Son zamanlarda AKP kurmay, yönetici ve seçmenlerinin inanılmaz söylemlerini ve verdiği akıl almaz resimleri hepimiz izliyoruz.

*

Bazen silah gösterip rakiplerini meydanlara çağırıyorlar, bazan bize biat etmezseniz iç savaşa hazır olun tehditleri, bazen bir savcıları gibi, bizim gibi düşünmeyenler terör örgütlerinin göreceği muameleyi görür tehditleri savuruyorlar.

*

Reisleri ise ayrı bir dert, açıktan, karşısında olanların tamamını, darbe yapmaya yeltenen bir hainler güruhuna kattığını söylüyor.

*

Tehdit, tehdit, tehdit…

*

Pekiyi, hiç düşündük mü demokrasi tarihimizde görmeye alışık olmadığımız bu durumun sebebi nedir?

*

Bunlar kaybetmekten öyle korkuyorlar ki o korkuyu ancak yaşayan anlar.

*

Her demokraside seçimler olur iktidarlar değişir, ülke yoluna devam eder. Kimse de bu değişim öncesinde, doğum sancısı çekmez, korkmaz da. Öyleyse bunlar neden korkuyorlar?

*

Ben de olsam korkarım.

*

Hiçbir demokratik ülkede bir partinin, aralıksız 15 yıl iktidar olmasına sistem müsaade etmez. Bu anti demokratik ülkelerin hayat tarzıdır. Bizdeki sistem, demokrasi değil, demokrasinin suyunun suyu olduğu için, bir parti bu kadar uzun bir süre iktidarda olmaya devam ediyor.

*

Edince ne olur?

*

15 yıl 20 yıl aralıksız iktidarda kalmış hükümetlerin, partilerin tabanından tavanına kadar, herkes iktidara yaslanarak bir düzen kurar. Simitçi tezgâhından, büfeden, otoparkçıdan,  orta sınıf esnaftan medya patronuna, medya çalışanlarına, politika aktörlerine, sanayicisine ve iş adamına kadar, sırtını iktidara yaslamış bir silsile oluşur. Bu silsilenin içindekiler, iktidar değişirse haksız elde ettiklerini yine haksız bir biçimde kaybedeceklerini iyi bilirler.

*

Simitçisi, büfecisi biliyor ki mekânları el değiştirecek. Orta sınıf esnaf biliyor ki işlerini artık bir telefonla halledemeyecek, belediyelerden rant kapamayacak. Medya patronu biliyor ki iktidarın, devlet adına verdiği reklamlar gidince, tezgâhı kapanacak. Medya çalışanı biliyor ki yazı yazdığı köşesi kapanacak, yaptığı program uçacak, oynadığı dizi bitecek. Sanayici ve diğer iş adamları biliyor ki devlet bankalarından gelen ballı krediler gelmeyecek, davetiye usulü ile verilen haksız trilyonluk ihaleleri alamayacak, kendi lehlerine yasal düzenlemeler yapılamayacak,  belki de yeni iktidarın gazabına uğrayacak.

*

Ey iktidardan memnun olmayan kitleler, fakirler, memurlar, işçiler, aydınlar, yazarlar, hukukçular, siz iktidarı değiştirmek isterken, kimlerin kemikleşmiş 15 yıllık tezgâhını bozacağınızı düşündünüz mü?

*

İşte size zulmü, yetmedi ölümü gösterenler, bu kadar çok haklılar. Onlara kıymayın, size düşeni istemeyin, bırakın onlarda kalsın. Sizin, şu an kaybedeceğiniz bir şey yok, onların var ve bu yüzden de korkuları var. Hem de çok korkuyorlar çok.