Cehalet’i cahil’e, cahil’i de akıl’a tasfiye ettirecek bir sistemi geliştirip, kurmak hayat’ın devamı için kaçınılmaz gözükmektedir.

      Cehalet’in boynuna giyotin olacak biriktirilmiş öfkeleri, taşkınlık yapmadan bileylemek, bileylenmiş öfkelerin şiddete dönüştürmeden aklın ve bilimin öngörüleri doğrultusunda “geleceği kurma” enerjisine dönüştürmek kaçınılmaz gözükmektedir.

     Cehalet’ten beslenen popülist siyasetin yıkıcı ve yakıcı etkilerinden kurtulmak, ülkeye ve milletin kültürel dokusuna yaptığı tahribatı önlemek, çocuklarımız ve geleceğimiz için sosyal gereklilik ve gerçekliliklerin politikalarını inşa etmemiz kaçınılmaz gözükmektedir.

     Gaflet ve delaletin yoksulluk ve sefalete yelken açtığını görüp, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” modundaki, iş adamı, bilim adamı, politikacıların bu yelkene rüzgâr taşımalarını engellememiz kaçınılmaz gözükmektedir.

    İmparatorluğumuzun çöküş döneminde, ülkemize ve devletimize aidiyet duymayan sahte devşirme Müslümanların oluşturdukları “devletin malı deniz yemeyen domuz”, “bal tutan parmağını yalar”, “gemisini yürüten kaptan” mantığı ile ülkemizi soyup soğana çeviren hastalıklı “İslamcılık” sarmalından kurtulmamız kaçınılmaz gözükmektedir.

    Geniş devlet imkânlarını hoyratça kullanarak gündem belirlemek, yolsuzluk, yoksulluk ve hırsızlığı unutturmak adına “bilgi kirliliğini” yaygınlaştırarak, “bulanık suda balık avlayanların” ekmeğine yağ sürenlerin önlerini kesmemiz kaçınılmaz gözükmektedir.

     Yalancıyı, talancıyı, vurguncuyu koruyup kollayan hukuk mantığı ile büyük Türk milletini bu coğrafyada yönetmenin mümkün olmadığının, herkesin bilmesini sağlamalıyız. Herkes için her yerde hukuk mantığını öne çıkarmak ve savunmak kaçınılmaz gözükmektedir.

    Ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz ile ilgili endişe taşımayan, devlet imkânlarını keyfi kullanan, milletin meselelerine hiçbir öneri ve çabası olmayan, herhangi bir Platformda ülke meseleleri ile ilgili hiçbir söylemine rastlanmayan, hak etmediği halde vergilerimizden maaş alan seviyesiz siyasetçi vekillerden acilen kurtulmamız kaçınılmaz gözükmektedir.

     Ülkemiz ve yarınlarımız için ülke genelinde eğitim görmüş, kendini yetiştirmiş, akıl ve bilgi sahibi, içinde bulunduğu durumun farkında olan, geleceği öngörebilen içinde bulunduğumuz durumdan kurtuluşun manifestolarını ortaya koyacak binlerce insanımız vardır. Bunları tek tek bulup cehaleti cahil ile cahil’i de akıl ile tasfiye edecek bir sistemi geliştirip kurmamız kaçınılmaz gözükmektedir.

    Cehalet’in boynuna giyotin olacak biriktirilmiş öfkeleri, taşkınlık yapmadan bileylemek, bileylenmiş öfkelerin şiddete dönüştürmeden aklın ve bilimin öngörüleri doğrultusunda “geleceği kurma” enerjisine dönüştürmek kaçınılmaz gözükmektedir.
 HÜSEYİN ÖZCİHAN