İç savaş dediğin nedir ki ey canan…
Öyle bir hale getirirler ki seni, kaybettiğini dahi anlamazsın ve ninniler eşliğinde uyutmaya devam edersin hem varını hem de yokunu.
Yavaşça ısıtılan kazandaki kurbağa hikâyesini bilirsiniz değil mi? “…kurbağanın kaynayan suya atıldığında dışarı zıplayacağı; fakat soğuk suya konulup yavaşça ısıtıldığında neler olduğunu fark edemeyip yavaşça kaynayarak öldüğü…” hikâye. Kazan kaynamaya başladı ve sen kazanın serin sularında (şimdilik) yüzmeye devam ediyorsun.
Lanet iyi bir şey değildir der anam ve dahi büyüklerimiz… Ama ben şehit ailelerinkiyle kıyaslandığında deryada katre olmayacak acımla lanetliyorum.
Kimi? Her kim ise…
Lanet olsun şehidi unutanlara
Lanet olsun takiyye yapanlara
Lanet olsun milleti satanlara
Lanet olsun arını yırtanlara
Lanet olsun nifak yeşertenlere
Lanet olsun şer tohumu ekenlere
Lanet olsun deyyusu ekberlere
Lanet olsun dün dündür diyenlere
Lanet olsun çuval giydirenlere
Lanet olsun laneti sevenlere
Lanet olsun rahmeti tepenlere
Lanet olsun devletten çalanlara
Lanet olsun zalimden korkanlara
Lanet olsun zulme göz yumanlara
Lanet olsun ikbale yatanlara
Lanet olsun hoşgörü ekmeyene
Lanet olsun delalet biçmeyene
Lanet olsun bayrağı sevmeyene
Lanet olsun atamı övmeyene
Lanet olsun talana dalanlara
Lanet olsun harama bakanlara
Lanet olsun birliği bozanlara
Lanet olsun dirliği yutanlara
Lanet olsun şeytana tapanlara
Lanet olsun gaflette olanlara
Lanet olsun emeksiz çarpanlara
Lanet olsun süte su katanlara
Lanet olsun çalıp kotaranlara
Lanet olsun özüne dönmeyene
Lanet olsun garibi gözetmeyene
Lanet olsun küçüğü sevmeyene
Lanet olsun büyüğü saymayana
Lanet olsun haine kıymayana
Lanet olsun fakiri duymayana
Lanet olsun var iken doymayana
Lanet olsun düşmanca coşanlara
Lanet olsun lanete koşanlara
