İlk olarak, ticaret tekliflerini reddeden ve belgelerin ortaya çıkmasıyla fikir değiştiren AKP üyeleri, “Katliam ve ticaret ayrıdır” noktasına geldi ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hassasiyeti, atalarınıza yetecek kadar zekattır” demekle çözüm buldu.
Uzun süredir devam eden kamuoyu baskısına rağmen, İsrail ile ticareti inkar eden çeşitli yalanlarla geri adım atan AKP hükümeti, 9 Nisan’da yayınlanan ve tartışmalara neden olan kısıtlama kararıyla geri adım attı. Ticaret Bakanlığı’nın ihracat rakamları artan gıda ürünlerini içermeyen 54 ürün grubunu kapsayan kararının detayları ortaya çıktı.
Bu karar, aylarca bakanlık ve hükümet yanlısı basın tarafından yapılan “İsrail ile ticaretimiz yok” yalanını da gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, ticaret iddialarını yalanladı ve AKP üyeleri, “İsrail’e gönderilen mallar aslında Filistin’e gidiyor” ve “Özel sektörün ne yapacağına müdahale edilemez” dedi.
Bu açıklamalardan sonra, kısıtlamanın ne kadar süreceği merak konusu oldu ve iş dünyası bu durumdan rahatsız olmaya başladı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, İzmir’deki bir mermer ve doğaltaş fuarında iş insanlarıyla bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmada İsrail ile ticari ilişkileri ele alırken, “Bu katliamı kınıyoruz, ancak ticaret ayrı bir konudur ve zarar vermeyen yönleri vardır” diyerek tartışmalı bir açıklama yaptı. Zeybekci, “Hassas bir çalışma yapılmalı, yasaklanan ürünlerden ziyade kayıt altına alınmalı” dedi ve şöyle devam etti: “Denizli, Türkiye’nin en büyük bakır kablo ihracatçısıdır ve İsrail’de önemli bağlantıları olan iş insanları da var. İsrail’in Filistin’de Gazze’de yaptığı katliamı şiddetle kınıyoruz, ancak İsrail ile serbest ticaret anlaşmamız var ve ticaret dengemiz lehimize. Daha hassas olmalı ve tüm ihracatın kayıt altına alınması gerektiğine inanıyorum.”
Sosyal medyada tepki çeken sözlerinin ardından Zeybekci, “Söylediğim her kelimenin arkasındayım, ucuzcu tacirler hariç” diyerek kendini savundu ve “Yasak listesi yerine tam kontrol” önerisinde bulundu: “Yanlış anlaşılmaları önlemek için, İsrail ile serbest ticaret anlaşmamız var ve bu anlaşma sayesinde Filistinliler de Türk mallarını satın alabiliyor. Kayıt yöntemi, yasak listesinden daha etkili. İhracatın kayıt altına alınmasıyla, her ürün ve şirket kontrol edilir, böylece mağduriyetlerin önüne geçilir. Hassas olmalıyız ve İslamiyet ve Filistin hassasiyeti konusunda bize ders vermeye çalışanlara, hassasiyetimiz ve Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti atalarınıza yetecek kadar zekattır.”
