Yalçın " Dün MHP’ye her çeşit iftirayı atan, MHP ve Ülkücü düşmanlığının ezeli odaklarından biri olan CHP mahfilleri, ne kadar MHP atığı varsa kucağına oturtmuş bulunmaktadır." dedi.

Yalçın, açıklamanın bir bölümünde " MHP’nin atıklarından oluşan sözde muhalif güruhu, teşkilatımızın bünyesinde yuvalanmayı ve partiyi ele geçirmeyi başaramayınca bindikleri Truva Atı’ndan inip şimdi de siyasetin karşı yakasında bir Dırar Mescidi kurmuşlardır. Cemaatinin çoğunu milliyetçi muhafazakârların değil, aksine CHP’lilerin ve sol tandanslıların oluşturduğu bu mescitte 7 gün 24 saat MHP aleyhinde hutbe okunmaktadır." dedi.

Bizde buradan soruyoruz Muhalif Ülkücüler Dırar Mescidi ise, Balgat Nedir?

Kendinizi ne yerine koyuyorsunuz?

Yalçın muhlaiflerin Halk Tv'ye çıkmasını eleştirerek " CHP’nin tescilli borazanı Halk TV, esir ve vesayet altına aldıkları yeni sözcülerinin sohbetlerini canlı olarak yayınlamaktadır. Hayatlarını MHP’de fısk ve fücur çıkarmaya adamış bulunan atıklar güruhunun önde gelen isimleri Halk TV’ye çıkarılarak MHP’ye ve Ülkücü Harekete sövdürülmektedir. MHP aleyhindeki her türlü kampanyanın sürükleyicisi olan bu kanal, “Halt TV”ye dönüşmüştür." dedi.

Öte yandan “15 Temmuz Sırları” kitabını eleştiren Yalçın " Cumhuriyet gazetesinde; MHP muarızı bir küçük medya mensubunun piyasaya çıkacak “15 Temmuz Sırları” isimli kitabına dair bir haberde, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli hakkındaki asılsız iddialar ısıtılıp yeniden sofraya getirilmiştir.

Haberin amacı, kitapçığa ilgiyi arttırmak için 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin hemen sonrasında defalarca gündeme taşınan çürümüş iddiaların üzerine en berbat baharat ve soslar eklenerek yeniden kamuoyu sofrasına getirmektir.

Darbe girişiminin yaşandığı gece lideri ortalıktan sıvışmış bir CHP’nin mutfağında pişen kokmuş köftelere kimsenin itibar etmeyeceği aşikârdır.

Üstelik kitapçıkta yer alan Genel Başkanımız hakkındaki satırlarda belirgin çelişkiler mevcuttur.

Darbe teşebbüsü sırasında Sayın Bahçeli’nin önce askere direnilmemesi mesajı verdiği, sonra da darbenin kimler tarafından tezgâhlandığının ortaya çıkması üzerine Sayın Erdoğan’a destek verdiği yolundaki iddialar, kimi insan türünün tereddi ve tebeddülünü ortaya koyan “kuyruklu” yalanlardır.

Oysa 15 Temmuz akşamı Sayın Kılıçdaroğlu’nun ortalıktan sıvıştığı netameli ve tehlikelerle dolu bir zaman diliminde ilk ve net resmî açıklamayı yapan, bölücü kalkışma karşısında Ankara Kalesi gibi dimdik duran tek lider Devlet Bahçeli’dir.

Sayın Genel Başkanımızın açıklaması darbe teşebbüsünün seyrini değiştirmiş ve oyunları bozmuştur. Sayın Bahçeli, “meşru hükûmetin yanında olduklarını” açıklayarak kalkışmayı etkisizleştirmiş, her ihtimali göze alarak büyük bir cesaretle MHP Genel Merkezinde kurmaylarını toplamıştır.

Söz konusu kitapçık, CHP’nin propagandalarına hizmet eden tetikçi bir kafanın, iflah olmaz ön yargıların ve komplo teorisi tiryakiliğinin zavallı bir numunesidir.

Komplo teorisi alışkanlığı, uyuşturucu bağımlılığı gibidir ve hem gerçeklerin, hem de objektiflik isteyen gazetecilik mesleğinin düşmanıdır.

Söz konusu kitapçıkta; varsayımlar, kişisel kanaatler ve yanlı bakış açısıyla kaleme alınan spekülatif satırlar; gazeteci geçinen bir yaratık türünün hayal mahsulü “istidlal”leri olarak kayda geçecektir.

Sayın Devlet Bahçeli’nin, MHP’ye yönelik Kaset Komplosu’ndan sonra 31 Mart 2011’de “Gülen Cemaatinin faaliyetleri geçici olarak askıya alınmalıdır.” yönündeki açıklaması üzerine FETÖ’nün partimiz ve Genel Başkanımız aleyhinde yürüttüğü alçakça yıpratma kampanyaları şimdi bu güruh tarafından devralınmıştır. O tarihten bu yana FETÖ’nün başaramadığını bunlar başarmak için ellerinden geleni yapmaktadır. 

İş birlikçi medya organları, önceleri MHP’nin tabanını kaybettiğini MHP Liderinin de camia nezdinde karşılığının kalmadığı yalanını öne sürmüşlerdir. Ancak 15 Temmuz ve sonrasında MHP’nin takip ettiği dominant siyaset ile Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin oynadığı başat ve hayati rol bunları şaşkına çevirmiştir. " dedi.

Editör: TE Bilişim