Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları:

Günler geçti sıra Cumhurbaşkanının seçimine geldi. Cumhurbaşkanı nasıl seçiliyor 1961 Anayasası'ndan beri seçiliyor ama kör topal seçiliyor. Doğrudan milli iradenin inisiyatifi ile hiç bir seçim yapılamıyor. Benim bildiğim şahit olduğum bir kaçını size söyleyeyim.

70'li yılların sonlarında Fahri Korutürk için 119 tur seçim yapıldı ve Cumhurbaşkanıseçilemedi. 5 Ay ülke cumhurbaşkansız kaldı bu da 1980 darbesine zemin hazırladı.

"MİLLETİN İRADESİNDEN BAŞKA İRADE YOK DİYORUZ"

2007 yılında 363 milletvekili var iktidar partisinin. Önümüzde bir sorun yok normal şartlarda geçmiş dönemlerde daha az vekille seçilmiş Cumhurbaşkanı. Ama orada hakuki bir icat çıkartıldı ve 367 icadı maalesef Cumhurbaşkanlığı seçimlerini tıkadı.

Milletin iradesinden başka irade yok diyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diye yazıyor burada. Parlamento çözüm üretemedi. Çözüm işin sahibi millette. Karar aldık millete gittik ve millet AK Parti'ye olan desteğini çok daha yükseğe çıkartarak bu işi ben kabul etmiyorum. Meclis'te bu seçimin yapılmasını asla onaylamıyorum. İşte size yetki bu seçimi yapın.


"İKİ İRADE VAR. BAŞBAKAN VE CUMHURBAŞKANI. BUNLAR HER ZAMAN ARALARI İYİ OLMAYABİLİR"

Ve geldik tekrar Meclis'e geldik. Burada bir hakkı teslim etmek lazım. 2007'de MHP de Meclis'e girdi. MHP Genel Başkanı kendinden beklenen devletin ali menfaatlerine yönelik o tarihi kararı aldı ve o kriz aşılmış oldu. Bu krizin her Cumhurbaşkanı'nın seçiminde yaşanması yakışan bir şey değil dedik ve her sorunun çözümünde hakem millettir dedik gelin dedik Cumhurbaşkanı'nı da millet kendisi seçsin. Zaten 1982 Anayasası'na bakarsak bundan başka çaremiz yok. Çünkü parlamenter sistemde Meclis'in seçtiği Cumhurbaşkanıöngörülmüş ama Cumhurbaşkanlığının yetkilerine gelince aldı kaçtı hocaya dokun bakalım demişler bütün yetkileri yazmışlar. Başkanlık sisteminde ne yetki varsa hepsini yazmışlar. Çünkü onarın amacı Cumhurbaşkanı olmaktı. Bütün darbeciler bu makamı kendilerine göre yazmışlar. İki irade var. Başbakan ve Cumhurbaşkanı. Bunlar her zaman araları iyi olmayabilir.

"İKİ KAPTAN BİR GEMİYİ BATIRIR"

Hatırlayın, rahmetli Demirel ve Özal. Yönetimde iradenin tek olması lazım. İrade olmayan yerde idare olmaz. Çatal kazık toprağa girmez. Bizim güzel bir tabirimiz var. Ben denizciyim. İkiyi kaptan gemiyi batırır. Kaptanın tek olması lazım. İcraatta kaptanın tek olması lazım. Tek nasıl olur, yürütme ile ilgili yetkileri verirsiniz sistemi ona göre tanımlarsınız ondansonra da hesabı sorarsınız. anlatırlar, bir yumurtayı 10 asker taşımaya kalkmış onu da kırmış. Onun için sorumluluğun da yetkinin de tek kişide olması lazım.

Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilsin dedik ve bunu da halk oyuna gönderdik. Vatandaşın yüzde 69'u da bu kararı onayladı ve ondan sonra aslında Anayasa'da Cumhurbaşkanlığı'na giden yolda önemli bir adım başlatılmış oldu. Bu ilk uygulamayı da 21014 seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın yüzde 52 oyu ile başlatmış olduk. Bu şartlar altında parlamento millet iradesi ile seçilmiş, Cumhurbaşkanı yine millet iradesi ile seçilmiş. Vatandaşın iki iradesi var. Biri Cumhurbaşkanı diğeri Meclis. Diğeri parlamenter sistem var. O da çoğunluk partisi bir bakanlar kurulu oluşturuyor. Başbakanı bakanları ve böylece sistemi kuruyorsunuz çalışmaları yapıyorsunuz. Bu ikili yapı parlamento sistemi içerisinde her iki yapının da halktan güç alması sürdürülebilir bir şey değil. Bunu hukukçular söylüyor, uzmanları söylüyor. Nitekim en son olarak geçtiğimiz aylarda MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli bu mevcut durumla Anayasa'nın mutlaka uyumlu hale gelmesi lazım bunun bir ülkede krize dönmemesi lazım şeklinde bir beyanı üzerine biz bu konuda bütün partilere çağrı yaptık.


"CHP İLE TEMEL BİR ANLAŞMAZLIĞIMIZ VAR ESKİDEN BERİ"

Dedik ki 2011'de başlattığımız Anayasa konusunu tekrar ele alalım ve bu şekilde de hükümet etme sistemi de dahil Anayasamızda değişmesi gereken konuları gözden geçirelim. CHP ile temel bir anlaşmazlığımız var eskiden beri. Onlar parlamenter sistemi savunuyor biz ise başkanlığı. Başka ülke örnekleri de dikkatle incelenerek bizim tarihimize kültürümüze yönetim felsefemize uygun bir yapı bir değişiklik ortaya çıktı. Şunu söylerler Amerikan tipi başkanlık getirin kabul edelim dediler. Sayın Kılıçdaroğlu getirin kabul edelim dedi. Onu da buyurun dedik yine ses çıkmadı.

"GENÇLERİMİZDEN KORKMAYALIM, KENDİLERİNE FIRSAT VERELİM"

Bu kez oturduk 18 maddeden oluşan bir değişiklik yaptık. Sayın Baykal makul bir değerlendirme yaptı. Onun için rejim meselesine girecek değilim. Bu bir yönetim sistemi değişikliğidir. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemidir adı da budur. Bu sistemde Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Meclis seçimi aynı anda yapılmakta ve böylece iki tane erk aynı anda teşekkül etmektedir. Biri yasama ve denetlemeyi sağlayacak Meclis diğeri de Yürütmeyi memleketin işini gücünü yapacak hükümet. Şimdi değişikliklerde ne var 9 madde de değişiklik yapıyoruz. Yargının bağımsızlığının yanına tarafsız da olsun diyoruz. Bunu tüm partiler istiyor. Neyine itiraz ediyoruz? İkinci değişiklik 75 madde de yapılıyor. Milletvekili sayısı 600'e çıkıyor. Milletin vekillerinin sayısının artması milletin daha fazla temsil imkanına sahip olmasının kime ne zararı var? 76 maddede değişiklik yapıyoruz seçilme yaşını 18'e indiriyoruz. Seçerken gelin gençler bizi seçin d iye çağırıyoruz ya siz biz de sçilmek istiyoruz deyince yok canım küçüksünüz bekleyin bakalım. Böyle iş olmaz. Seçen aynı zamanda aynı zamanda seçilecek durumdadır. Gençlerimizden korkmayalım, kendilerine fırsat verelim.

Meclis seçimleri 4 yılda bir yapılıyor. Hükümet olanlar icraatın içinde olanlar bunun ne kadar yanlış olduğunu bilirler. Bir seçime giriyorsunuz seçim oluyor hükümetin kurulması güvenoyu alması işbaşı yapması 6 ay. kaldı 3,5 yıl brifing proje tanımaya başlıyorsunuz gitti 1 yıl. 1 yıl da planlama projeleri yapıyorsunuz etti 2,5 yıl sonra da hadi seçime gidelim diye muhalefet başlıyor. Sonunda da zamanında bile seçime gitseniz biz seçime gittiğimiz her seçimde mecburiyet olmadan gitmedik.

Editör: TE Bilişim