Ben ve benim gibi düşünenlerin, bizlerin milletimize,öncülerimize sözümüz var.

Bir zamanlar biz de gençtik.

Okurduk, araştırırdık,yeminler ederdik. Kutsal değerlerimiz üstüne,söz verdik yaratana,Türkiye Cumhuriyeti kurana,ülkücülüğün anayasasını yazana.

***

Titrerdi yerler bizler yürürken, şişerdi ciğerlerimiz sloganlar atarken.

Yakalarımızı at nalı gibi bozkurtlar süslerdi.

Yol kenarlarında toplananların bunlar Türkeşçiymiş, Türkeş’in komandolarıymış fısıltıları gelirdi kulaklarımıza.

İnanılmaz gurur verirdi bakışlar, alkışlar bize.Sanki cumhurbaşkanlığı muhafız alayının bir ferdi gibi hissederdik çoğumuz kendimizi.

Deli doluyduk, inançlıydık,cüretkardık, kardeşlikten de ileriydi ülküdaşlık.

***

Gerçi hala içimiz kıpır kıpır, saçımız ağarsa da, belimiz bükülse de.

Vatan deyince, bayrak deyince,milli birlik ve beraberlik deyince akan sular durur,dikilir tüylerimiz yine eskisi gibi.

Bu böyle de devam edecek sonsuza kadar, geldiğimiz yere dönene kadar.

***

Çünkü biz Türk’üz,doğruyuz,çalışkanız.

Yurdumuzu, milletimizi özümüzden çok seveceğiz.

Küçüklerimizi sevip büyüklerimizi sayacağız.

Ülküm yükselmek, ileriye gitmektir.

Ey büyük Atatürk, açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğiz.

Ne mutlu Türk’üm diyene diye yemin ettik daha ilkokul çağlarında.

***

Sonra büyüdük,ergen olduk,ülkücü olduk.Yine yürekten cevap verdik atamıza.

Birinci vazifem Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir diye.

Sonra başbuğumuza söz verdik.

Mücadelemiz vurguncu düzene karşı son nefer ve son nefese, Turan’a kadar sürecek diye.

Biz verdiğimiz sözlerin sonuna kadar ardındayız.

Ettiğimiz yeminler bizim namusumuzdur.

***

Gel gör ki verdiği sözleri unutanlar da var. Zaman ve şartlar, kültür emperyalizmi dediğimiz şey bir çok arkadaşlarımızı dansözlerin bile önüne geçirdi bu gün.

Ülkeyi yönetenler bilerek ya da bilmeden inanılmaz yanlışlıkların içinde.

Ne varsa sattılar, gelecek nesillerimizi inanılmaz borçların batağına sapladılar.

Kozmik odalar açıldı, devlet sırları yerlere saçıldı.

Siyasi Partilerimiz iktidar ve muhalefetiyle hıyanet demeyeyim ama gaflete düşmüş durumda.

Türkler melezleştirildi, mankurtlaştırıldı adeta. Siyasetin cılkı çıktı.

Milletin siyasete, siyasetçiye olan güveni sarsıldı.

Millet fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşürüldü.

***

Burnumuzu dibindeki adalar işgal edildi.

Mülteciler, ilticacılar, yabancı ajanlar, hainler cirit atıyor ortalıkta.

Artık cumhuriyeti müdafaa mecburiyetindeyiz. Vazifeye atılmak için,içinde bulunduğumuz şarların imkan ve şeraitini düşünmüyoruz.Bu amaçla “Sözümüz Var Hareketini" Oluşturduk.

Çok yakında kuracağımız partiyle milletin önüne çıkacağız.

Yeni bir Kuvâ-yi Milliye ruhuyla aziz milletimizden yetki isteyeceğiz.

Yetki milletten, sözünde ve ettiği yeminlerin arkasında durmak bizden.

Allah yardımcımız olsun.

Kalın sağlıcakla, haftaya görüşmek üzere...