Okulda-Sokakta-İş yerinde hatta evinde bile cinsel saldırıya uğrayan kadınların Türkiye'de hakları yeterince savunulmamakta, yeterli önlemler maalesef alınamamaktadır. Elbette bu olayların yaşanmasında toplum yapısının giderek bozulması ve kötü örnek teşkil edecek objelerin topluma yıllardır sunulmasıda var.

2005 ile 2010 yılları arasında 150 bine yakın kadının cinsel saldırıya maruz kaldığı, %40 oranındaki kadının bu saldırılardan sonra herhangi bir şikayette dahi bulunmadığı öne sürülmektedir.

TÜİK verilerine göre tecavüz ve ve taciz gibi cinsel suçların oranı ciddi bir artış göstermiştir. 

''http://www.anitsayac.com/'' isimli internet sitesinde her yıl yaşanan ve basına yansıyan tecavüz ve cinsel saldırı haberlerine ulaşabilir, toplumumuzun nereye doğru gittiği konusunda önizlemeler yapabilirsiniz.

 

Tecavüz içerikli dizilerin reyting rekorları kırdığı ülkemizde, gazoza hap atmakla övünen tiplerin gençlere örnek olarak sunulduğu gerçeğide asla gözardı edilmemelidir.

Sadece kadına değil erkek çocuklarına dahi tecavüz-cinsel saldırı eylemlerini gerçekleştiren sapıkların arttığı gerçeği kabul edilmeli- öncelikle Aile içi eğitim konularına ağırlık verilmelidir.

Sunni siyasi refleksler göstererek ''idam gelsin'' çıkışları yapmadan önce Türkiye'de tecavüz ve cinsel saldırıların sebepleri araştırılmalıdır.

Aksi takdirde Özgecan gibi nice kızın hayatları kararacak, yeni sapkınlar-sapıklıklar bir virüs gibi toplumda yayılmaya devam edecektir.

 

Tecavüz bir insanlık suçudur. Bu suçla mücadelenin en temelinde bu suçu işleyenlerin çok doğru bir şekilde analiz edilmeleri, toplumun kültürel yapısından kaynaklanan eksiklerden faydalanan çok tehlikeli ve sinsi tüm argümanlar-eylemler tespit edilip ; önleme mekanızması harekete geçirilmelidir.

 

Emre ÇAKIR / 18 ŞUBAT 2015 

Editör: TE Bilişim