Başarısız tarım politikaları neticesinde Türk çiftçisinin sırtına ağır yükler yükleyen AKP iktidarı, iklimsel olarak üretimi zor olan ürünlerin ekimi için yurt dışında arazi kiralama kararı aldı.

Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre; Tarım Bakanlığı, Güney Amerika ve Afrika’da 10 ülkede tarım arazisi kiralamak için görüşmelere başladı. Listeye bu konuda temasların sürdürüldüğü Ukrayna'nın da eklenme ihtimali bulunuyor.

ZAFER PARTİSİ LİDERİ ÖZDAĞ: AKP TÜRK TARIMINI BİTİRDİ

AKP hükümetinin yurt dışında tarım arazi kiralama kararına ilk tepki Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'dan geldi. Prof. Dr. Özdağ, Türkiye'deki tarım politikalarında çokça başvurulan ithalat kalemlerine değinerek hükümetin Türk tarımını bitirdiğini ve Zafer Partisi'nin kendi iktidarında çiftçi ile toprağı tekrar barıştıracağını şu sözlerle ifade etti:

"Türk çiftçisinin tarlada kullandığı tohum, ilaç, gübre ithal. Ambalaj %90 ithal, mazot ithal, tarlada çalışan işçi ithal (Afgan, Suriyeli). AKP Türk tarımını bitirdi. Şimdi yurtdışında toprak diyorlar. Türkiye'de toprak yok mu? Zafer Partisi, çiftçi ile toprağı tekrar barıştıracak."

DAHA ÖNCE DE SUDAN'DA TARIM ARAZİSİ KİRALANMIŞTI

Türkiye, 2015 yılının Kasım ayında bir kez daha yurt dışında tarım yapma projesi için kolları sıvamıştı. Bu doğrultuda Sudan'da toplam 850 bin hektar tarım arazisi kiralanmıştı. İlk etapta “Abugota-1” Bölgesinde 12.500 hektar arazide “Pilot Çiftlik” kurulması kararlaştırılmıştı. Kısa süre sonra bu proje, sekteye uğradığı ifade edilerek rafa kaldırıldı. Sudan gerçekleri yıllar sonra CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen tarafından ortaya çıkarıldı.

Başevirgen, konuya dair "Çiftlik kurulacak toprakların merkezi yönetimin yetkisinde olmayıp, eyaletlerin veya kabilelerin yönetiminde olduğu, Türk heyetine gösterilen arazilerin içinde köylerin olduğu ve işletme kurabilmek için bu köylerin ve köylülerin ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği, aksi takdirde zorla girip istediklerini alabildikleri, Türk heyetine gösterilen arazilerin toprak kalitesinin istenilen ürünler için uygun olmadığı ve sulama için gerekli su miktarı ve altyapının yetersiz olduğu ortaya çıktı. Bunların yanı sıra üretilecek tarımsal ürünlerin muhafazası için yeterli tesis ve muhafaza ünitesinin bulunmadığı, traktör ve tarım makinalarının bozulması durumunda tamirinin yapılacağı yer ve yedek parça imkanının olmadığı, ülkede çok ciddi güvenlik sorunlarının olduğu ve her an baskın yapılarak çalışanların rehin alınma ve hatta öldürülme riskiyle karşı karşıya kaldığı ve kabileler tarafından haraca bağlandığı da düşünüldüğünde insanın aklına, ‘kimsenin yatırım yapmadığı bu kadar sorunlu bir ülkeye biz neden böyle bir yatırım yaptık' sorusu geliyor" diye konuşmuştu.

Editör: TE Bilişim