ABD tarafının yaptığı açıklamaya göre önümüzdeki 3 ay boyunca bu askeri yığınak artarak devam edeceğine  yönelik idi. 

Osmanlı imparatorluğu ile savaş girmediği için Lozan antlaşmasında taraf olmayan ABD, buna rağmen itilaf devletleri ile yaptığı ön görüşmelerde Lozanda kendi çıkarları için kararlar alınması yönünde toplantıya gözlemci olarak katılmış ve itilaf devletlerini destekleyici tavırlar sergileyerek Türk heyetin taleplerine uzun zaman direnmelerine Yardımcı olmuştur. O zamandan bu zamana ABD planları işlemiştir. 

2002 yılında ABD Ordusunun “Bin Yılın Meydan Okuması” ismi altında 24 Temmuz 2002’de LOZAN’IN YILDÖNÜMÜNE gelen bir tarihte Nevada Çölü’nde icra ettiği Millenium Challenge 22 gün süren bir tatbikat olarak kayıtlara geçmiştir. Her ne kadar ABD yanlısı kaynaklar böyle bir tatbikat olmadığını sadece simülasyon olduğunu belirtsede gerçek yapıldığı yönünde dir ve Avrupa basını bunu açık olarak yayınlanmıştır. Hedef ülke TÜRKİYE dir. 

Yahudi kökenli Amerikalı diplomat Henry Alfred Kissinger’a o dönemde ABD’li bir gazeteci şu soruyu sorar. “ Bu tatbikata çok fazla para harcandı, bu tatbikatta işlenen senaryonun hayata geçmesi mümkün mü?”

Cevap; “ABD bir kaç yıllık değil 50 belki 100 yıllık bir planı devreye koyar ve gerçekleşmesi için adım adım gerekeni yapar. Tatbikat bu amaçla sonuçlanması mümkün olan bir projeye dayanmaktadır.” Diyordu. 

Günümüze geldiğimizde Ukranya-Rusya savaşı bahanesi ile hiç alakası olmayan Yunanistan üzerinden Dedeağaç bölgesine askeri yığınak yapılarak Türkiye kıskaç altına alınmakta. 

 Dedeağaçtan Rusya’ya gitmesi için üç ülke geçmesi gerekiyor. Bu silahlar gerçekten Rusya için ise neden Polonya değil? 

ABD büyük bir olasılıkla Yunanistan-Türkiye arasında bir savaşın fitili ateşleyecek. Türkiye’ye 1.5 km uzaklıkta olan Sisam adasında Yunanistan’ın yaptığı uluslararası anlaşmalara aykırı olarak tatbikat yapmaktadır. 

Lozanda ABD Türkiye’nin doğusunda Ermenistan, güneyde ise Kürdistan talebi ile gelen ABD Türkiye sınırlarını o zaman beri tanımamaktadır. 

Türkiye’nin çevresindeki çember gittikçe daralıyor, Suriye’de yapılması muhtemel bir operasyon ile bağlantılı. Türkiye risk altında Suriye’de 11 Irak’da 9 üst var. Dedeağaç’da buna eklenince ABD kimi çevrelemiş oluyor. Rusya mi yoksa Türkiye mi?

Tehlike bağıra bağıra geliyorken bu durumu ana akım medyalarda göremiyoruz. Ekranlarda sözde söyleşi proğramlarında yok. O proğramlarda koca koca profesör ünvanlı şahıslar 15 Temmuz’da kafa atarak f16 düşüren tank egzozlarına atlet sokarak durduran efsaneleri anlatıyor. 

Son olarak 15 Temmuz demişken 1 Haziran 2016 da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile “ ülkede kaos çakması durumunda çatışmayı önlemek maksadıyla (!) NATO nun çok yüksek hazırlık seviyeli müşterek görev kuvvetinin hiç bir izne ihtiyaç duymadan 48-72 saat içinde istediği yere konuşlanmasına izin” veriliyordu. 

Sessiz istila ile ülkeye doldurulan sözde sığınmacılar ne için geldi?

Editör: Yadigar Hanım