Hükümetin “Açılım” politikasıyla bomba,mühimmat, silah deposu haline gelen şehirlerimizde neler olup bitiyor, neler yaşanıyor haberdar mıyız ?

“Sur’da 2 şehit”, “Bilmem nerede 10 terorist etkisiz hale getirildi” açıklamaları haricinde hiç merak ediyor muyuz bu vatanın yiğit evlatları oralarda yine ne kahramanlıklara imza atıyor ?

Survivor’da Gönüllüler takımının aç kalmasına üzüldüğümüz kadar onlar için üzülüyor muyuz ? Ya da eleme gecesi kimin adaya veda edeceğini merak ettiğimiz kadar onları merak ediyor muyuz ?

Bugün size henüz dumanı üstünde tüten, sadece birkaç gün önce yaşanan bir kahramanlık hikayesini anlatacağım.

Virgülüne kadar doğru, noktasına kadar gerçektir.

Yer : Diyarbakır – Sur, 61 nolu bina…

Her biri birbirinden kıymetli, her biri birbirinden vatana sevdalı yiğit Polis Özel Harekat (PÖH) Şube, memleketi hainlerden, bölücülerden, namertlerden temizlemek için yine operasyondadır. Kendilerine 61 nolu binayı üs olarak seçmişler, her iki saatte bir dönüşümlü olarak buraya gelip, biraz soluklanıp, çay içip dertleşmektedirler.

Bu binanın seçilmesinin ana nedeni, orasının bölücü hainlerin sıklıkla kullandığı yeraltı tünellerinden birinin çıkışını görmesinden dolayıdır.

Tavşan kanı çay demlenmekte, içeride 15 babayiğit dinlenmektedir.

Onaltıncı yiğit ise iki kat yukarıda, kendisine mevzi yaptığı pencerenin hemen dibinde sırtını duvara dayamış, bir eliyle sigarasını içmekte, diğer eliyle de artık kanından canından olmuş silahı Kara Zello’sunu tutmaktadır.

Birden telsizden acil bir anons geçer…

“61 nolu binaya roket saldırısı hazırlığı yapılmaktadır, tüm birimlerin dikkatli olması…”

Güçlü kollarıyla kılıç gibi sımsıkı kavradığı Kara Zello’suyla ok gibi ayağa fırlar vatan evladımız. Termal dürbününden bu memleketin çocuklarının canına kast etmek üzere olan çakalı görür. Nişan alabilecek kadar bile vakti yoktur.

Vatan haini namussuz hazırlıklarını tamamlamıştır, saliseler kadar kısa gelen saniyeler içinde ateşler ihanet kokan roketini, 16 vatan için çarpan yüreği şehadet mertebesine yükseltecek, onlarca çocuğu babasız, onlarca kadını kocasız bırakacak, nice ana-babalara evlat acısı yaşatacak melun roket yola çıkar…

Yiğidimiz derin bir nefes alır, “Bismillah” der , aynı anda onun da çöker o vatansever parmağı tetiğe…

Kara Zello’dan çıkan RG mermisi (bir çeşit bomba atar) dalar havadaki roketin bağrına, hem onu hem de hain planları infilak ettirir.

Melun plan bozulmuş, bu millet “16 şehidin” acısını duymaktan kurtulmuştur elhamdülillah…

Alt kattakiler hızlıca hareket edip, roketin atıldığı binanın etrafını sararlar. Vatanın böğrüne hançer saplamak isteyen hain etkisiz hale getirilir.

Hemen sonra arkadaşları onaltıncı yiğidin yanına koşarlar ve ona sıkı sıkı sımsıkı sarılırlar.

O ise, sigarasından bir nefes daha çeker içine, mütevazi bir gülümsemeyle : “Rabbime hamdolsun” der, “Bu kadar yiğidin vatana millete bağışlanması için bu kardeşinizi vesile kıldı.”