İYİ Parti olağanüstü kongreye gidiyor.

Seçimde alınan sonuçtan sonra başka türlü olması mümkün değildi zaten.

Hala Akşener gibi tecrübeli bir siyasetçinin yerel seçimlerde tek başına girme tercihini niçin kullandığını anlamış değilim.

Bu öngörüsüzlükle izah edilemez, başka saikler olduğunu düşünüyorum. Herkes seçime
kazanmak için girer, Akşener seçime sanki kaybetmek için girdi.
 

Kongrede şimdilik üç aday var: Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu ve Tolga Akalın.
 

Hangisinin kazanacağını önceden tahmin etmek çok güç.

 Hepsi de elbette kıymetli adaylar, ama bu bir hareketi taşıyıp büyütmek için yeter mi?

Kim gelirse gelsin İYİ Partinin yeni çatlamalara, kopmalara gebe olduğu kesin. Çünkü milletvekillerinin bazılarının ülkücülükle ilgisi yok. İYİ Partiyi sağı inşa etmek için tercih ettiler.

Genel başkan adayları ise milliyetçi.

Hangisi kazanırsa kazansın sağ siyasete gelenlerin bazıları kopar, İYİ Parti biraz daha küçülür.
 

Şahsen Tolga Akalın’ı daha uygun görüyorum. Akalın’ın milliyetçi çevreler dışında da
sempati alanı var. Daha geniş bir kitleye hitap edebilir. Böylece parti toparlanabilir.

Bu adaylardan hangisi seçilirse seçilsin kaybetmeyi kavga ve ayrılma nedeni
yapmayacaklarını düşünüyorum.

Koray Aydın da bu yönde bir açıklama yaptı.

Milliyetçiliğin çok güçlü bir şekilde mecliste olması gerektiği bir dönemden geçiyoruz.

Bir taraftan AKP bir taraftan DEM ülke bütünlüğünü tehdit eden hamleler yapıyor.

Bunca sığınmacının ülkeye doldurulmasının hiçbir insani izahı yok. Gelenler ölüm
korkusundan değil, iş/aş için geliyorlar.

Kiraların bu kadar patlamasının nedenlerinden biri de bu. Şimdi Filistinlilerin de buraya itileceğine dair iddialar var.

Maliye bakanı Şimşek öyle konuşmalar yapıyor ki, Türkiye’yi Türklerin vatanı olmaktan çıkarıyor.
Türklük karşıtlığında neredeyse DEM ile buluşuyorlar.

Bazı çevreler İYİ Parti için Yavuz Ağıralioğlu’ndan söz ediyor.

 Ağıralioğlu kendi hırs ve egosunun kurbanı oldu. İYİ partide kalsa bu sözlerin anlamı olurdu, liderlik değil ama ikinci üçüncü derecede bir göreve gelirdi. Ego ve ihtirası bir partiye liderlik edecek, insanları kendine bağlayacak düzeyde değil, güzel konuşması dışın da başka bir vasfı olmadığını söyleyen çok.

İYİ parti liderini kendi içinden çıkaracaktır. Çıkarmalıdır.

Yerel seçimler kartların yeniden karılmasını neredeyse zorunlu hale getirdi.

Gelecek seçimlere kadar siyasette yeni dengelerin oluşacağını, yeni aktörlerin çıkacağını
söyleyebiliriz. Siyasetin yenilenmeye ihtiyacı var.

Despot, otoriter, egosunu siyasetin merkezine alan tipler yerine demokrat, uzlaşmacı, hukukun üstünlüğünü savunan kadrolara ihtiyaç var.

Son 21 yılın siyasetinin bize öğrettiği en önemli husus demokrasinin, yargı bağımsızlığının ne kadar vazgeçilmez olduğudur.

Eskiyen lider ve siyasetçilerin yerini yenileri almalı, siyaset topyekûn kendini yenilemelidir