Bağımsız Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Meral Akşener liderliğinde kurulacak yeni partiyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini belirterek, kurucular ve kadrolara ilişkin temaslarının sürdüğünü bildirdi. Okutan yeni partinin Kasım sonuna doğru kurulabileceğini ama bu takvimin de gelişmelere bağlı olarak değişebileceğini ifade etti.

Nuri Okutan “biz kadro ve diğer hazırlıklar bakımından da çalışmalarımızı hızlandırabilecek ve hemen sonuçlandırabilecek durumdayız. İlk temaslar, ilk turlar bu manada yapıldı. Bunun içine grup kurma da dahildir. Biz seçimin zamanında yapılabileceğini değerlendirerek daha dikkatli davranıyoruz. Kadroları oluştururken, bütçe oluştururken, diğer temaslarımızı yaparken dikkatli ve özenli hareket ediyoruz” dedi.

Nuri Okutan TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Meral Akşener’in öncülüğünde yeni bir parti kurmak için harekete geçmeleriyle birlikte, büyük bir teveccüh ve ilgiyle karşılaştıklarını ancak aynı zamanda saldırıların da artmaya başladığını dile getirdi. Okutan, eleştiriyi siyasetin bir gereği olarak gördüklerini, ancak siyasi eleştiri yerine Sayın Akşener’in kadın kimliğine yönelik edep ve ahlak dışı beyanlarla karşılaşmaya başladıklarını ifade etti.

SİYASİ ELEŞTİRİ YERİNE EDEP VE AHLAK DIŞI SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ

Nuri Okutan şöyle devam etti: “Siyasi eleştiriyi siyasetin bir gereği ve olması gereken bir şey, siyasetin tuzu biberi olarak görüyoruz. Ancak siyasi eleştiri yerine Sayın Meral Akşener’in kadın kimliğine yönelik edep ve ahlak dışı beyanlarla karşılaşmaya başladık. Önce “kem söz sahibine aittir” diyerek bunları kaale almadık. Ancak bu saldırılar artmaya başladı. İşin en üzücü tarafı, bu edep ve ahlak dışı saldırıların sahiplerinin kadın kimliğine en çok saygı göstermesi beklenen İslamcı kimlik taşımasıdır. Ne Müslümanlığa ne örf ve adetlerimize sığmayan bu saldırıların, hiçbir siyasi gerekçesi ve izahı olamaz. Bazen yandaş bir gazeteci kullanılarak, bazen de doğrudan siyasilerce Sayın Akşener’e yapılan bu saldırılardan sadece bizler değil tüm kadınlarımız rahatsızdır. Aslında vicdan sahibi herkes de rahatsız olmaktadır. Yapacaksanız Sayın Akşener’le siyasi mücadele yapın. Şaka veya mizah perdesi altında tuhaf göndermelerle kendinizi çukura düşürmeyin. Merhum Erbakan “Önce ahlak ve maneviyat” diye boşuna çırpınmadı. Bu ihtiyacı biliyordu. Gerçekten ahlak ve maneviyat ülkemizde büyük bir ihtiyaç. Hele 15 yıllık Ak Parti iktidarından sonra bu acil ihtiyaç… Öncelikle de iktidarın bozduğu arkadaşlar buna muhtaç… İktidarların, hele uzun süreli iktidarların bozduğunu biliyoruz ama bu iktidar sahiplerinde çürüme başladı.”

Ahlak ve maneviyatın çöktüğü bir toplumda hukukun, adaletin, hak ve özgürlüklerin olmayacağını ifade eden Nuri Okutan, “en tepedekiler kendilerini sadece hukukun değil ahlakın da üstünde ve dışında görmeleri halinde ülkenin geleceği yer burasıdır” dedi.

“ALLAH MUHAKKAK ADALETİ EMREDER” EMRİ, SÖZDE KALMAMALI

Okutan şöyle konuştu: “Bu arkadaşlara soruyorum… Peygamber efendimiz “Müslüman; diğer Müslümanların elinden ve dilinden selamette kaldığı kimsedir.”  diye Müslümanı tarif etmiyor mu? Bu tarif Peygamberimizin hadisi değil mi? Bunu hiç duymadınız mı? İmam-Hatip Liselerinde sizlere ilk öğretilen hadislerden birisi de bu değil mi? “Hepiniz çobansınız ve sürünüzden mesulsünüz” hadisi şerifini hatırlıyorsunuz da bunu neden hatırlamıyorsunuz?”

Cuma hutbelerinde okunan “Allah muhakkak adaleti emreder” mealindeki ayeti hatırlatan Isparta Milletvekili Nuri Okutan, vatandaşlara bu ayeti tablo haline getirerek evlerine asmalarını önerirken, Ak Partili idarecilerden de gittikleri her Cuma namazında işittikleri bu ayeti vicdanlarında tartmalarını ve adil olmalarını istedi.

Nuri Okutan “Allah muhakkak adaleti emreder” mealindeki ayetin sözde kalmaması için Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığına bir yazı yazacağını belirtti.

SEÇİM ATMOSFERİNDE GRUP SAYISININ ÇOK ÜZERİNDE BİR SAYIYA ULAŞABİLİRİZ

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Okutan, Meral Akşener liderliğinde kurulacak yeni partiyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini belirterek, kurucular ve kadrolara ilişkin temaslarının sürdüğünü bildirdi. Nuri Okutan yeni partinin Kasım sonuna doğru kurulabileceğini ama bu takvimin de gelişmelere bağlı olarak değişebileceğini ifade etti.

 “grup kuracak sayıya ulaşabileceğinizi düşünüyor musunuz?” Şeklindeki soruya; temaslarının olduğunu, belli bir mesafeye gelindiğini ve seçim atmosferine girilmesi halinde grup sayısının üzerinde bir sayıya ulaşabileceklerini ifade etti.

Okutan “Ohal sürecinden bir endişeniz var mı?” Şeklindeki soruyu cevaplandırırken de, bu dönemde kaygan bir zeminin olduğunu ifade ederek “OHAL şartlarını da dikkate alarak daha dikkatli, daha temkinli ve kararlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” Dedi.

ERKEN SEÇİM DAHİL HER TÜRLÜ HAZIRLIĞIMIZ VAR

Nuri Okutan “amblem ve isim konusunda bir netlik sağlandı mı?” Şeklindeki bir soruyu da şöyle cevaplandırdı : “Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz bizim için geçtiğimiz 20 Hazirandaki mahkeme önemliydi. Ama maalesef beklentimiz gerçekleşmedi. Üst kurul delegelerimiz imza verdikleri için soruşturmalar geçirdi, takibata uğradı, partiye sızmaktan soruşturma geçirdi. Dolayısıyla böyle bir mahkeme kararı çıkınca biz artık burada bir umudumuzun olmadığını gördük. İstişarelerimiz oldu. O istişarelerimizde yüzde doksanı aşan bir oranda yeni parti kurulmasına ilişkin bir yaklaşım ortaya kondu. Biz de şimdi bu süreçten sonra parti büyüklerimizle, vekillerimizle istişarelerimizi sürdürme aşamasındayız. Tabii siyaset açısından, demokratik düzen açısından kaygan bir zemin var. Demokratik ölçüler açısından da toz dumana katılmış bir iklim söz konusu. Bütün vatandaşlarımız korkuyor. Biz de bu manada daha temkinli adımlar atmaya kendimizi mecbur hissediyoruz. Bir taraftan istişare sürecimiz tamamlanırken, bir taraftan yeni isimler ve yeni kadrolar için temaslarımız sürüyor. Bir taraftan bütün akademik çevremizle bizim dünyamızla buluşabilecek akademik fikri zemin çalışmamız da sürüyor bu gelişmelere de bağlı olarak. Yarın kimse bilmiyor, Sayın Başbakan da bilmiyor seçim olabileceğini. Diyelim ki karşımıza bir erken seçim çıkarsa o durumlara da bir hazırlığımız var. Ama biz sindire sindire, iklimin kaygan bir zemin oluşturması ve toz duman olması dolayısıyla daha dikkatli, emin adımlarla ve dikkatli çalışmalarla süreci götürüyoruz.”

DİKKATLİ VE ÖZENLİ HAREKET EDİYOR, EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ

Bağımsız Isparta Milletvekili Nuri Okutan; “Erken seçim olursa başka bir partiye mi intisap edeceksiniz?” sorusuna karşılık olarak “biz kadro ve diğer hazırlıklar bakımından da çalışmalarımızı hızlandırabilecek ve hemen sonuçlandırabilecek durumdayız. İlk temaslar, ilk turlar bu manada yapıldı. Bunun içine grup kurma dâhildir. Biz seçimin zamanında yapılabileceğini değerlendirerek daha dikkatli davranıyoruz. Kadroları oluştururken, bütçe oluştururken, diğer temaslarımızı yaparken dikkatli ve özenli hareket ediyoruz.” Şeklinde cevap verdi.

Isparta Milletvekili Nuri Okutan’ın Basın Toplantısı metninin tamamı şu şekilde:

“Değerli Basın Mensupları

Toplantımıza başlamadan önce hoş geldiniz diyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Ülke olarak, toplum olarak daha önce benzerini çok fazla görmediğimiz ilginç bir süreçten geçiyoruz. Siyasette yeni gelişmeler yaşanıyor. Her gün hayrete düştüğümüz yeni bir durumla karşılaşıyoruz.

Bildiğiniz gibi Sayın Meral Akşener liderliğinde yeni bir parti kurmak için harekete geçmiş bulunuyoruz. Harekete geçmemizle birlikte siyasi hareketimize ve bilhassa Sayın Akşener’e karşı saldırılar başladı.

Siyasi eleştiriyi siyasetin bir gereği ve olması gereken bir şey, siyasetin tuzu biberi olarak görüyoruz. Ancak siyasi eleştiri yerine Sayın Meral Akşener’in kadın kimliğine yönelik edep ve ahlak dışı beyanlarla karşılaşmaya başladık. Önce “kem söz sahibine aittir” diyerek bunları kaale almadık. Ancak bu saldırılar artmaya başladı.

İşin en üzücü tarafı, bu edep ve ahlak dışı saldırıların sahiplerinin kadın kimliğine en çok saygı göstermesi beklenen İslamcı kimlik taşımasıdır.

Ne Müslümanlığa ne örf ve adetlerimize sığmayan bu saldırıların, hiçbir siyasi gerekçesi ve izahı olamaz.

Bazen yandaş bir gazeteci kullanılarak, bazen de doğrudan siyasilerce Sayın Akşener’e yapılan bu saldırılardan sadece bizler değil tüm kadınlarımız rahatsızdır. Aslında vicdan sahibi herkes de rahatsız olmaktadır.

Yapacaksanız Sayın Akşener’le siyasi mücadele yapın. Şaka veya mizah perdesi altında tuhaf göndermelerle kendinizi çukura düşürmeyin.

Merhum Erbakan “Önce ahlak ve maneviyat” diye boşuna çırpınmadı. Bu ihtiyacı biliyordu. Gerçekten ahlak ve maneviyat ülkemizde büyük bir ihtiyaç. Hele 15 yıllık Ak Parti iktidarından sonra bu acil ihtiyaç… Öncelikle de iktidarın bozduğu arkadaşlar buna muhtaç…

İktidarların, hele uzun süreli iktidarların bozduğunu biliyoruz ama bu iktidar sahiplerinde çürüme başladı.

Değerli Basın Mensupları,

Ahlak ve maneviyatın çöktüğü bir toplumda en çok saldırıya kadınlar ve çocuklar uğrar. Etrafınıza bir bakın öyle değil mi?

Ahlak ve maneviyatın çöktüğü bir toplumda hukuk olmaz, adalet olmaz, hak ve özgürlükler olmaz.

Üzülerek söyleyeyim sadece İmam-Hatip Okulları açmakla bu ülkeye ahlak ve maneviyat gelmez. Balık baştan kokar.

En tepedekiler kendilerini sadece hukukun değil, ahlakın da üstünde ve dışında görürse bu ülkenin geleceği yer burasıdır.

Bu arkadaşlara soruyorum… Peygamber efendimiz “Müslüman; diğer Müslümanların elinden ve dilinden selamette kaldığı kimsedir.”  diye Müslümanı tarif etmiyor mu? Bu tarif Peygamberimizin hadisi değil mi? Bunu hiç duymadınız mı?

İmam-Hatip Liselerinde sizlere ilk öğretilen hadislerden birisi de bu değil mi?

“Hepiniz çobansınız ve sürünüzden mesulsünüz” hadisi şerifini hatırlıyorsunuz da bunu neden hatırlamıyorsunuz?

Peki, sorarım, sizin elinizden ve dilinizden kim selamette? Maşallah sizin elinizden ve dilinizden ne uçan ne de kaçan bile kurtulamıyor.

Şunu bilin; artık sizler şerrinden emin olunan kimseler değilsiniz.

İnsanların hürriyetleri bir yalan ihbarla elinden alınıyorsa, iş adamlarının mallarına adeta çökülüyorsa muhalif olan herkesi teröristlikle suçluyorsanız sizden kim emin olabilir?

Olsa olsa sizden korkarlar. Tıpkı şimdi toplumun kahir ekseriyetinin korktuğu gibi.

Diliniz de maşallah… Saldırgan mı saldırgan… Herkes çekiniyor.

O zaman Milli Eğitim Bakanından bir talebim var. Yukarıdaki hadis-i şerifi lütfen İmam-Hatip Liselerinde hadis dersinde okutmayın artık. O çocuklara da bizlere de bu yaman çelişkiyi yaşatmayın.

Bu hadis-i şerifin programdan çıkarılması için Milli Eğitim Bakanlığına müracaat edeceğim.  Bu ülkede yaşayan her vatandaşımıza da tavsiyem bu hadis-i şerifi tablo halinde evlerine assınlar. Bu hadisin ne anlama geldiğini çocuklarına öğretmekle yetinmesinler. Bu hadisle amel etmeyi de öğretsinler.

Bir müracaatım da Diyanet İşleri Başkanlığına olacak. Sayın Görmez, Sayın Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri.  Cuma hutbesinde Ömer bin Abdülaziz efendimizden önceki dönemdeki uygulamaya dönülsün. Oldu olacak Hutbenin sonunda hatip “innellahe ye’muru bil adli – Allah muhakkak adaleti emreder” ayetini okumasın artık…

Bizler bu ayet okunurken hem insanlığımız hem de Müslümanlığımız adına çok üzülüyoruz. Ak Partili idarecilere bir teklifim var. Gittikleri her Cuma namazında işittikleri “innellahe ye’muru bil adli – Allah muhakkak adaleti emreder” ayetini vicdanlarında tartsınlar ve adil olsunlar.

Hat ustalarından da bir istirhamım var. Lütfen bu ayet ve hadisi Türkçe anlamıyla birlikte en güzel bir şekilde yazsınlar ki millet tablolaştırsınlar ve duvarlarına assınlar.

Bütün bu tekliflerim şaka falan değil.

Yaşadığımız bu dönemi ileride araştıracak olanlara bir belge olarak kalması için bunu yapacağım.

Ne günlere kaldık… Adında adalet olan bir partimiz adaletsizliği zirveye tırmandırdı. CHP adalet savunucusu oldu. CHP’nin adaletin savunucusu, kendilerinin de adaletin yıkıcısı olmasının onları hangi duruma düşürdüğünü gören bir Ak Partili akıl ve vicdan sahibi yok mu?

Herkesin sizin şerrinizden korkup titremesinin anlamını idrak ediyor musunuz? Bu aslında sizin kıyametiniz. Her şeyi batırdığınızın ve bitirdiğinizin işareti.

Tabii ki ülkemizin de kıyameti. Ak Partili kardeşlerim dostlarınızın size bunları hatırlatmasına kızmayın.  Dost acı söyler ama hakikati söyler.

Son sözüm… Merhum Erbakan doğruyu söyledi. Ben de aynı şeyi söylüyorum. Önce ahlak ve maneviyat… Müslüman Müslümanın elinden ve dilinden selamette olmalı. Allah’ın adaleti muhakkak şekilde emrettiği unutulmamalı. Adil olmalı.

Toplantımıza katıldığınız için teşekkür ediyor, hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum.”

Editör: TE Bilişim