Bilindiği gibi mafya “Gazete patronlarının, basın kuruluşu sahiplerinin geçmişte olduğu gibi elleri cebinde pijamalarıyla liderlerimizi evlerinde karşılayamaması için, bu ülkenin onurlu bir vatandaşı olduğumdan dolayı mutlaka 'Evet' diyeceğim. demişti.

Ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, ise kendinden beklene büyüklüğü göstererek "Referandum ile ilgili kararı ne bir kabadayı ne de şaibeli bir insan vermeli ve kitleleri yönlendirme şansına sahip olmamalıdır.  Ama suç işlemiş bir insan bile vatan sevdalısı olamaz diye de bir kaide yoktur."

Öte yandan Çakıcı “BAHÇELİ’YE GÜVENİRSENİZ AYAZDA KALABİLİRSİNİZ” demişti

“Devlet Bahçeli’nin düne kadar sizi vatan hainliği ile suçladığını ne çabuk unuttunuz? Bahçeli’ye güvenirseniz MHP oylarıyla ilgili ayazda kalabilirsiniz. Belki %4-5 oy size akar” diyen Çakıcı sözlerine şöyle devam etti:

“Aziz Türk Milletinin Adalet Bakanı sesi gür çıkar, elini masaya vurur, geri adım atmaz. İçişleri Bakanı ve Dışişleri bakanı gibi. Bakın Sayın Cumhurbaşkanım Allah ve Allaha teslim olmuş bir mümin dilden Allahı sevip gönülden Allah’ı sevmeyeni, Allah ve Allah’a teslim olmuş mümin sevmiyorsa, O kişi Allah’ı dili ve kalbiyle sevmiyorsa, dini politikaya alet ediyorsa bende onu sevmiyorum. Oğlunla ilgili bir lafı 15 Temmuz evveli söylemiştim, Konunun arkasında sen çıkarsan diye belirttiğim mahkeme zaptında bellidir.”

Bugün yayınlanan açıklamasında benzer bir açıklama yapan Çakıcı"16 Nisan’da ülkemiz referanduma gidiyor. Bugüne kadar evet ve hayırla ilgili hiçbir insanı yönlendirmedim, yönlendirmem de. İnsanlara Rabbimin vermiş olduğu en büyük hazine insan beynidir. Rahmani ve doğru kullananlara ne mutlu. 16 Nisan’dan evvel yapacağım veya yönlendireceğim herhangi bir şey devleti bu süreçte sıkıntıya sokmaktır. Aylardır sessiz kalmaktayım. Sandıktan çıkacak millet iradesine herkes gibi benim de -evet veyahut hayır- sonucuna saygılı olmam ve herkesin saygılı olması vatandaşlık görevidir.​"dedi

İşte o açıklama

Küresel üst akıl genelde İslam coğrafyasında ve az gelişmiş ülkelerde Sovyetlerin iflasından günümüze kadar özellikle İslam dünyasını, yaşadığımız coğrafyayı ve ülkemizi kan gölüne çevirmiştir.

Toprağı bol olsun mu diyelim, toprağın bile kabul etmediği Samuel Huntington denilen bir sapığın  medeniyetler çatışması makalesini gündeme alan, dünyayı yöneten küresel üst akılın patronları kendilerine İslam’ı düşman seçerek, dünyayı kan gölüne çevirmişlerdir.

16 Nisan’da ülkemiz referanduma gidiyor. Bugüne kadar evet ve hayırla ilgili hiçbir insanı yönlendirmedim, yönlendirmem de. İnsanlara Rabbimin vermiş olduğu en büyük hazine insan beynidir. Rahmani ve doğru kullananlara ne mutlu. 16 Nisan’dan evvel yapacağım veya yönlendireceğim herhangi bir şey devleti bu süreçte sıkıntıya sokmaktır. Aylardır sessiz kalmaktayım. Sandıktan çıkacak millet iradesine herkes gibi benim de -evet veyahut hayır- sonucuna saygılı olmam ve herkesin saygılı olması vatandaşlık görevidir.

Sayın kamuoyu 35-40 yıldır beni tanımaktadır. Türkiye ve yurtdışında kaldığım süreçte kafama koyduğum her şeyi yapmış olduğum yabancı gizli servislerin Türk İstihbarat Teşkilatlarına kişiliğim ve karakter analizim bilinmektedir.

Ülkemizin batılı gizli servisler, onların yerli işbirlikçileri PKK, D-HKPC her türlü komünist terör örgütü, İslam’ın ve insanlığın düşmanı olan batının yönlendirmesiyle oluşan terör örgütleri olduğu bilinmektedir. Bunlar ülkemize zarar verirken 13 yıl boyunca milliyetçiyim diyen Atatürkçü ulusalcıyım diyen  bazı liderler sonunda dönüş yapsa bile geçmişte yapmış oldukları hataların ne ben ne e benin gibi düşünenler unutursalar vatana ihanet edenden hiçbir farkımız kalmaz.

Rabbim Aziz Türk Milletini, devletimizi, kendine inanan ülkemizdeki, tüm dünya coğrafyasındaki temiz Müslümanların yar ve yardımcısı olsun.

Not : Devleti yönetenler, vatana ihanet eden, son kertede dönüş yapan, mezhebi belli olmayan gelecek zaman diliminde sıkıntı yaşarsalar sakın hataya düşmeyin.

Alaattin Çakıcı

Editör: TE Bilişim