Türkiye, Cumhuriyet tarihinde belki de ilk defa Hükümet ile vatandaşın gündeminin örtüştüğü dönemi 2002-2007 yılları arasında AKP iktidarında yaşadı.

50 yıllık milli görüş geleneği,   Başarılı bir belediyecilik öyküsü,  Merkez sağ, Merkez sol ve Kürtçü politikacıların garnitür olarak kullanıldığı bir siyasi partiye dönüşerek, liderinin bir kaç aylık, milli görüşün 50 yıllık mağduriyeti ile Türk Siyasetinin tükenmişliğinde iktidarı yakaladı.

Bizdenler, Müslümanlar ve Dürüstler...

Üstelik mağdurlar, 28 Şubata gelene kadar başarılı bir Başbakan portresi çizen ERBAKAN Hoca'nın sandık dışı yollarla başbakanlığının elinden alınması, Gecekondudan gelen İstanbul Fatih'i Erdoğan'ın bir şiirden içeri alınması ve "benim başörtülü bacılarımın" okuyamaması...

Basit ama siyaset bilimi açısından profesyonelce kurgulanmış bir iktidarı doğurdu...

MHP'nin Efsane! Bakanı Somuncuoğlu'nun tek çivi çaktırmadığı TOKİ yüz binlerce ev yapabildi...

Faizler bir anda düşüverdi ve borçlanarak da olsa Tansu Hanımın dediği gibi, Özal'ın deyimiyle orta direk, iki anahtar sahibi oldu.

2007 yılından itibaren ise AKP rasyonel siyaset ve toplumla örtüşen politikalar üretme yetisini yavaş yavaş kaybetmeye başladı...

Toplumla inatlaşma ve iktidar zehirlenmesi AKP'yi ciddi şekilde örselerken, hakkı olduğu Cumhurbaşkanlığını "Abdullah Gül Kardeşine!" Bırakmak zorunda kalmak, Tayyip Erdoğan'ın karizmasını ciddi şekilde çizerken, psikolojisini de bozdu Ve one man show dönemi başladı...

"Alnı Secde Gören" Cumhurbaşkanı seçmek, tabana bu sıkıntıları yansıtmazken, Cumhuriyet'in kurucu unsuru TSK'dan intikam almak için düğmeye basıldı. Milli görüşün nefret ettiği iki yumurta tokuşturulacak ve hangisi kırılırsa kırılsın sağlam kalanı tereyağında pişirip yemek üç beş dakikayı alacaktı...

Ergenekon, Balyoz, Casusluk davaları, yitip giden hayaller ve hayatlar...

 Aaaa pardon...

Sonra büyütüp besleyip asker eylediği (harbiden soruları çalıp asker eylemişler) asker eyledikleri cemaat, bir gecede FETÖ oldu.

11 senedir, Sinan Oğan'ın rektörleri, Ümit Özdağ'ın generalleri atadığını, Meral Akşener'in ise içişleri bakanlığından hiç ayrılmadığını kaymakam vali ve emniyet müdürlerini atadığını öğrendik.

Bir de hükümetin ne kadar saf olduğunu...

Davutoğlu içerden, FETÖ dışarıdan kandırdıkça kandırmıştı. Allahtan millet yemedi darbeye dur dedi...

Darbe gecesi generallere kefil !! Olan Bahçeli, sağlam kefildi.

Tayyip Erdoğan'ın ülke sivilleşmeli ben sivilim bana da kefil ol çağrısına, Reis ne kefaleti onun da zamanı gelecek, teşkilat emrinde alayına kredi çekerim senin için diye yanıt verdi.

İktidara gelirken üç ayak vardı

Bizdenler, bin odalı Saray'dalara,

Müslümanlar, zinayı serbest bırakan, ensar da tecavüz eden adamlara,

Dürüstler, çalıyor ama çalışıyorlara dönüştü..,

İktidar kayıp gidiyordu ama ne demiş şair "hükümetin beş para etmez, bu ülkede ki muhalefet olmasa"

Sonra Anadolu'dan bir ses yükseldi " yüksek tepedekilerin işi çok zor çok zor"

Koltuk korkusu, anüs korkusundan bile büyüktür bu topraklarda...

İmralı'dan bir ses mesajınızı aldım ben de varım dedi.

Dün demişti ki;

"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisin de güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."

Bugün diyoruz ki;

Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisin de güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.

Dünyayı değiştirecek olan ayağa kalkmış bir Türkiye, Türkiye'yi ayağa kaldıracak ise HAYIR'a basmış bir TÜRK'tür.

AKP yönetme kabiliyetini kaybetmiştir, tıpta güçlü tedavi Can, siyasette güçlü Meclis güçlü yargı VATAN kurtarır.

İşinin, Aşının, Maaşının, mahkemede hakkının, aldığın sosyal yardımın elinden alınmasını, çocuğunun geleceğinin çalınmasını istiyor musun?

Elbette ki;

 H  A  Y  I  R