Öküz altında buzağı aramaya gerek yok...

Ben duygusal bir insanım.....

Aynı zamanda gözlemciyim....

Duygularımı yazıya dökmeyi de iyi bilirim...

İçim dışım birdir benim...

Hiç sinsi, planlı, programlı kötülük düşüncelerim olmadı benim... Yapamam da.... Düşündüğümü PAT diye söylerim....

İnsanlara yaranayım, onlara şirin görüneyim diye hiç bir kaygı taşıyamam çünkü bu dobralık varken bende rol yapamam ki...

Tabi buradan şu anlaşılmasın sakın “bu dobralık yalnızca negatif eleştiri yapmada bir özelliğimdir”...

Ben sevgisini, beğenisini , coşkusunu,neşesini, merhametini, mutluluğunu,fedakarlığını, özverisini, hüznünü,öfkesini, vicdanını da en tavanda yaşayan bir insanım....

Eğer birini çok candan ve gönülden seversem ki hayatıma soktuğum her kim varsa onu candan be gönülden sevdiğim içindir... Sevmediğim insanı hayatıma sokamıyorum, bırakın sokmayı hayata, muhatap olamıyorum, cevap veresim gelmiyor...

Ve sevdiklerim için hep bir mücadele veriyorum...

Bu duygusal mücadele beni yıpratsa da bunu elimde olmadan yapıyorum...

Evet böyle bir sevginin sonucu Meral hanıma bir yazı yazdım...

Yazmamla birlikte yağmur gibi yorum, mesaj, paylaşım, tebrik.....

Ben bile şaşırdım....

Tabi ki orada yazdığım her kelimenin arkasındayım...

Ben öyle geri vites yapıp, popo sallayacak, bir gün önce dediğini, bir gün sonra inkar edip çark edecek bir yapıya sahip olmadım, olamadım... Bazen böyle olmadığım İçin mi burnum boktan çıkmıyor diye düşünmüyor değilim....

Gelelim yazıya;

- Beklentisi varmış karşılanmamış diyen zatlara sesleniyorum; Ben bana verilen her türlü görevi son derece başarı İle içine sevgi katarak yapabilecek son derece becerikli, yetenekli bir insanım... Soruyorum size niçin beklentimin olması sizi bu kadar rahatsız etti? Eyyy beklentisiz ahali....Sizin beklentisizliğiniz, az İle yetinme, eldeki ile kanat kültürünüz nedeniyle toplum elindekileri de yitirdi... Ne gelişimci, ne de değişimcisiniz????

- Aklında başka düşünceleri var diyen zatlara; Çok bilinen bir atasözü İle cevap vermiyorum; “Kişi kendinden bilir işi”.... Hayatta hiç hesabım olmadı... Gizli planlarım olmadı.... Gizli ajandam olmadı.... Yahu ben siyasetçi de değilim zaten.... Ama maşallah sizlerin hepiniz Siyaseten hem alaylı hem akademik kariyer sahibisiniz.... Bunlara çok gülüyorum.... Benim düşündüklerim ne ise yazdıklarım odur... Buradan başka hesap çıkaramazsınız.....

-Bu milletin emeğiyle, ümitleri ile oynayan ve onları hiçe sayan bir yazı yazmışım... Bu yazdıklarım sadece beni bağlar. Sonuçta bir röportaj yazısı değil. Dersiniz yanlış gözlem yapmış. Duygusal kadın dersiniz. Gerçekçi değil dersiniz.. Dersiniz de dersiniz... Neymiş ismine, cismine bakmadan rezil edermişsiniz de falan da filan da.... Çok korkuttunuz... Öyle ki korkudan uyuyamıyorum... Lütfen bunu yapın... Büyük bir arzu ve merak içinde bekliyorum... Mücadele etmen gereken en kolay düşman benim... E sana da bu yakışır. Hem bana saldırana siyasi kariyer ve siyasi İstikbal veriyorlar.. Bana bu konuda da teşekkür borçlusun.... Ben bilahare eve kızıl elma siparişi de veririm. Bizde eve kapıya kadar getiriyorlar...

- Tüm Türkiye’den gelen siyasi kimlikler bir takım cümlelerde kendi yaşadıklarını bulmuşlar... Belki de onların, belki de tüm toplumun, belki de hepimizin hayal dünyamıza yarattığımız büyük beklentilerimiz vardı... Bunlar karşılanmayınca bizler sükutu hayale uğradık ve duygularımızı böyle dile getirdik...

Çünkü Biz Meral Akşener’e abla dedik... Abla dosttur. Annenle konuşamadığını ablanla konuşursun. Babana senin söyleyemediğini ablan kendini feda edip gidip söyler. Eve geç gelirsin ablan kimseye söylemez. Sen bir suç işlersin sadece ablana söylersin çünkü o bir şekilde sana yardım eder. Ablan varsa çok şanslısındır.. Anne yarısı değil tama yakındır, bazen anneden üstündür...

Abla dedik bir kere Meral hanıma... O çekecek mecbur hepimizin kahrını, kaprisini... O karşılayacak bizim irili ufaklı beklentilerimizi... Bu onun görevi...

Cumhurbaşkanı olmak onu abla olmaktan kurtaramayacak... Hatta sadece iyi partililerin değil Türkiye’nin ablası olacak...

Bu nedenledir serzenişlerimiz, bu nedenledir sitemlerimiz, bu nedenledir feveranımız...

Yanlış varsa dönülsün yol yakınken.... Bir an önce önüne geçilsin sıkıntıların.... Göç elbette yolda düzelir.... Ancak bu göçün hedefe varma mecburiyeti büyük....

Eğer Türkiye’nin ablası olmaya talipse Meral hanım, yapılan her eleştiriyi dostluk olarak değerlendirmeli, ha bire şöyle iyiyiz, bunu süper yapıyoruz, sen büyüksün, mükemmelsin diye gelen sözleri de biraz şüphe ile karşılamalıdır....

Son olarak; Yazımı bir çok yerde görüyorum. Bir takım üst başlıklarla...

Ben Meral hanımı yerden yere vurmadım... Sizler Lidere biat kültürüne o kadar alışmışsınız ki yapılan duygu ve sitem dolu naif eleştirileri bile bu şekilde yorumlamışsınız.... Yazık... Demokrasi kültürünüz hiç yok....

Vay bu yazı Meral hanımı bitirecek... Hakikaten çok komiksiniz... Bir yazı İle bitecek bir Meral hanım İle neden bu kadar uğraşıyorsunuz diye sorarlar adama.... Hem ben kimim ki Meral hanımı bitireyim? Siz bana nasıl bir paye yüklediğinizin farkında mısınız? Güler misin? Ağlar mısın?

Meral hanım üstlendiği misyon ve toplumun ona biçtiği rol dahilinde bizlerin belki yeri gelip sürç-i lisan ederek, belki duygu seline kapılarak dile getirdiğimiz uyarıları mutlaka dikkate alacak, Ve Türk Milletinin Ablası Olarak tarihe yazılacaktır....

Biz istediğimizi yazar istediğimizi çizeriz... Bize bir sormadan, iznimizi almadan, sanki Meral hanım ve onu sevenlere düşmanmışım gibi başka bir partinin propagandasını yapıyormuşum gibi bir algı yaratan üst başlıklarla hiç bilmediğim haber sitelerinde yayınlanmasını da esefle kınıyorum...

Sağlıkla ve Sağlıcakla Kalın