün arkasındayım.

Bu gün ondört hastalıktan dolayı Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastanesine gönderildim doktorlar (başhekimlik) beni tedavi için kabul etmediler ayrıca üç saat boyunca otobüs içerisinde bekletildim.

Daha önce Koah rahatsızlığı ile ilgili aldığım çeşitli raporlar eklenerek yollandığı için, Bolu'nun havası kirli ve %85-90 yıllık nem oranı var diyerek başvuru yapmama rağmen ve %45’in üzerinde yatamaz raporuma rağmen Mehmet Belviranlı tarafından bu raporlara ilişkin başvurularıma cevap verilmedi.

Daha önce kabul etmediğim bir hastalıktan dolayı Kartal Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’ne kumpas kurulmak amacıyla yollandım.

Bu benim isteğim dışında olmuştur,ben daha öncede belirttiğim gibi Allahtan başka hiçbir kimseye biat etmem.

Vatandaşlık görevim neyse bu devletin yanında olurum.

Türkiye ve Dünya kamuoyuna saygılarımla duyrulur.

Ekler: 1. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’ne sunulmuş hastalıklarımla ilgili rapor.

2. Bolu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yurtseven’in yazdığı Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastahanesi’ne sevkimle ilgili yazısı(sayı:2017394)

3. Tarafımca kabul edilmeyen Maltepe L tipi Ceza İnfaz Kurumuna sevk kağıdım.

 4. 14 hastalığımla ilgili kurul ve dört yüz sayfalık hastalık süreçlerimle ilgili raporlarım (cezaevi doktorunun Kartal Eğitim ve Araştırma Hastahanesine yollanan ön bilgi raporum)

5. 19/12/2016 tarihli koah hastalığımla ilgili başvurum.

6. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastahanesi Başhekim yardımcısının yazdığı sevk yazısı.

NOT: Sayın Cumhurbaşkanım milletin kralı değil de hizmetkarı olursanız Allah yardımcınız olsun benim için her türlü ve her yerde kullandığım bu sözlerim sizleri rahatsız ettiyse , ya kininizi bilinç altınızda ki labirentlere kilitleyin yada beni öldürtünüz.

Diyorsunuz ya ‘’aslen Doğu Karadenizliyim, Kasımpaşalıyım ve aktif mücadele ettim’’ 12 eylül öncesi bir iki gün hapis yatmakla nasıl aktif mücadele ettiniz?

Benim gibi ailesinden iki şehit vermiş, bombalama ve kundaklamaya maruz kalmış, arkadaşlarını gözünün önünde kaybetmiş biri olarak üç ay boyunca işkence görüp dört yüz komünistle tek ceza yattınız mı?

Yakın arkadaşınız Selahattin Yazıcı bunlara şahittir hatta manevi abiniz olan, yarı yolda bıraktığınız Erdoğan Aslan benimle hapis yatmış bir dostumdur.

Ama siz dostlarınızı yarı yolda bırakıyorsunuz.

Merhum Adnan Şenses’in cenazesine bile gitmediniz. Dost büyük suç işlemediği sürece ufak tefek hatalar görülmez.

Kalkavan yüzünden benimle aranız açıldı, ama siz onun cenazesine gitmediniz. İnsan büyüdükçe, güce eriştikçe nefsine teslim olmayıp ufak tefek şeyleri görmez ise o zaman bu aziz milletin gönlünde taht kurar.

 Hala mı bu günkü Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastahanesi kumpasını kuranlara hesap sormayacaksınız?

 Saygılarımla arz ederim.23.01.2017

Editör: TE Bilişim