ÖZÜR DİLEMEK ERDEMdir

 

Bir insan inançsız olabilir, ya da din ile olan bağları çok sıkı olmayabilir bunları anlayabilirim, Allah’la kulu arasındaki mevzudur, hesabı verecek olanı bağlar. 

 

Ancak hem imanlı, inançlı olduğunu söyleyip, hem de insanların kutsalları üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışan politikacıları ise hem anlayamam hem de affedemem. Bu tip insanlar benim nazarımda mahşer günü +1 kul hakkıyla hesaba çekilecek kişilerdir. Zira onlara hakkımı asla helal etmem.

 

Bu yüzden hiç sevmem Egemen Bağış’ı, hatta acırım ona. Hem Müslüman’ım deyip hem de Kuran Azimüşşan’ın bir suresini alay konusu yapabildiği için acırım. Mış gibi yaparak insanları kandırdığını zannedip, aslında en büyük kandırılanın kendisi olduğunu göremeyecek kadar aymaz olduğu için acırım.

 

Sıradan fanilere kutsallar üzerinden örneklemelerle siyaset yapılmaz.

 

Hele hele Cennetmekan Başbuğum tarafından “Tüklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti” cümlesiyle tanımlanan bir partide asla ve asla yapılmaz.

 

Yapılamaz. Yapıldığı anda da iç dinamikler devreye girip anında tepki verir, vermelidir de. 

 

İşte bu yüzden Erdem Karakoç’un “Cumhurbaşkanımız Mirac’a çıkarcasına gökteydi” cümlesini duyunca, Egemen Bağış’ın “Bakara makara” sından 10 kat, 100 kat, 1.000 kat daha büyük şok oldum. 

 

Toplantı MHP toplantısıydı, konuşan İstanbul Ülkü Ocakları eski başkanı, hali hazırda MYK üyesi, 2 sene evvel o zaman 12 yaşında olan oğluma “İşte efsane Erdem Reis” diye tanıştırdığım Erdem Karakoç’tu ve ciddi ciddi bu cümleyi kurmuştu.

 

Konuşmanın 8 dakika 30 lu saniyelerinde kurulan bu cümlenin öncesini sonrasını defalarca dinledim, dinledim, dinledim…

 

Dil sürçmesi yoktu, ironi yoktu, sağ gösterip sol vurmak yoktu. 

 

Millet olarak alışageldiğimiz üzere belki bugünlerde bir açıklama gelir “İroniydi” diye. 

 

O zaman biz de sorarız : “Milliyetçi Ülkücü Hareket ne zamandan beri siyasi konularda kutsallarımız üzerinden örneklemeler yapıyor ?  Tarihte bunu başka bir örneği var mı ?” diye…

 

Evet biz yıllardır sürdürdükleri çabalara rağmen, Milletin  AdaletveKalkınmaPartilileştiremedikleri  evlatlarındanız. Kutsal hepimizin kutsalı olduğundan yanlışı yapan bizdendir diye susamayız.

 

Susmamalıyız da. 

 

“Bu yanlıştır” demezsek, Balgat yönetiminin müzakere ettiği ama biz MHP de DEĞİŞİM isteyenlerin sonuna kadar mücadele edilmesini beklediğimiz, devlete hainleri sızdıran AKP zihniyetinden ne farkımız kalır sonra ?

 

Erdem Karakoç’un “İroni yaptım” demesiyle olmaz, çıkıp kendisine yakışanı yapmalı, “Sıradan bir faninin davranışını anlatabilmek için Kutsallarımız üzerinden örnekleme yaptığı için” özür dilemelidir.

 

Her zaman 3 yanlış bir doğruyu götürmez, bazen 1 yanlış tüm doğruları götürür.