Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle: 

"TÜRİYE'NİN HAYRINA DEĞİL"

"Bize yayın organlarının kapalı olduğu bir dönemde siz ikinci kes kapılarınızı bize açıyorsunuz. Buradan çıkıp Isparta’ya gideceğim oradan başka bir programa gideceğim ve toplamda 29 il 35 nokta program yapmış olacağım. Biraz önce sizde gösterdiğiniz Sayın Uçum’un açıklamaları Türkiye’nin hayrına bir açıklama değil. Halk da bunu görüyor zaten. Evet çıkması halinde bu kontrol edilemez güç serbest bırakılmış olacak burada sözüm Sayın Cumhurbaşkanı’na değil tabi ki.

AKP’li vatandaşlar da diyor ki muhtar olamaz dediler biz onu 3 defa başbakan bir defa Cumhurbaşkanı seçtik. Ama elince bu kadar güç yokken bile Davutoğlu’nu görevinden aldı. Göreve geldikten sonra nereler çıkacağını bilemedikleri için çekiniyorlar. Hayır çıkması halinde Cumhurbaşkanı bir yere gitmeyecek. Başbakan’ı bilemem ama ona biz karışamayız. Hayır çıkması durumunda bizim bir koltuk beklentimiz yok dolayısı ile kişisel olmayan bir çalışma ve bunu milletimiz anlıyor."

"YÜZDE 54 HAYIR ÇIKACAK"

"Aşağı yukarı 54/46 şeklinde hayır çıkacak. Hayır çıkması durumunda Sayın Cumhurbaşkanımız milletle inatlaşmaz siyasi kumaşı buna müsait değil. Uzun süredir bu konu Türkiye’deki değerler üzerinden konuşuluyor. Bu seçimde bir parti seçimi olmadığı için vatandaş bir kulak çekme uyarısı yapacak bu seçimde. Sayın Cumhurbaşkanı’nı vatandaş seçti. Her ne kadar o şu an partili bir Cumhurbaşkanı gibi davransa da milletin talebi ile inatlaşmayacağına kesin eminim.

"Şimdi ben ve diğer MHP aday adayı arkadaşlarım bir buçuk yıldır olağan üstü kurultay talebimizi gerçekleştiremedik. Görüldüğü üzere iktidar tarafından ne kadar engellendiğimi hukukun hiçe sayılmasını herkes izledi. Hayır çıkması durumunda bu hukuk anlayışı son buluş olacak ben buna inanıyorum. Sayın Fatih Portakalı’n programında ben MHP’nin başına gelip partimi iktidara taşıyıp Başbakan olacağım dedim bu söz daha sonra nerelere çekildi."

"VATANDAŞ SIKIŞMIŞ DURUMDA"

"Şayet biz isteğimizi gerçekleştirirsek bu ülkede hukuku işler hale getirmek için elimizden geleni yapacağız. Bu ülke de liyakat sistemi silindi. Bir aile işletmesine dönen Türkiye’nin bu liyakat sistemini yeniden öğrenmesi gerekecek. İnsanların bana anlattığı Muş’ta ve Bitlis’te Anavatan, MHP vekil çıkarırdı. Bugün bu ortadan kalkmış. HDP Kürt milliyetçiliği yapıyor. AKP’de devletin yüzü olarak orada. İki tarafında vatandaşın derdini dinlemekten uzak ve insanlar orada sıkışmış durumda. Ahlat’ta insanlara tarım teşvikleri verilmemiş referandum sonrasına atılmış.

"EVET'İN GERİ DÖNÜŞÜ YOK"

Çiğdem Toker’in haberinde Erdoğan’ın açıklaması diyor ki iki partili bir yönetim düşünüyorum. Referandum sonrası MHP’nin mecliste kalabilmesi için ben ve arkadaşlarım çalışıyor. Biz bunun için çalışırken Balgat’ın tepkisi ile karşı karşıya kalıyoruz."

"Öncelikle şunu söyleyeyim sevgili geçlere seleneyim" diyen Akşener sözlerini şöyle tamamladı:

"Yıllarca biz siyasilerin kavgalarını dinlediler ve sıkıldılar. Sandıkta ne sonuç geleceğini onlar belirleyecek ben onları mutlaka sandığa bekliyorum tabi ki 'hayır' demelerini rica ediyorum. Bu ülkeyi tek bir kişinin eline bırakırlarsa artık çok geç olabilir. Hayır dedikleri takdirde diyelim beğenmediler yarın bir gün tekrar evet deme şansları var ama evet çıkarsa böyle bir şansları olmayacak. Bu nedenle herkesi sandığa gidip 'Hayır' demeye çağırıyorum"

Sinan Oğan

Oğan, iki partili sistemin söz konusu olması durumunda MHP’ye ne olacağı sorusu üzerine, “ Bunu Burhan Kuzu da söyledi. Bu sistemin doğru çalışması için iki partili sistem muhakkak şart. Aksi takdirde 4 partinin meclise girdiğini düşünürsek, 7 Haziran'daki gibi bir sonuç ortaya çıksa örneğin cumhurbaşkanı da sayın Erdoğan seçilse AKP’de yüzde 41 alsa, geri kalan yüzde 25,5 CHP ,yüzde 25,5 MHP alsa, çoğunluk MHP ve CHP’ye geçti, buyurun size kriz ... Bu şekilde mümkün değil devletin çalışması. Olmaz ama, varsayalım MHP, CHP, HDP anlaştı o meclis cumhurbaşkanının hiç bir kararnamesini geçirtmez aynı şekilde başkanda meclisi çalıştırtmaz, alın size kriz. Bunun için zaten açıkladılar dar bölge veya daraltılmış bölgeyi getireceğiz diye. Şu anki durumuyla MHP iki seçim sisteminde de meclis dışında kalacak. Bizim sloganımız ‘Ülkem İçin Hayır, Ülküm İçin Hayır’dır. Ülkem için Hayır derken tek adama biz karşı çıkıyoruz ve diğer sebeplerle.. Ülküm için Hayır derken biz Milliyetçi Hareket Partisi’nin iki partili sistem içerisinde kaybolup gitmesini istemiyoruz” şeklinde yanıtladı. 
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un açıklaması konusunda Ertuğrul Özkök’ün, “Bu açıklamadan anladığım 17. Türk devleti tarihe karışacak” yorumuna karşılık Oğan, şunları söyledi:
"Kesinlikle büyük bir talihsizlik ama bilinçaltının dışa vurumu diyorum. Cumhurbaşkanı'nın danışmanları daha şimdiden bilinçaltlarını dışa vurmaya başladılar. Federasyon isteyen danışmanları var, yeni bir devlet kuracağız diyen zaten AKP’nin iktidara geldiği günden beri cumhuriyetin temel kazanımlarını törpülemek ve kendi kafalarına göre bir devlet kurma taahülleri var. Evet çıktığı takdirde tamamıyla Erdoğan’ın şekillendireceği, Atatürk Cumhuriyetini değil Erdoğan Cumhuriyetinin kurulacağı bir Türkiye’yi bunlar inşa etmeye çalışıyorlar. Böyle bir Türkiye’nin nasıl olacağını görmek istiyorsanız Ortadoğu’ya bakmanız yeterlidir. Çünkü Ortadoğu kültürü ile yoğurulmuş bir AKP iktidarı var, AKP zihniyeti var o sebeple ben inanıyorum ki AKP içerisindeki insanlar da buna karşı çıkacaklardır.”

Bizim hükümetimiz olmadığını şimdiden gösteriyorlar

"Her ne kadar başbakan, evet diyenlerin başbakanı olsa da, bizim devletimiz var" şeklinde sözlerini sürdüren Oğan, “ Bizi korumuyorlar bizim bütün hak ve hürriyetlerimiz kısıtlanmış durumda. Hiç bir televizyona bizi çıkartmıyorlar, gittiğimiz illerde bize saldırılar oluyor, salon bulamıyoruz. Bu devlet bizim devletimiz değil mi? Elbette bizim devletimiz, peki bu başbakan ve bu hükümet yaptıklarıyla 'bizim başbakanımız, bizim hükümetimiz' olmadığını şimdiden gösteriyorlar. Yarın olduğunda göreceksiniz bunlar, bunlardan olmayan zihniyeti tamamen dışlayacaklar. Yüzde 50’yi evde zor tutuyorum diyen zihniyet, yarın olduğunda yüzde 50’yi diğer yüzde 50’nin üzerine salacaklar. Sadece devlet imkanları ile ezmeyecekler, kendi yandaşları ile de diğer yandaşları da baskı altına alacaklar” dedi. 
 İsmail Küçükkaya’nın  “Peki Başbakan ne yapsın?” sorusuna Sinan Oğan, “ Bu ülkenin Başbakanı hiç birşey yapmasa valilarine adabı ahlakı öğretsin. Vali çıkıp şunu retweet ediyor 'Sinan yine sallamış' diyor. Samsun valisinin yaptığı işe bakın Allah Aşkına. Bir valinin yapacağı iş midir bu tweeti atmak? Samsun Valisi diyor ki 'Saldırganın  üzerinde kuru sıkı vardı',  kesinlikle böyle bir suikast iddiası doğru değildir.' Peki 2 saat bu adam kayboldu gidip o silahı değiştirmediğini, gerçek silahı bırakıp kurusıkı silahı üzerine almadığını Samsun Valisi nerden biliyor? Samsun Valisi de bu işin içinde mi? Yozgat’a gidiyoruz Yozgat’ta 150 kişi bize saldırıyor, Yozgat valisi tweet atıyor 'Sinan Oğan’ın konuşmak ne kadar hakkıysa onlarında o kadar hakkıdır' diye..." yanıtını verdi.

Halkımız Son Düzlükte...

Konuşmasının sonunda halka seslenen Sinan Oğan, “Halkımızın son düzlükte olduğunu düşünüyorum. Halkımıza son defa ne istedikleri soruluyor. Eğer halkımız 'evet' derse bir daha da halkımıza başka birşey sorulmayacak, 'Hayır' derse halkımıza öz güven gelecek” diyen Sinan Oğan sözlerin idam konusuyla sonlandırdı. 
Sinan Oğan,”İdam konusunda Cumhurbaşkanını dinlemeyen AKP milletvekillerini kınıyorum. Cumhurbaşkanı meydan meydan 'getirin idamı' diyor. AKP milletvekilleri Cumhurbaşkanı'nı takmıyorlar.”

KORAY AYDIN

Koray Aydın, 16 Nisan'da referanduma sunulacak Anayasa değişikliğine AKP milletvekillerinin de önemli bir kısmının karşı olduğunu iddia etti.

Koray Aydın, konuştuğu AKP'li vekillerin rahatsızlıklarını dile getirdiğini belirterek, "AKP milletvekillerinin üçte biri 'hayır' oyu verecek" iddiasında bulundu.

AKP'li vekillerin "Biz partimizi seviyoruz ama bu kadar yetki fazla" dediğini aktaran Koray Aydın, toplumda başkanlığa karşı büyük bir tepkinin oluştuğunu da vurguladı.

'HAKKI YENENLER GÜN GELİR İSYAN EDER'
Başkanlık sisteminin büyük sosyal çalkantılara sebep olacağını belirten Aydın, "Bakın, hakkı yenen mazlumlar gün gelir isyan eder. 80 milyonu bir korku imparatorluğu altında yaşatamazsınız. Bu dünya tarihinde de böyledir" diye konuştu.

ÜMİT ÖZDAĞ

Editör: TE Bilişim