Bağımlılık bir ihtiyaçtan kaynaklanır.Bir babanın çocuklarına yol göstericiliği çocuklar büyüyüp aklı kullanmayı öğrenene kadardır. Ancak feodalitenin ve geleneksel yapıların hükümran olduğu topluluklarda bağımlılık ölene kadar devam etmektedir .

Konuyu siyasaset sahnesinde ele alıp baktığımızda görürüz ki ; idelojik haraketler mensuplarının ( Hemen her alanda ) nasıl davranmaları gerektiği konusunda davranış kalıpları ortaya koymaktadılar . Mensuplarının  bu kalıplar çerçevesinde davranmalarını beklemektedirler . Kişi üyesi olduğu veya gönül bağı kurduğu  ideolojik haraketin kural ve kaydelerine uygun davrandığı sürece kabul görür onaylanır , harekeret içinde mevki makam edinir . Hareketin kural ve kaydelerine uygun davranmayan üyeler haraketin ilgili kurullarınca dışlanır , kısaca hareketin koyduğu kural ve kaydelere uygun davranmayanlar , haraketin belirlediği yasal yaptırımlar uygulanarak uyumsuz ve uygunsuz kişiler  olarak ilan edilirler!

Yetişkin birer insan olarak bu tür uygulamalara maruz  kalmamak için ; aidiyet duyduğunuz siyasi haraket , savuna geldiğinz fikirlere uygun politikalar geliştiremiyor , sizi siyasi sahada temsil etmiyor , beklentilerinize cevap vermiyor ise yapmanız gereken , beklentilerinizi uygun bir lisanla izah edip , olmasını istediklerinizi veya eksik gördüklerinizi ayrıntılarıyla anlatarak beklentileriniz doğrultusunda öneri ve eleştirileri ortaya koymak olmalıdır . Bununla birlikte üyesi bulunduğunuz siyasi haraket , sizin akıl ve bilim kapasitenizin üzerinde ‘ Küresel Gerçekleri ‘ ve ülkeler siyasitini farklı algılıyor , sizin henüz anlayamadığınız siyaset izliyor olabilir . Sizler çok gerilerde kalmış olabilirsiniz. Olup bitenleri soğuk savaş döneminde öğretilen Milli Politiklar seviyesinde içselleştirmiş , bügün söylelenlere kulak asmıyor kabullenmiyor olabilirsiniz .

Yada sizler üyesi bulunduğunuz siyasal haraketin çok çok üzerinde bir enteklektüel birikime sahip olmuşsunuz . Olup bitenleri kendi akıl ve algı seviyenizde tartışıyorsunuzdur. Dolasıyla aidiet duyduğunuz siyasal haraketi , geri kalmış , politika üretemeyen ,  geleceği ön göremeyen , dünyamız ve ülkemizin sosyal gerçeklerine vakıf olmayan , sorunlara çözüm üretemeyen , zavallı ve çaresiz duruma düşmü olarak görebilirsiniz. Her iki durumda da yapmanız gereken ‘ Akıl ve Bilim ‘ terazsinin hakemliğinde konuları tartışmak, uygun görülen kararlara bağlamak, gerektiğini düşünmekteyiz .

Siyasal yapıya ‘ İtiatsiz Bağımlılık ‘ gösteren itaat etmeyen Ülkücülere şunları söylemek istiyorum ; Geçmişte ‘ Bir ölsede kurtulsak ‘ diyenler , bugün ‘ Bir gitsede kurtulsak ‘ diyorlarsa,ve yine hiçbir şey yolunda değilse,oturup ciddi bir “özeleştiri”yapmamız gerektiği  kanaatındeyim.”ölse ve gitse”lerden kurtulup,İtaatsız bağımlılık çukurunda debelenmeden,Sosyolojik süreçleri”ihtiyatlı itaatlıkla”karşılayıp,hayata devam ederseniz, kendiniz için, insanlık için,ve geleceğimiz için iyilik yapmış olursunuz.

Son söz:Geçmiş,bugün ve gelecek tercihleri yapmadan hepsini birleştirip,yeni bir gelecek kurabilirmiyiz?Buna bakmak lazım!!!Sevgiyle kalın.

Hüseyin ÖZCİHAN