Memur ve memur emeklilerini yakından ilgilendiren 2018 ve 2019 yılları zam artış görüşmeleri başlamıştı. Masaya hükümet ile Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen sendikaları oturmuştu.

Üye sayısı bakımından şimdilik çoğunluğa sahip Memur-Sen sözleşme yapmaya ve imza yetkisine sahipti.

Görüşmeler başladı. Sıkı pazarlıklar devam ediyordu. Türkiye Kamu-Sen’i yazmayacağım.

Yetkili sendika Memur-Sen, kemikli ve omurgalı bir duruş sergiliyor: % 38 zam istiyordu.

Hükümetin getirdiği 3+3’ü asla kabul etmiyor. “Biz bu teklife KAPALIYIZ” diyerek memur ve emeklilerine umut oluyordu.

Hepimizde bir hayal kırıklığı vardı.

Nasıl olurdu da; kamuoyunda hükümetin arka bahçesi olarak algılanan Memur-Sen böylesine diretir ve hükümetin teklifine “HAYIR” diyebiliyor diye.

Memur-Sen son güne kadar omurgalı duruşunu sürdürdü.

Hükümetin teklifini, “Kalemi veriyor ama hokkası boş” diyerek elinin tersiyle itiyordu.

Bu duruş ve davranış, “Allah Allah! Helal olsun Memur-Sen’e nasılda direniyor, nasılda Türkiye gerçeklerine göre mensuplarının hakkını koruyor diye ümit oluyor, yoksulluk sınırında bocalayan ve geçinemeyen emeklilerinin yüreklerine soğuk sular serperek onları rahatlatıyor” umudu veriyordu.

Ta ki son gün beşe beş kalana kadar!

Ne olduysa neler olduysa oldu, neler dendiyse ya da ne vaatler yapıldıysa Memur-Sen bütün dayatmalarına ve omurgalı duruşuna bir sünger çekerek: % 38 zam artışı isteğinden vaz geçerek, 2018 için:  4 +3,5’ a razı edilmişti. Bunu anlamı ne idi, nasıl yorumlanmalıydı?

“Arka bahçe olmaya devam mıydı yoksa bir vaat üzerine üyelerini pazarlamak mıydı?” yorumu memur ve emeklilerin beyinlerine çakılıvermişti?

Memur-Sen bunu hep yapıyordu. Ama bu yıl sanki farklı gibi olmuştu.

Ama olmadı/olamadı.

Memur ve emeklisine,  “kusura bakma; sen biraz daha açlığa ve yoksulluğa katlan” denildi.

Memur-Sen’in kümilatif artışı diye sağ eli ile sol kulağını gösterir örneğinde olduğu gibi yaptığı haklılık ve kazanımlı izahı çok gülünçtü ve inandırıcılıktan da çok uzaktı.

Ey AKP’ye gönül vermiş, Memur-Sen’e üye memur kardeşlerim neden sesiniz çıkmıyor?

Yeter ise bu zam sizleri tatmin ettiyse çıkın “Beklediğimizi aldık, Allah bereket versin.” deyin ya da çıkın, “Memur-Sen bizleri hayal kırıklığına uğrattı,  bu zamla geçinilmez” diye sitem edin.

%38 abartılı idi. % 16 da çok fazla. Ama % 4 + 3,5 da çok yetersiz. Ya istemesini bilecektin ya da direnmesini. Nedir bu, “Al gülünü ver gülümü” soytarılığı. Hiç ama hiç sevilmedi. Örtülü ödeneğe, uçaklara, saraylara, vekil maaş artışlarına, harcama ve harcırahlara, lüks otomobil alımlarına, Suriyelilere kaynak var. Söz konusu memur, emekli, işçi olunca KAYNAK yok. Öp babanın elini

Hani bir slogan vardı, “Susma! Sustukça sıra sana gelecek!” diye. Adam gibi geçinebilmek için ne bekliyorsunuz? Sarı sendikacılık diye bir söylem vardı, hatırladınız mı?

Esen kalınız.