Zafer Partisi Gölcük İlçe Başkanı Tahsin Akçaoğlu, “Türkiye yalnız ve sadece Türklerindir” dedi.

"Türkiye Üzerine Oyunlar" konusunda ülke ve ilçe gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Akçaoğlu, Türkiye'nin tüm varlıklarının birer birer satıldığına işaret ederek, Zafer Partisi kadroları olarak bu sessiz istilaya "dur" diyeceklerini söyledi.

Akçaoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“7 Ağustos 2003 yılında ABD Başkanı Bush’un güvenlik danışmanı Condoleezza Rice tarafından 'Transforming Middle Esat' makalesi ile gündeme gelen BOP ( Büyük Ortadoğu Projesi ) dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kendisinin bu projenin eş başkanı olduğu ve Diyarbakır bu projenin baş kenti olacak söylemleri ile Türkiye gündeminde yerini aldı.  25 Haziran 2004 Çırağan Sarayı’nda ise ABD-TESEV-ALMAN Marshall Fonu toplantısında 'üstlendiğimiz misyon gereği Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yöneleceğiz' demiş sonrasında ise Eş Başkan olarak Ortadoğu’da bir görevimiz var söylemlerine Tek destek ise İmralı’dan geldi. BOP 22 ülkenin sınırlarının değişmesi idi ve buna Türkiye’de dahil. Başlangıç olarak 2003 yılı Eylül ayında Ottawa sözleşmesi imzalandı ve 2004 yılında yürürlüğe girdi. Sınır mayınları tamamen temizlendi.”

Türkiye sınırlarının her türlü saldırı ve geçişe açık hale geldiğini vurgulayan Akçaoğlu, "Projenin ilk adımı mayınların kaldırılması ile başlamış oldu. Hemen akabinde:  Türkiye’nin ordusu Ergenekon, balyoz ve casusluk gibi FETÖ iş birliği ile etkisiz hale getirildi. Din ve Ensar fikri ile yabancı ajanlar cemaatler altında ülkeye sokuldu. Hedefte olan ülkeler turuncu darbe ile etkisizleştirildi. Irak, Suriye, Libya’ya açıktan saldırı yapılırken Türkiye’ye ise iktidar yoluyla. Bunun için mayınlardan sonra 1 Haziran 2016 da NATO askerinin ülkede kaos olması durumunda 48 saat içinde istediği yere konuşlanma izni verildi. Öncesi 15 Temmuz darbe kalkışması (!). BOP her alanda çalışıyor, Türkiye’nin tüm varlıkları satılıyor, sınırlar yol geçen haline geliyor, iç ve dış güvenlik tehditleri her geçen artıyor. Suriyeli olduğu söylenen ne kadar bilinmez unsur var ise kalkan mayınlar ve açık hale gelen sınır üzerinden rahatlıkla ülkeye giriş yapıyor. Üzerine özel yetiştirilmiş Afgan ordusunun kaçanları, Pakistan’ın sapık tecavüzcü kitlesi. Hazırlıklar tüm hızı ile devam ederken bunu sorun olarak görmeyen şimdiki sarı muhalefet peş peşe seçimlerde gösterdiği adaylar ile AK Partinin emperyalist planına destek oluyordu.  Halka korku aşılamak için peş peşe bombalar patlıyor. O kadar ki Başkent Ankara’nın orta yerinde 10 Ekim 2015'te 103 kişinin hayatına mal olan patlama gerçekleşiyordu” diye konuştu.

Türkiye'deki, yüksek enflasyon, işsizlik, alım gücünün düşmesi, esnafın kepenk kapatması gibi pek sorunun temelinde sığınmacı meselesinin yattığına değinen Akçaoğlu, "Başkent Ankara’nın orta yerinde yapılan bu eylem, Suriyede çıkarılan savaştan kaçan insanlar geleceğin sessiz istilası için Türkiye’de hazılıkların devamı idi. Sığınmacı olarak gelenlerin tamamına yakını genç nüfus, Stratejik yerlerde olan şehirlerde hızla toprak alma izni ile yerleşiyor, Vatandaşlık hakları son sürat verilmeye devam ediyorken Kamplarda kalanlar için kapılar açılıyor ve hepsi ülke içine dağılmaya başlıyor. Bunun sonucunda, Türk çalışan sayısı fabrika ve işletmelerde hızla düştü. Yerlerine daha ucuz çalışan bu sığınmacılar alındı. İşsizlik yüze 20'lerin üzerine çıktı. Yerli esnaf kepenk kapatırken sığınmacılara sağlanan çok özel haklar onaları iş veren haline getirdi. Bedava sağlanan sağlıktan eğitime, vergi muafiyetine kadar, her ay dolar bazında kişi başı ödenen maaşlar. Sonuç olarak bilinen noktada ülke sessiz bir istilaya maruz kalırken iktidar ve muhalefeti kişisel çıkarları doğrultusunda amaçlarına hızla ilerledi. Kendi yurdunda öksüz Türk vatandaşı çaresizliğe itildi. Ne pahasına olursa olsun bu sessiz istilaya dur diyeceğiz. Türkiye yalnız ve sadece Türklerindir” dedi.

Editör: Yadigar Hanım