Bu yazıyı Milliyetçi Hareket Partisine gönülden bağlı, kendisini ülkücü olarak tanımlayan, partinin tabanını oluşturan, benim gibi düşünen milyonların sesine tercüman olabilmek adına kaleme alıyorum :

Bizler Ülkücü Hareket’in hancısıyız.

İlk gençlik yıllarımızda gönlümüze düşen bu sevda, her geçen sene daha da artarak içimizi kavuran bir ateş misali dolaşıyor damarlarımızda. Bu can bu bedende kaldığı sürece de Cennetmekan Başbuğumuzdan aldığımız feyzle, bu kutsal ilay-ı kelimetullah davasının bir parçası olarak kalmaktan şeref duyacağız.

Milliyetçi Hareket Partisi bizim evimizdir, yuvamızdır, vatan, millet, devlet sevgisini ciğerlerimize çektiğimiz Türkiye’nin en temiz havasına sahip siyasal oluşumudur.

Partimize ve davamıza can-ı gönülden bağlı insanlar olarak bizim sorunumuz arabayla değil, arabacıyladır.

Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’in kendisine yakışacak bir vedayla koltuğunu devretmesi, kan kaybeden partimizin önünü açması, değişim ve gelişime ön ayak olmasıdır temennimiz.

Milliyetçi Hareket Partisi kişilerin koltuk ve makam sevdalarına kurban edilemeyecek kadar önemli bir misyona sahiptir. Bizim savunduğumuz her biri hayati öneme sahip değerler, milletimiz nezdinde kulak arkası ediliyorsa, bu onların anlayışsızlığından değil, bizim kendimizi doğru kelimelerle ifade edemeyişimizdendir.

Türk Milleti, topraklarında terörist gezdirenlere, Mehmetçik katillerine operasyon yapmayanlara, sıfırcılara, saatçilere, makaracılara rağmen oy tercihlerinde değişiklik yapmıyorsa, bu kendilerini uyarana olan inanç eksikliğindendir.

En haklı olduğumuz konularda bile, kahve kültürünün ürünü “hayırcı” iftirasına karşı kendimizi ifade edemiyorsak, MHP de değişimin vakti geldi de geçiyor demektir.

Teşkilatlar karşılarındaki, devletin imkanlarıyla, insan kalabalığıyla, sınırsız maddi güçle bezenmiş yapıya karşı, kazma kürekle imece ruhuyla mücadele ederken, en tepedekilerin aynı hissi yaşamıyor olduklarına dair inanç, partimizin içini bir tahta kurdu gibi kemirmektedir.

Partimizin tabanı ve bize oy vermemiş olsalar da Büyük Türk Milletinin mensupları , Milliyetçi Hareket Partisinden  daha aktif, daha yaratıcı, milletin dertleriyle hemhal olmuş politikalar beklemektedirler. Milliyetçi Hareket Partisi vekaletini taşıdığı milletten bu denli uzak olamaz, olmamalıdır da…

Peki Devlet Bey giderse kim gelecek ?

İnanın bana bu hareketin içinde öylesine parlamamış cevherler var ki, göreve gelseler ışıldamalarından milletimizin gözü kamaşır.

Tekrar söylüyorum :

Bizim sorunumuz arabayla değil, arabacıyla...

Arabacıyı değiştirdik mi, yağız atlar kişner, meşin kırbaç şaklar.