MHP kongresi iktidar partisi tarafından engellendi. Ankara'ya toplanan on binler değişim taleplerini dile getirdiler. Atılan sloganlar,yapılan konuşmalar rekabetin Bahçeli ile değil,Erdoğan ile yapıldığını gösteriyordu.

MHP tabanı Bahçeli'nin delege iradesine gücünün yetmediğini biliyor. Mahkemelerin verdiği akla ziyan kararların,Yargıtay'ın aldığı kararı geciktirmesinin nedeninin Saray olduğunun farklındalar. Onun için tepkilerini Saray'a yönelttiler.

Bugün itibarıyla Bahçeli meşruiyetini yitirmiştir. 970 delegenin muhalefete destek olması,kurultay'ın yapılmayacağını bile bile Ankara'ya gelip, muhalefete destek olması bunun göstergesidir. MHP bugün sadece tabanının lider arayışını simgelemiyor,on binlerin demokrasi arayışını da simgeliyor. Toplum,iktidara,ben merkezli siyasetlere,yolsuzluğa,rüşvete,hırsızlığa MHP üzerinden tepki gösteriyor.

Kongreden önce sosyal Medya'da Cemil Barlas gibi isimler MHP tabanını gaz ve Toma'larla korkutmaya çalıştı. Polisle çatışan,kavga eden bir MHP'li profili çizmek için olağanüstü gayret sarf ettiler. Ama MHP tabanı da, adaylar da son derece olgun davranarak bu algı çalışmasını boşa çıkardılar.

Yargı ne kadar siyasallaşırsa siyasallaşsın,iktidar ve Saray ne kadar müdahale ederse etsin MHP en kısa zamanda bu kongreyi yapacak,yönetimi Saray'ın elinden alarak gerçek sahibine,ülkücülere tevdi edecektir. Bu süreçte en üzücü olan bir Lider'in kendi geleceği için bir sığıntı olmayı kabul etmesidir. Tabanının önüne çıkıp erkekçe yarışmak yerine Milliyetçiliği ayağının altına alan,ülkücülere morg bekçisi diyen birine sığınmak son derece utanç vericidir. Daha utanç verici olan, daha hala bazılarının  Bahçeli'yi  teşhis edememiş olmasıdır.

Belli ki, Yargıtay kararını AKP kongresinden sonra açıklayacak... Saray'ın hesabı sadece düşük profilli bir başbakandan ibaret değil. MHP'yi de iktidara bir şekilde ekleyerek Bahçeli'nin elini güçlendirmek,ülkücülerin iktidar umutlarını istismar ederek 40 milletvekilinin desteği ile Başkanlık veya partili Cumhurbaşkan'lığı için referandum yolunu açmak. Ancak evdeki hesap her zaman çarşıdakine uymaz. MHP'nin 40 milletvekili çantada keklik değil. Sadece 7-8 milletvekili yüzde yüz Bahçeli ile birlikte hareket ediyor. Geriye kalanların neredeyse tamamının gönlü de oyu da muhalefetten yana. Toplanan 970 delege oyuna 30 milletvekili oyu da ilave edilince ortaya daha net bir rakam çıkıyor.Delegenin gönlünde artık Bahçeli diye bir isim yok.Ayrıca, ülkücü taban satın alınacak bir taban değil. Kurt uşaklığa gelmez.MHP seçmenini yönlendiren ilkeler,idealleridir. Bu tip manevralar tepki doğurmaktan başka işe yaramaz.

Genel başkan adayları uzun süre kongrenin engellendiği, müsaade edilmediğine dair görevli polis müdüründen yazılı bir belge istediler. Yazı yazıldığında hala bu belge verilmemişti. Çünkü engelleme kanunsuz, engelleyenler de bunu bildikleri için yazılı bir belge verip ileride zor durumda kalmak istemiyorlar.

Kongreyi Saray,Adalet bakanı,siyasallaşmış yargı ve Ankara valisi birlikte engelledi. Saray'ın ihtiraslarını da bu topluluk engelleyecektir. MHP tabanı Başkanlık sisteminin sonrasının eyaletleşme,parçalanma,federatif bir yapı olduğunu çok iyi biliyor. Saray'ın müdahalesinin hangi sebeplerden kaynaklandığını da. Bu da yakın gelecekte siyasi rekabetin nasıl şekilleneceğinin ip uçlarını veriyor.

Kongre er geç yapılacaktır. Bir lider uzun süre tabanından kaçamaz. Saray'da ona sığınan Bahçeli'de kaybedecektir.