24.07.2013  Tarihinde Adana 5 Ocak Gazetesinde yayınlanan “KÖŞE YAZIM” .  Aynı Yazı, Randevu Talebimize Karşılık Verilmesi Üzerine 1 Ay Sonra MHP Genel Merkezinde Sayın Devlet Bahçeli’ye Bu Satırların Yazarı Tarafından Elden Sunulmuştur. İSMAİL GÖKTÜRK…

Bu yılın başı (2013) Ocak ayı içerisinde bir hesap uzmanı ve bir insan kaynakları yönetimi uzmanı iki arkadaşımla birlikte partimiz için ne değer üretebiliriz, partimize nasıl bir katkı sağlayabiliriz diye birkaç gün istişare edip, çeşitli fikir ve düşünceler ürettik.

Sonra MHP'nin Adana ölçeğinde bir resmini, röntgen ya da MR'ını dahası varsa bir hastalığın daha iyi görüntülenebilmesi sonrasında daha net bir teşhis koyup en doğru tedavinin uygulanabilmesine yönelik renkli bir filminin çekilmesine karar verdik.

Böylece kentimizde derinlikli bir "SWOT ANALİZİ" yapma fikrinde ortak karar aldık. Bu münasebetle tam altı ay, günde ortalama üç saat toplamda da yaklaşık beşyüz - beşyüz kırk saat arası bir emek harcayarak gerçekten partimizin renkli bir filmini çektik. Altı aylık süreç de önce dört merkez ilçeden oluşan kentin ana gövdesini ilçeler bazında da bölümlere ayırdık.

Şöyle, kenti tam ortasından ikiye bölen Seyhan nehrinin batısında kalan kısmı olan Seyhan ilçesini kuzey - güney ve doğu - batı Seyhan şeklinde bölerek daha net bir sonuca ulaşabilmemiz için alan daraltması ve demografik yapı araştırması yaptık. Seyhan ilçesi için geliştirdiğimiz bu konsepti diğer ilçeler olan Çukurova - Yüregir ve Sarıçam ilçeleri için de mota mot uyguladık.

Altı aylık süreçte demografik yapının çeşitliliğinin neredeyse tamamıyla bire bir, rube ru (yüz yüze9 görüştük ki bunlar arasında üniversite öğretim hocaları, öğrenciler, banka memurları, belediye işçileri, organize sanayi çalışanları, müteahhit firma sahip ve çalışanları, işsizler, emekliler, gençler ve kadınlarımız, öğretmenlerimiz vardı. İki arkadaşımla birlikte yapmış olduğumuz bu "SWOT ANALİZİ" nin son derece yararlı olduğu düşüncesi ve inancı içerisindeyiz.

Çünkü kentimiz barındırmış olduğu genel demografik yapısı itibariyle yaklaşık iki milyon nüfuslu bir Türkiye'yi yansıtmaktadır. Bu bağlam da bu analize sadece Adana ölçekli bakmanın dışın da rahatlıkla Türkiye ölçekli olarak da bakılabilir.

Süreç de kentin tüm demoğrafik unsurlarıyla Türk'lerle, Kürt kökenli kardeşlerimizle, Arap ve Türkmen Alevisi kardeşlerimizle, Yörük kardeşlerimizle, bir miktar Roman bir miktar da Karadenizli kardeşlerimiz var onlarla da görüşmeyi onların da duygu ve düşüncelerini almayı ihmal etmedik. Altı aylık analiz sürecinde hemşehrilerimize MHP ile sorulması gereken her şeyi sormaya çalıştık.

Onlara... MHP'nin genel siyaset etme durumunu, TBMM de ki milletimizi temsil kabiliyetinin yeterliliğini, TBMM dışında ürettiği siyasi ya da insani değerlerin tatmin edici olup olmadığını, Siyaset etme argümanlarının çeşitliliğini, zenginliğini, Milletin tamamının partisi olup olmadığını, milletin tamamını kucaklayıp, kucaklamadığını, toplumun her kesimini, her neslini, her jenerasyonunu heyecanlandıracak, motive edecek aurasına alabilecek yeni fikir ve değerler üretip, üretemediğini, AKP karşısında ki konumu, PKK Terörü karşısındaki duruşunu, Türk - İslam Ülküsündeki "İslam" olgusunun yeterince sahiplenip sahiplenilmediği…

… belediye başkan adaylıkları, işsizlik, özelleştirme, gelir dağılımı, kadına yönelik şiddeti, küçük kız çocuklarına yönelik toplu tecavüz hayvanlıklarını toplumdaki sevgisizliği, kaybetmiş olduğumuz yardımlaşma, erdem vedigerkamlık duygularını ve daha pek çok şeyler sorduk.

Sürecin bitimiyle birlikte Temmuz ayı içerisinde ben ve iki arkadaşım oturduk hemşehrilerimizden edindiğimiz bu ham bilgileri hiçbir süzgeçten geçirmemeye ve milletimiz ne dediyse küçük ve basit bir editoryal düzenleme ile genel başkanımız sayın Devlet Bahçeli beye ve Grup Başkan Vekilimiz Sayın Oktay Vural beye bir rapor halinde sunduk.

Partimizin, yapmış olduğumuz "SWOT ANALİZİ" sonunda Adana ölçeğinde ki güçlü ve zayıf yönleri yani genel resmi şu şekildedir.

MHP (ADANA) GÜÇLÜ YÖNLERİ

Ayrılıkçı, bölücü, etnik PKK terörü karşısında ki; Vatanın üniter tekil yapısının, bayrağın tek bayrak haliyle mukaddesatının, bu topraklar üzerinde çoklu devlet modelinin asla karşılığı olamayacağı ülküsünün en üst düzeyde sahiplenilmesi ve yetmiş altı milyonun tamamının en samimi bir şekilde vatan evladı bilinmesi.

Başbakan'ın milleti ayırıcı, bölücü, kutuplaştırıcı söylem ve teşvik edici kararlı tutumu!.. karşısında partinin bu ve benzer provakatif söylem ve eylemlere prim vermeyip olaylara suhuletle, birleştirici ve teenni içerisinde yaklaşması.  

MHP (ADANA) ZAYIF YÖNLERİ

Ayrılıkçı, bölücü terör örgütü karşısındaki yüksek profilin Türkiye’nin diğer yapısal sorunları olan İşsizlik, Yolsuzluk, Özelleştirme, Gelir Dağılımında ki vicdanları kanatan büyük haksızlık, Toplumsal Şiddet karşısında aynı yüksek performansla ortaya koyamaması.

Türkiye’nin, terör sorunu dışındaki yaşamsal sorunlarına derinlikli bir bakış açısıyla bakamaması, bu yönde yeni açılım, konsept ve paradigmalar belirleyip bununla ilgili özel çalışma grupları kuramaması. Örneğin dün Galataport ihalesini, bugün Haliçport ihalesini ıskaladığı gibi yarın da Haydarpaşaport'u ıskalayabileceği.

Toplumsal sorunlara örneğin, kadına yönelik şiddete ve küçük kız çocuklarına yönelik cinsel taciz ve tecavüz olaylarına, uyuşturucu kullanımının iilköğretim çağına inmesine ilgi duymaması, bu yönde hiçbir fikri, düşüncesi ve somut proje önerisi olmaması. Oysa ki, "Utanç Davaları" adıyla anılan bu davalara yönelik Türkiye haritasına girmeyen ilimiz kalmadı.

Başta siyaset olmak üzere Türkiyenin tüm sorunlarıyla ilgili icraatlarını yansıtabilecek birden fazla medya (gazete - televizyon) partnerinin olmaması. Türkiye ölçeğinde bir tek Bengü Türk'ün olduğunu, bu kanalında rolanti de yayın yaptığı. Siyasi bir partinin iktidar olma yolunun medya üzerinden de geçebileceği gerçeğinin kırk yıldır unutulduğu. Ülkücü camianın kırk yıldır hala aynı gazeteyi okuduğu.

Seçmen profilinin stabil ve benzer olması yani aynileşmesi, bu standart profilin yeni açılım, yeni söylemler ve yeni paradigmalar üreterek zenginleştirilip pörtföy haline dönüştürülememesi. Partinin neşet ettiği Türk - İslam Ülküsünün, "İslam" olgusunun tamamen unutulması.

Başta yardım dernekleri olmak üzere hiçbir İnsan odaklı sosyal paydaşının olmaması. Bu yönüyle yoğun halk kitleleriyle buluşamadığı, halkın gönül teline mızrabı vuramadığı, aynı frekans üzerinden yayın yapamadığı, aynı gönül bağının üzümlerini deremediği için gerçek manada, ekmel, mütekamil bir kitle partisi olamadığı.  

 SONUÇ:

SWOT ANALİZİ bağlamında yazılması gereken Fırsat ve Tehditleri burada belirtmeye gerek görmedik. Gerek görmedik çünkü partimiz zayıf yönlerine karşı, terör sorunu karşısında ki yüksek profil ve performansını ortaya koyduğunda yani en az terör soruna kadar... İşsizliğe, Yolsuzluğa,  Yoksulluğa, Özelleştirme eşkıyalığına, Gelir dağılımındaki haramiliğe, Toplumsal Teröre, Kadına yönelik şiddete, Küçük kız çocuklarımız yönelik vahşice hayvanca tecavüzlere, Kendi televizyon ve gazetesini oluşturmaya, İnsan odaklı yardım dernekleriyle bir yetime, bir öksüze, yolda kalmışa, çar naçar bırakılmış bi - kes'e, kapısı çalınmayan dula ulaşacak şefkat elini oluşturmaya yoğun ilgi duyar ve gereğini yaparsa, İhmal ettiği hatta yok saydığı Türk İslam Ülküsünün, "İSLAM" olgusunu yeniden hatırlarsa, evet hatırlarsa, partimiz bambaşka bir parti, Türkiye bambaşka bir Türkiye olur ve Ülkemiz, MHP ile adeta gerçek barış ve sevginin, hakça paylaşımın, adalet ve kardeşliğin hükümferma olduğu Cennetin ülkesi olur.

Aksi halde üzülerek ifade ediyoruz ki, partimiz yüzde onlarla, yüzde onüçler arasındaki gel gitleri yani med ve cezirleri yaşamaktan kurtulamaz.