Ukrayna savaşının küresel yansımaları, küresel resesyon işaretleri, başta Avrupa olmak üzere artan enflasyonist baskı ve gerileyen alım gücü Türkiye’nin temel ihracat pazarlarında bozulma işaretlerini beraberinde getirdi.

Buna bağlı olarak Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörlerinde yavaşlayan ya da gerileyen ihracat siparişleri de, yılsonu ihracat hedeflerinde de aşağı yönlü revizyonları beraberinde getirmeye başladı.

EKONOMİDEKİ RİSKLER KATLANABİLİR

Reuters'in analizine göre, Euro/dolar paritesindeki gerilemenin olumsuz yansımaları da eklendiğinde, ekonomi politikasını cari açığın kapanması üzerine kuran Türkiye’de enerji fiyatlarındaki sert artışın yarattığı tahribatın ardından ihracatta da beklenen performansın yakalanamaması ekonomideki riskleri katlayabilir.

İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan Reuters’a yaptığı değerlendirmede, siparişlerdeki gerilemenin yanı sıra parite kaynaklı risklere de dikkat çekerek, şöyle dedi:

“Sektörde ithal girdi maliyetler dolar ile; özellikle en büyük pazar olan AB ülkelerine ihracat Euro ile. Parite eşitlenince, en başta Çin ve çevremizdeki ülkelere karşı, önemli bir kâr fırsatı da ortadan kalkıyor demek… Enerji maliyet avantajımız da olmadığı düşünülürse 0.40-0.50 dolar/kg fiyatla ihracat yapan sektör ihracatta bir daralma yaşama sürecine girebilir.”

Editör: Habererk Haber Merkezi