MİLLÎ BİRLİĞİMİZE KIYMAYIN EFENDİLER..! 


Kıymetli okuyucularım, Sevgili arkadaşlar;


Başkanlık konulu anayasa değişikliğinin adım adım referanduma doğru gitmekte olması vesilesiyle kaleme aldığım “ÜLKÜCÜLERE SON ÇAĞRI”  başlıklı yazımız, yakın alâkanız sayesinde yaklaşık bir milyon kişiye ulaştı. Katkısı bulunan her kardeşime ayrı ayrı kalbî şükranlarımı sunuyorum. 


Sadece Habererk haber sitesinde 175 bin civarında okunan yazımıza 43.500 civarında beğeni, 5000 civarında paylaşım ve 2250 civarında yorumda bulunuldu. 
Gönüldaşlarım tarafından gösterilen bu kıymetli teveccühe minnettarım.


Bu vesileyle ülkem ve milletim adına beni endişelendiren ve derinden üzen bir gözlemimi sizlerle paylaşmak isterim; Muhtemel referandumda “evet” veya“hayır” tercihinde bulunanların çok kolay bir şekilde birbirlerini “hainlikle” suçlaması canımı acıttı ve milletim adına kaygılanmama sebep oldu. Daha kötüsü ise; yaklaşık 200 civarındaki yorumun, “HDP/PKK-CHP-ABD-İNGİLTERE ve İSRAİL HAYIR DİYORSA, O ZAMAN EVETTT…”şeklinde ve tek merkezden organize edilen bir strateji doğrultusunda yapılması idi. 


Anlaşılan odur ki, yazımızda da öngördüğümüz üzere referandum konusunda muhteva dışında milletimiz;  “AKP/MHP ve CHP/HDP” eksenli bir kutuplaşmanın ötesinde, odağında “hainlik” suçlamasının da bulunacağı şekilde, “hayır” oyu kullanacaklar “ABD/İNGİLTERE/İSRAİL ve Terör örgütlerine” hizmet etmek yönünde iddia ve isnatlarla karşı karşıya bırakılacaklar.


Bu yöndeki acımasız bir “propaganda”  tutar veya tutmaz, şimdiden bilemeyiz tabi ki…


Ancak anayasa değişikliği konulu siyasal bir tercihin ortaya konulacağı referandumdan başarılı çıkabilmek uğruna, en az milletin yarısını “ihanet”suçlamasına muhatap kılarak, “millî birlik ve bütünlüğümüz” üzerinden kumar oynamanın ne kadar tehlikeli olduğunu izâh etmeye bile gerek yoktur herhalde ? 


Şahsi gözlemlerime dayalı olarak endişe ettiğim bu yönde bir “propaganda”yöntemine başvurulmayacağı temennisiyle birlikte ve bu vesileyle TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN referandum konusunda, lehte veya aleyhte  kimin ne dediğine bakmaksızın hür bir şekilde ve millî menfaatleri koruyarak kendi kararlarını verebilecek siyasi tecrübe, mücadele geleneği, millî duruş ve ortak akla sahip olduğunu tekrar ifade etmek isterim. 


Kimse merak etmesin, Türk milliyetçileri ve ülkücüler millet aleyhine hiçbir faaliyet ve projenin içinde olmayacakları gibi, bir takım akl-ı evvellerin “algı operasyonlarına” gelmeyecek kadar da basiret ve feraset sahibidirler.


Aynı şekilde milletimizin her ferdinin de siyasî görüş farkının cazibesi ve ihtirasına kapılarak birbirini “hainlikle” suçlamayacağı ümit ve temennisiyle, başta siyasi öncüler olmak üzere milletimiz adına herkese bir defa daha sağduyu ve serinkanlılık tavsiye ediyoruz.


ALLAH’A EMANET OLUNUZ…