Sandıklı'da oturan 3 çocuğu ve 7 torunu olan Abdullah Vuruş, 2001 yılında inşaat işçiliğinden emekli oldu. Emekli maaşını yetiremeyen Abdullah Vuruş, kendi ürettiği soğan, gül fidesi, badem ve karanfil gibi ürünleri el arabasına koyarak sokak ve pazarlarda satmaya başladı. Bu şekilde evini geçindirmeye çalışan Vuruş, el arabasıyla sattıklarından kazandığı parayla 2 oğlu ve kızını büyütüp evlendirdi.

'3 EVLAT YETİŞTİRDİM'
Ömrü elverdiği müddetçe el arabasıyla ürettiği ürünlerin satışını yapacağını söyleyen Abdullah Vuruş, "El emeğiyle ürettiğim soğan, badem, gül, gül fidanı gibi ürünleri el arabası ile çok satışını yaptım. Çok ağaç diktim. Binin üzerinde badem ağacım var. Ürettiğim bu gibi ürünleri el arabası ile pazar pazar dolaştırarak satıyorum. Bu şekilde 3 evlat yetiştirdim ve evlendirdim" dedi.

HEM SATIŞ YAPTI HEM MANİ SÖYLEDİ
Pazarda satış yaparken maniler de söyleyen Vuruş, bunlardan birini şöyle seslendirdi:
"Burası Sandıklı. İnsanları akıllı. Her evde var bir nazarlık. Ufacık alışverişte çok pazarlık. Gafil olma sen de göster bir eser. Sen ölünce yerinde yeller eser. Cici aylar tez geçer. Güz gelince vız geçer. Dünya ahretin tarlası, insan ektiğini biçer. Aldanma sağa sola, gel gidelim hak yola."

Kaynak: dha