Türk Milliyetçiliğini bitirme planı tıkır tıkır işliyor. Bu, sadece bir sistem değişikliği değil, bazı siyasi aktörler tasfiye edilirken bazılarının pozisyonu kuvvetlendiriliyor.

Başkanlık sistemi iki partili bir sistem. Mevcut düzenleme partili başkanlık olduğu için, sistem bir parti üzerinden yürüyecek, öteki parti sadece demokrasi görüntüsü için bir dekor işlevi  görecek.

Türk Milliyetçiliği bölünme,parçalanma,eyaletleşme çabalarının karşısında yegane savunma hattını oluşturuyor.Milliyetçilik engelinin kalktığı yerlerde o ülkeyi her şekilde tanzim etmek  mümkün.Onun için parçalanması planlanan ülkelerde önce milliyetçilik yok edilir.

Graham Fuller, yıllar önce Yeni Türkiye Cumhuriyeti adlı kitabında bugünün Türkiye’sinin kompozisyonunu çizmişti. O tarihten bu tarihe olanlar Fuller’i hiç yalanlamadı.Başkanlık sistemine geçilecek, yetkilerin bazıları –yerel yönetimlere- devredilecek.Milli dirençler bertaraf edilecek…

Öcalan’ın Nevruz için devlet eliyle meydanlarda okutulan mektuplarını hatırlamakta fayda var. Öcalan’ Misak-ı Milli’den,Ortadoğu halklarını çatısı altında toplayan bir konfederasyondan bahsediyordu. Konfederasyon ayrı ayrı bağımsız devletlerin kendi iradeleriyle bir çatı altında toplanmalarını ifade eder.Öcalan’ın bu çatı’da PKK’ya biçtiği rol belli ki ayrı bir PKK devletiydi. O zaman bu açıklamalar meydanlarda davul zurna eşliğinde okundu. Plan, önce bir Kürt Türk federasyonu ile Kuzey ırak ile Türkiye’nin Güneydoğusunu ekonomik,kültürel ve dilsel anlamda entegre etmek,yani tek dil, tek ulus haline getirmek,sonra da Türkiye’nin rahminde büyüttükleri bu yapıyı bağımsızlaştırmak.

Milliyetçilik, –devletini- kuran milletler için milli birliği sağlayan bir tutkaldır. Bir ülke bölünecekse önce bu tutkalın sökülüp atılması gerekir. Başkanlık sistemine geçişle birlikte sistem kendiliğinden ilk iki parti dışındakileri tasfiye edecek. Nitekim,MHP’de muhalif kanat, bu oyunun farkında olduğu için hem partiyi kurtarmaya hem de onu yok ederek ikame edecekleri-milliyetsiz- sistemi engellemeye çalışıyor.Bunda başarılı olup olmayacakları Milliyetçi tabanın ve Türk toplumunun farkındalık oranına bağlı. Devletin bekası diye başlayan nutukların arkasında MHP tabanını uyuşturma amacı yatıyor. Bugün bir beka sorunu varsa bunun sorumlusu 15 yıldır bu ülkeyi yönetenlerdir. Bir sorunun çözümü o sorunun nedeni olanlara havale edilmez.

Amaç belli, Yeni Türkiye adı altında kurulacak yeni düzen için bütün direnç noktaları tasfiye edilecek… Bu durumda Milliyetçilere düşen bu oyunu bozmaktır. Bunun yolu da Türk Milliyetçiliğini tasfiye edenleri tasfiye etmek,muhalefeti güçlendirmektir. Yazık ki bugün için yeterli bir idrak patlaması veya şuur uyanıklığının olduğunu söylemek mümkün değil. Biraz öne çıkan,  hastalıklı bir ruh halinin ifadesi ile dedikodu,iftira,yalan kampanyaları ile itibarsızlaştırılıyor. Milliyetçi hareket Balgat yönetiminin yıllardır içine akıttığı şüphe zehiri ile kendi evlatlarını yiyor. Herkesin herkesi yargıladığı bir toplumda hiçbir milli hedefe varılamaz.Uçurumun kenarında bile birbirini itmeye çalışan bir toplum asla varlığını koruyamaz.İnsanların hayat biçimlerinden ziyade zihniyet biçimleriyle ilgilenmemiz gereken bir dönemdeyiz.Ülkenin birliğini,bütünlüğünü,demokrasiyi,temel hak ve özgürlükleri,adaleti savunan herkesle el ele vermek zamanı…Aksi takdirde zihniyet olarak Türk siyasetinde 19 yıldır yok hükmünde olan Türk Milliyetçiliği,fiziksel olarak da yok olup tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalır.