Ak Parti, Türk Siyasi tarihinde en çok oyu alan parti. Fakat bu şaşalı başarı onların gelmiş geçmiş en zavallı iktidar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.  Mesela başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mimar Sinan ve İstanbul silueti hakkında Süleymaniye Camii’nde yaptığı konuşmaya bakınız. Bozuk kentleşme ve ucube gökdelenlerden bahsederken 22 yıldır İstanbul’u ve 14 yıldır Türkiye’yi kimlerin yönettiğini “bir an” unuttu her hal… Büyükşehir’den imar planları geçerken sanırız Ak Partililer tatile çıkmışlardı…

Şu zavallı iktidarın “mağduriyetleri” kendi bünyesinde devşirmede gösterdiği mahareti takdir ediyorum. 28 Şubat’tan yedikleri ekmeğin maşallahı var. Kabataş İftirası’na kanmayan adem kaldı mı? Paralel FETÖ ÇETESİ ile kol kola eyledikleri asırlık zulüm dahi ne güzel zokalandı vatandaşa… Tıynetlerinde zavallılık harici neşet eden bir özellikleri daha vardı ki; o da TÜRK DÜŞMANLIĞI! Kürt, Laz, Ermeni, Gürcü, Çingene sevgisi sınır tanımazken, TÜRKLÜK ile olan kavgalarını hiç çekinmeden, arsızca haykırabilen kaç iktidar tanıdınız?

Hesap Verecekler!..

Er ya da geç mutlaka yakalarına yapışılacaktır! AÇILIM İHANETİ ardına sürükledikleri rüzgâr TÜRKLÜK DÜŞMANLIĞI ile yelkeni şişirmiş ve bugünlere gelmiştir. Tanrı, TÜRKLÜĞE ve TÜRK VATANI’NA olan her türlü musibetin cezasını elbette kesecekti. Fakat ödediğimiz bedel, yiğit ANADOLU TÜRK evlatlarının kanlarını aziz vatana akıtmasıyla tevarüs etmektedir. Bugün o AHMAK kafalarına kazınan gerçek şudur: TÜRK VATANININ bağımsızlığı ve TÜRK MİLLETİNİN bekası uğruna elimizde bulunan yegane KUT TÜRKMİLLİYETÇİLİĞİ’NİN YAKICI ATEŞİDİR! Şimdi verilen amansız mücadelede Şırnak, Nusaybin, Cizre ve dahası yerlerde BÖLÜCÜ KÜRTÇÜLÜĞE aman vermeyenler bu zavallıların AKİL ADAMLARI ve KALEMŞÖRLERİ değil; bilakis kahraman TÜRK ASKERİ ile TÜRK POLİSİDİR! Elbette asker ve polisimizin ardında kendini gösteren feraset sahibi TÜRK MİLLETİ en asli mücadele kaynağıdır. Şimdi bunca şehit ve gazinin kanı hakkına hesap sormak MİLLLİ NAMUS BORCUDUR!

Zavallılara bakınız;

Hala ENSAR Vakfı’nın kıçını kollama derdine düşmüşler. Emine Hanım’ın gözbebeği (sapık duhulü) aklamak adına dört koldan faaliyete geçmiş çemkiriyorlar. Şimdi gözlerine KILIÇDAROĞLU’nu kestirmişler; ama nafile! Anlıyoruz ki bu sapık yuvalanması vakfın evvelinde de pek çok vahim işler peyda olmuş ve bugüne kadar bir şekilde üstü örtülmüş. Karaman Başsavcısının konu hakkında ve görünen tehlikenin derecesi ile alakalı girişimlerde bulunduğunu öğreniyoruz. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sallamakla ortada duran sapıklığı örtbas etmek için debelenen sözde gazeteci, televizyoncu çukurlara tiksinerek bakıyoruz. Hangi vicdan ve ahlak sahibi adam “Bir kereden bir şey olmaz” lafzını tevil edebilir? Dün bir bakanınız RÜŞVETÇİ bir haramzadenin önüne yatıyordu; şimdi diğer bir bakanınız SAPIK ODAĞI bir vakfın önüne yatıyor; mesele bu kadar basit!

Zavallılar “Van Münit” diye efelenen RTE’yi PADİŞAH gibi havaalanında karşılamışlardı. İSRAİL’e KAFA TUTAN asrın LİDERİ! Şimdi kuzu kuzu İsrail ile müzakere yapanlara bakıp ne diyorsunuz? İşte uluslararası GÜÇ sizi böyle hizaya getirir. Nerde kaldı Milliliğiniz ve ümmet ateşiniz a beyler?!.

Beceriksiz Suriye Politikasının baş aktörü bu ülkede başbakan olmuştur. Sayelerinde Suriye sınırı hattınca uçaklarımız uçamaz oldu. Rusya şimdi S300 füzelerini İran’a konuşlandırıyor. Türk Hava Kuvvetleri adeta gökyüzünde bir kafesin içine hapsedilmektedir. Kıbrıs’ı ANNAN PLANI ile satılığa çıkaran bu zihniyetin Türk Dış Politikasında hayır hah işler besleyeceğini ummak ne saflık? Ege’de aleni Yunan İşgali söz konudur ve ağızlarından bir kelime dahi çıkmıyor. Bugün PYD bir güç haline gelmişse bunun en önemli sebebi Ak Parti iktidarının vahim hatalarıdır. Yine söylüyor ve yazıyoruz: Hesap Sorulmalıdır!  

Umarım MHP, Bahçeli inadını aşar ve kurultayını tertipler. Mevzu ettiğimiz hesap sorma nokta-i nazarı kesinlikle güçlü MHP’den geçiyor. Bahçeli’nin asap durumu bize iyi gözükmedi. Son grup toplantısında Kurultay isteyen herkesi PARALEL ilan etmesi sıhhatsiz muhakemesine işaret ediyor. Anlaşılmaktadır; MHP’nin güçlü bir alternatif olarak ortaya çıkması için Sn Bahçeli ile olan rabıtasını hızla bırakmalı ve güçlü bir isimle yoluna devam etmelidir.

Türkiye bir ihanet gayyasının içine hapsolmuştur. 1918 ve sonrası yaşanan akıbetin tekrar tevarüs ettiğini üzüntüyle gözlemliyoruz. Bunca tahribat, akıl tutulması, mankurtluk ve duyarsızlık cenderesinde ŞOK bir tedaviye ihtiyaç hasıl olmuştur. Cumhuriyet, bedeni ve ruhuyla yeniden ayağa kalkmak mecburiyetinde… Gerekiyorsa İSTİKLAL MAHKEMELERİ teşkil etmeli, gerekirse ulu önder Atatürk’ün dediği gibi “bazı kafalar kesilmeli” dir. Ordu-Millet ve Milli Siyasi güçler elbirliği verip 2. Kuvay-ı Milliye ruhunu hasretmek zorundadır.

TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!