Habererk'in Değerli Okurları, kıymetli gönüldaşlar. 

14 Nisan 2017 tarihinde 'Habererk'te yayımlanan ''Referandum sonrası Ülkücü Hareket Nasıl bir Yol İzlemeli'' başlıklı yazımda 'Evet' sonucu çıkması durumunda ''....tek yol farklı bir siyasi çatının inşa edilmesi ve MİLLİ Tüm unsurların bir araya getirilmesidir kanaatindeyim.'' ifadelerini kullanmıştım. Nitekim seçim hilelerinin ayyuka çıktığı referandum sonuçları, AKP ile mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu da ortaya koymuştur.

Daha açık ifade etmek gerekirse ; Bir Futbol takımı olarak rakip takımı, hakemleri ve rakip takımı destekleyen tüm unsurları mağlup etmemiz gerekiyor. Seçimlere girecek bir siyasi partiden ziyade, merkeze yerleşecek güçlü bir yapının inşa edilmesi ve girilecek seçimlerde tüm sandıklara sahip çıkabilecek inanca sahip mensuplarımız varolmalı.

Yani hantal yapılarla, satılmaya ve satın alınmaya müsait adamlarla, taklacılarla, kucaktan kucağa dolaşan sürpüntülerle başarı şansınız yok.

Bu anlamda Saray'ın kölesi haline gelen adamlardan kurtuluşumuzun da 'Hayırlı' olduğu kanaatindeyim. Bundan 1 yıl önce 'Meral Akşener parti kursun' veya 'Yeni bir Parti kuralım' dediğinizde, ben dahil hemen hemen herkes 'MHP içinde kalalım ve Ülkücü Hareket olarak mücadele edelim.'' derdik. Ama şimdi gelinen nokta, başka bir çıkış yolu bırakmamış ve hepimizin dogmalarından kurtulmalarına da sebebiyet oluşturmuştur.

Siyasi partilerin kutsal olmadığını, kutsaliyetin beşeri hiçbir ideolojiye- siyasi fikre- şahsiyete- yapıya- binaya- taşa yüklenemeyeceğini, 'Dava' şuuruna sahip hepimizin kabullenmesi, Partizanlığın Putperest bir zihin yapısı olduğu gerçeğini idrak etmesi gerekiyordu.

Ve kanaatimce yaşadığımız bu süreç hepimize gerçekleri gösterdi.

Sabahtan akşama kadar ''Bahçeli'' diye anıranlarla, sadece ALLAH'a secde eden Ülkücülerin birlikte hareket etmeleri aklende- manende zaten mümkün olamazdı.

ALLAH , Bahçeli ve zevatına oy verdiğimiz için bizi affetsin.  

Siyasi Münafıklığa bilerek alet olmadık elbette. Bu siyasi münafıklığı icra edebileceklerini, bu kadar gizli ve iğrenç açıklarının olduğunu, bu açıkları sebebiyle birilerine köle olacaklarını kestiremedik. 

2011 Sonrası Fetö'nün tutsağı olan bu siyasi münafıkların şimdi AKP'nin kölesi olduğu ve AKP'nin partiyi tamamen ele geçirdiği gerçeği doğrultusunda düşündüğümüzde ; Türkiyenin kurtuluşunun, Devletin bekasının, Türk Milliyetçilerinin öncülüğünde kurulacak yeni siyasi partiyle mümkün olduğu gerçeğini kabullenmeliyiz.

Önümüzde çok çetin, zorlu günler, haftalar, aylar, yıllar olacak. Ancak Türk Milliyetçileri ve ''Ülkücülük'' kavramını bilen, şuurlu insanlar,  bu geleceği şekillendirecektir.

Yükümüzü attık, zincirlerimizi kırdık, dogmalarımızdan kurtulduk. 

Artık zihnen İktidara Hazırız. 

Şimdi çok çalışma ve ezberleri bozma zamanı.