Bundan iki gün önce Türkiye’de Aydın Ünal ismini kaç kişi bilirdi, bugün (18.08.2015) kaç kişi biliyor? AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye sosyal medya üzerinden hakaret ederek iki sıçrama yaptı.

Bir, Sayın Cumhurbaşkanı’nın gözdesiydi, gözdeler gözdesi oldu ve bir dahaki seçimlerde de seçilmeyi garantiledi.

İki, tanınırlığını katmerledi.

Her ne kadar MHP resmi twitter hesabından ''… Aşının dahi fayda etmeyeceği Aydın Ünal'ı da karantinaya alsın'' şeklinde bir cevap verildiyse de bence bu açıklama sadece hakaretin ilk bölümünü cevaplıyor.

Bunun birde son bölümü var. Aydın Ünal’ın açıklamanın sonunda kullandığı iki cümle… MHP’lilerin Genel Başkanı dâhil çoğu Türkçeyi düzgün konuşamıyor, yazamıyor. Nezaket, üslup, letafet, zerafet kadar dil bilgisi de sıfır”, sözleri.

Nezaketten bahsediyor, açıklamasında nezaketin “N”si yok.

Üsluptan dem vuruyor, açıklamasında üslubun “Ü”sü hak getire.

Letafetten arz-ı endamda bulunuyor, açıklamasında letafetin “L”si yitik.

Zarafet kelimesini kullanmış, açıklamasında zarafetin “Z”si eğreti duruyor.

Dil bilgisi konusuna gelince, önce “zerafet” mi, “zarafet” mi ona bak sonra hakaret cümlende doğrusunu kullan ondan sonra da başkalarını dil bilgisi bilmemekle suçla.

Türkiye’nin her zamankinden daha fazla nezaket, üslup, letafet ve zarafete ihtiyacı var. Ve bizim başkaca sığınacak bir yurdumuz, güvenecek ordumuz, oturacak otağımız yoktur, Türkiye’den gayri.

Yazıktır, günahtır…

Şimdi geliyorum Aydın Ünal’a açık davet konusuna.

Siz hem Sayın Cumhurbaşkanının çok yakını hem de iktidar vekilisiniz. Yanınızda yörenizde ister devlet isterse özel çok sayıda televizyon kanalı var. Üstelik metin yazarıymışsınız. Üstelik dil bilginize çok güveniyorsunuz. Üstelik gazeteciymişsiniz.

İstediğiniz kanalda sizinle bir programa katılalım. Benim gücüm böyle bir programı ayarlamaya yetmez. Ama eminim siz isterseniz olur. Programı sizin istediğiniz moderatör yönetsin. İsteyen istediği kadar soru sorsun.

Örneğin; Hani okullarda münazara konuları verilir ya, onun gibi konu belirlensin, savunulması zor olan tez benim kolay olan sizin olsun, yazalım tartışalım.

Bir şiir yazalım mesela, hemen oracıkta moderatörün belirleyeceği milli bir konuda.

Bir metin yazalım “google amcadan” yardım almadan, arşivlere bakmadan yine moderatörün seçeceği bir mevzuda.

Ardından ulusal bir konuyu tartışalım gelen sorular muvacehesinde.

İsterseniz uluslararası bir med-cezir yaşayalım, yaşatalım dünya konseptinde.

Var mısınız?

Yavuz KOCA