Yeniçağ'dan Salim YAVAŞOĞLU'nun haberine göre  Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) Yaz Kararnamesi'ni yayımladı. Kararname ile birlikte 780 hakim ve savcının yeri değişti. 16 Nisan referandumuyla yapısı değiştirilen ve üyeleri partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Meclis tarafından atanan HSK ilk kararnamesinde yargıda büyük bir kıyıma imza attı. Kararname ile, yargıda önemli önemli görevlerde bulunan milliyetçi, ulusalcı, ülkücü ve sosyal demokrat hakim, savcıların tasfiye edildiği iddia edildi. Yargıçlar Sendikası üyesi 9 hâkim ve savcıyı süren HSK, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çatı iddianamede siyasi sorumluluğa işaret eden Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen gibi kritik görevler yapan isimleri de pasifize etti.

Yargı çevrelerinden kararnameye büyük tepki geldi. Bir yargı mensubu; bu kararnameyi ülkücü ve ulusalcıların kıyıma uğradığı bir kararname olarak değerlendirdiğini belirterek, "Unvanlı olan en az 35-40 arası hakim ve savcının yeri değiştirildi. FETÖ soruşturmasında canla, başla çalışmış başsavcılık yapmış arkadaşlarımız var. Herhalde onlar kullanıldı ve şimdi de bana göre bir kenara atıldı. Muğla Başsavcısı Necip Topuz mesela. Cumhurbaşkanı'na Suikast TİM'i soruşturmasını bizzat kendisi yöneten Başsavcı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi davasının 211 sayfalık iddianamesini hazırlamıştı. Şimdi Yargıtay'da etkisiz  bir göreve verildi. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra FETÖ'yle ilgili gözaltıları başlatan Manisa  Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, Yargıtay'da pasif bir göreve verildi. İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili Hüseyin Aksu var. FETÖ'cülerin hedefi olan bir ülkücü. Bakırköy Adliyesi'ne düz savcı olarak verildi.

Bakırköy Başsavcı Vekili Ekrem Türkoğlu, düz savcı olarak Çağlayan'a verildi. Çağlayan'da FETÖ duruşmalarını takip eden, duruşmalara çıkan Başsavcı Vekili Fatih Karakuş, Büyükçekmece'ye düz savcı olarak verildi. Bakırköy Başsavcı Vekili Mustafa Hakan Uyar, Gaziosmanpaşa'ya düz savcı olarak verildi. Bunların hepsi ülkücü" bilgisini verdi.

Başka bir yargı mensubu ise şunları söyledi: "Bu kararname için şunu söyleyebiliriz. Anlaşılıyor ki bu kararname yargıda etkin pozisyonda olan ülkücülerin, sosyal demokratların ve ulusalcıların toplu halde tasviye edilmesi kararnamesi. İçlerinde MHP'ye muzahir olan ulusalcılar da var.

Başsavcı, Başsavcı Vekili ve Mahkeme Başkanları gibi. Hatırlarsanız anayasa değişikliği 2019'da yürürlüğe giriyor. Ama sırf yargı ile ilgili bölümü, HSK hemen yürürlüğe girsin diye karar alınmıştı. İşte bu yeni HSK'nın üyeleri daha seçildiklerinin üzerinden 15 gün dolmadan ilk iş olarak ülkücü ve ulusalcı olarak tanınan ekibin tamamını tasviye etti. Çok az sayıda etkisiz eleman bıraktılar.

Yeni HSK Başkanı dahil 12 kişiden oluşuyor. İki tane daire var. 6 birinde, 6 diğerinde toplam 12 üye. Bunların arasında ülkücü kökenli olarak bir tek Hamit Koca var. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin danışmanı idi. 1. Daire'deki önceki ülkücüleri attılar. Hamit Koca'yı getirdiler. Hamit Koca, şu anda HSK 1. Daire'de üye. Yani atamaları yapan dairede şu anda ülkücüleri temsilen 1 üye var. 6 üyenin 5'i farklı düşüncede."

Uzun yıllar üst düzeyde görev yapan bir yargı mensubu ise şunları anlattı: "2010 yılında malum Anayasa değişerek, FETÖ'nün Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'yı ele geçirdiği zaman İlhan Cihaner Erzincan Başsavcısı, Hüseyin Aksu Amasya Başsavcısı, Ömür Topaç ise Sinop Başsavcısı idi. Bu üç kişi önemli. HSYK, 2010 yılı Ekim ayında göreve gelir gelmez, ilk önce bu üç Başsavcı'yı görevden aldı. İlhan Cihaner'i kumpaslarla içeri attılar. Bunların ikisi sosyal demokrat, biri ülkücü kökenli idi.

Ondan sonra bu HSYK, açtıkları uyduruk soruşturmalarla kumpaslar, kasetler vs. gibi. Aradan geçen iki yıl içinde de sürekli ülkücü, sosyal demokrat ve ulusalcı kadrolarla uğraşıldı. Hatta önce Üsküdar'a, sonra Gaziantep'e düz savcı olarak atanan Hüseyin Aksu'nun eşi olan Hakim Hanım'a bile 'beyninde tümör var' diye rapor aldığı için soruşturma  açmışlardı. FETÖ'cüler hükümete darbe yapmaya girişince hükümetin çağrısıyla 'hep birlik olalım, bunlara karşı mücadele edelim' diye Yargıda Birlik Platformu (YBP) kuruldu. Biz de bu çağrıya uyduk. Ülkücüler, sosyal demokratlar  ve muhafazakarlar olarak YBP'nu kurduk. FETÖ'cülere karşı ortak mücadele için. Bu kapsamda 2.5 yılda meslekten 4 bin 500 civarında FETÖ'cü atıldı, bir kısmı tutuklandı. Bir sürü yoğun mücadele yaşandı.

Şimdi, bu FETÖ mücadelesinin belli bir noktaya gelmesinden sonra anayasamız tekrar değişti. Anayasadaki değişiklikle HSYK, HSK oldu. Eski üyelerin görevine son verildi, yeni üyeler seçildi. HSK'daki 3 ülkücü üye atıldı. Onların yerine başka üyeler atandı. Yeni gelen HSK, daha seçilmelerinin üzerinden bir ay bile geçmeden, ilk kararname ile milliyetçi, ülkücü, sosyal demokrat ve ulusalcı olarak bilinen hakim ile savcıların tamamını görevden alıp, pasif görevlere verdiler. Yeni HSK'nın yaptığı ilk iş geçmişte FETÖ'nün hedefinde olan bizim gibi adamların kafalarını koparmak oldu.

Geçmişte FETÖ'cüler adeta bizi linç ediyordu. Hakim Osman Kaçmaz vardı, hatırlarsınız. Bu yeni anayasanın, bu referandumun, bu referandumu yapanların, yaptıranların Türk Milleti'ne armağanıdır. Onlara selam olsun Bunu kim yaptı, kim yaptırdıysa."

DEVLET BAHÇELİ İSTEDİ İDDİASI

2019'da yürürlüğe girecek olan anayasa değişikliğinin HSK ile ilgili bölümünün hemen devreye girmesini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin istediği iddia edildi.

"Bu kıyımın sorumlusu Devlet Bahçeli'dir" diyen bir yargı mensubu, "HSK ile ilgili değişikliğin hemen yürürlüğe girmesini Meral Akşener'den kurtulmak için Devlet Bahçeli'nin istediğini biliyoruz" dedi ve şu açıklamayı yaptı: "Yeni anayasa 2019'da yürürlüğe girecek. Ancak, açık kaynaklardan aldığımız bilgiler; Devlet Bahçeli'nin, Meral Akşener'den kurtulmak için AKP ile işbirliği içine girdiğini ve HSK maddesinin  hemen yürürlüğe girmesini istediğini biliyoruz. Dolayasıyla yargıdaki ülkücüler üzerinde yapılan kıyımın tek sorumlusu Devlet Bahçeli'dir."

Yeniçağ / Salim YAVAŞOĞLU

Editör: TE Bilişim