Bu çok kolay bir soru değildir.
Eğer ki, işin önünü arkasını, öncesini sonrasını düşünmeden adım atmıyorsanız, sadece kuru kuruya desteklemek ve/veya tenkit etmek amacınız yoksa gerçekten zor bir soru.
Buna sağlıklı cevap verebilmek için devletin sistematiğini bilmek gerekir. Devlete şekil veren milli güç unsurlarını iyi analiz etmek gerekir. Onüç yıllık AKP iktidarının bilançosunu, mitinglerde özellikle partiler üstü olması gerekenlerin ve dahi parti liderlerinin söylediklerini, seçmenlerine verdikleri sözleri de dikkate alarak değerlendirme yapmak gerekir.
Bu kapsamda baştaki soruya cevap vermeden önce Meclis Başkanlığı seçimlerine kısaca değinmekte fayda görüyorum.
MHP neden boş oy kullandı da AKP'nin Meclis Başkanlığını da kazanmasına yol açtı? Bunun aksi davranışta ne denilecekti. İşte MHP budur, gitti CHP'ye payanda oldu. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali.
Biliyorum ülkücü tabanın kahır ekseriyeti AKP'ye yarayacak bir siyasi nefeste bile katkıya rıza göstermez. Çünkü AKP'liler farkında olmayabilir ama dışladıkları zümreler bu süreçte ne çektiklerini hiç unutamıyor. MHP'ye ve ülkücü harekete söyledikleri sözlerin yenilir yutulur yanı var mıydı?
İş dünyasındaki baskısı…
Bürokrasideki kıyımı yetmemiş gibi mobing uygulamaları sonucu yuvası dağılanlar, aylarca hastane köşelerinde sürünenler…
Sıfır sorun iddiasından sorunlu olmadığımız komşu kıtlığına derin dalış…
Fakir fukaraya devlet kesesinden yapılan yardımlarda dahi ayrımcılık yapılması…
MHP neden CHP’yi desteklemedi derken, önce CHP neden Genel Başkanından habersiz Cumhurbaşkanıyla görüşme yapan kişinin dışında birisini aday göstermedi sorusunu cevaplamak gerekir. Neymiş Sayın Kılıçdaroğlu’nu aramış da, ulaşamamış da, kargalar bile güler buna. Köylü Memed ağa mı ulaşamasın. Kim, Deniz Baykal, birisini arayacak ve ulaşamayacak. Ya he he…
Ülkücü tabanı çok tanırız. İçli insanlardır, en yakın arkadaşlarının bile en küçük belirgin hatasının üstünü örtmezler, özellikle siyasileştirilen diyanetin önderliğinde daha da fanatikleşen cami cemaatinin "yahu muhterem CHP ile işler nasıl, Deniz Baykal gardaşınızla dostluğunuz iyi mi?” türevindeki sorulara cevap vermeye utanırlar.
Kaldı ki, ben iddia ediyorum…
MHP blok halinde CHP'ye yani Deniz Baykal'a oy verseydi bile AKP adayı kazanırdı.
Gizli oylamada ya CHP'den de oy vermeyenler olurdu, ya da HDP'nin asgari yarısı oylamaya katılmazdı.
Onun için tenkitlerimizi mantık ve ne olsa ne olurdu analizinden sonra yapalım.
Gelelim asıl soruya ve kısa cümlelerle azınlık hükümeti şıkkı hariç koalisyon alternatiflerini inceleyelim.
1- MHP + CHP + HDP koalisyonu ihtimal sıfır.
2- AKP + HDP koalisyonu ihtimal zayıf. Aslında en uyumlu olabilecek budur ama AKP hala sağduyusunu korumakta olan bir kısım tabanından çekiniyor.
3- AKP + CHP koalisyonu, ihtimal her şeye rağmen yüksek ve bana göre AKP + HDP koalisyonundan daha az zararlı olur. Hem görmüş oluruz AKP’nin sıkıştığında balıklama atladığı milliyetçi duygulara selam veren bakan olacak mı? CHP vaatlerinin ne kadarını bırakın uygulamayı kanunlaştırabilecek veya dillendirebilecek?
4- AKP + MHP koalisyonu ihtimal zayıf. Bu şıkkı iki şekilde değerlendirebiliriz.
MHP koalisyonda yer almalı. Çünkü devlet ve millet her geçen gün çözülüyor, belki bir nebze olsun önlenebilir. Bu arada erozyona uğrama ihtimali de yok değil. Bu erimeyi asgariye indirmek ve hatta yapılması kaçınılmaz olan erken veya hemen seçimde oyu artırmak için koalisyon protokolü kırmızı çizgiler de korunarak çok sağlam yapılmalı ve millete harfiyen ilan edilmelidir.
MHP koalisyonda yer almamalı çünkü devleti ve sistematiğini iyi bilen birisi olarak söylüyorum, Sayın Erdoğan gibi katı tavırlı bir Cumhurbaşkanı MHP'nin önereceği köşeli kararnameleri, Bakanlar Kurulundan çıkmasına rağmen imzalamaz, aylarca bekletir, sinirler gerilir. Bürokrasi fren yapar ve iktidar ortağı olunur ama muktedir olunamayabilir.
Yaptıkları yapacaklarının garantisidir. Sahi milletvekili seçimlerinden sonra Sayın Cumhurbaşkanının tek bir toplu açılış programı, miting, karşılama, uğurlama faaliyetini (iftar programları hariç) göreniniz oldu mu? Efendim!
5- AKP + X Partisi koalisyonu ihtimal şartlara bağlı. Tıpkı DSP’nin parçalanması gibi yeni denemeler olabilir. Partilerinden istifa eden milletvekillerinin geçecekleri parlamento dışı mevcut partilerden (x) birisiyle koalisyon kurulması. Olmaz olmaz demeyin, neler gördü bu millet…
Sonuç ta, Türkiye’yi ve Türk Milletini zor günler bekliyor. Övgülerimizde de yergilerimizde de akıllı olmak zorundayız. Ve Rabbimizden hayırlısını dilemeliyiz.
Sağlık, saadet ve başarı dileklerimle…
Yavuz KOCA
