İYİ parti Ağustos ayında Kurultay'a gidiyor. Seçim kaybeden bir liderin güven tazelemesinde fayda var. İYİ parti seçim kaybetmedi,çıtayı yüksek tuttuğu için beklenen oyu alamadı.Alınan oyun sn Akşener'i de üzdüğünü,hatta hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyorum.

Daha önce de yazdım yüzde 10 az bir oy değil,ama iktidar alternatifi olmak için yeterli değil. İYİ parti yüzde 15 civarlarında bir oy alsa önümüzdeki seçimin kesin favorisi ve iktidarın alternatifi olacaktı. Yerel seçimlere bambaşka bir hava ile gidecekti.

Kurulduğunda anketler İYİ partiyi yüzde 20'lerin üzerinde gösteriyordu. Seçim sürecinde yüzde 10'luk bir gerileme oldu. Bunun sebeplerinin ciddi bir şekilde irdelenmesi gerekir. İYİ parti AKP'ye alternatif olmak için çıktı ama ona alternatif olmamak için her şeyi yaptı. Seçim süreci boyunca izlenen çizgi AKP seçmeninin duyarlılıklarına dokunan bir çizgi değildi. Gençler bilmez ama bizim zamanımızda bir Cumhuriyetçi Güven Partisi vardı,Kemalist bir siyaset izlerdi, İYİ parti CGP'nin günümüzdeki bir versiyonu gibi hareket etti. Umarım yapılan Çalıştay'da bu hatalar tespit edilmiş, partinin doğrultusu milletin yüreğini hedef alacak şekilde yeniden tanzim edilmiştir.

Komplo teorilerine pek inanmam,ama zihin açıcı yanları olduğunu da inkar etmem. Seçimden bir kaç ay önce Ergenekon davasından uzun süre yurt dışında firar kalmış, derin bağlantılarını inkar etmeyen bir arkadaşla konuştum. Daha erken seçim kararı alınmamıştı. Manzarayı nasıl gördüğümü sordum, bazı şartlar ileri sürüldü onlar kabul edilirse Erdoğan Cumhurbaşkanı kabul edilmezse Bahçeli Cumhurbaşkanı dedi. Güldüm Erdoğan'ın oyu var CB olur o olmadığında Bahçeli hangi oyla olacak dedim. AKP aday gösterir olur dedi. Aynı kişi 700-800 bin kişinin devletle ilişkisinin kesileceğini yani ihraçların devam edeceğini söyledi. Seçim sonrası Yeniçağ gazetesinde A.Bulut seçim sonuçlarını değerlendirirken bunun devlet kararı olduğu anlamında şeyler yazdı. O zaman absürt bulduğum değerlendirmenin bugün doğru olacağına inanıyor, üstelik İYİ partinin söyleminin de AKP'ye zarar vermeyecek şekilde aynı çevreler tarafından düzenlenmiş olabileceğini düşünüyorum. Bunu yaparken Akşener'in bu oyunun bir parçası olduğunu asla söylemiyorum ama derin ilişkileri olanlar vasıtası ile böyle bir söylem biçimi ayarlanmış olabilir.

Burada Bahçeli'nin sıra dışı çıkışına da bir not düşmek lazım.İYİ partinin Kurultay kararından sonra Bahçeli kendinden beklenmeyen bir açıklama yaptı oysa bu beklenen bir açıklamaydı. Hiç yadırgamadım. Açıklama, Akşener'e yönelik FETÖ suçlamalarının ne kadar soyut ne kadar mesnetsiz olduğunu bir defa daha göstermiş oldu. Akşener'e FETÖ'cü diyen Bahçeli,Akşener kalmalı diyerek tüm iddialarını bizzat kendisi yalanlamış oldu. Peki Bahçeli'nin bu açıklamasını niye yadırgamadım. Çünkü Akşener giderse İYİ partiyi bir arada tutacak tek bir kişi yok, parti dağılır. Milletvekillerinin 10 tanesinin AKP'ye geçmesi demek MHP'ni n-kilit parti- olmaktan çıkması demek. Çünkü, AKP'nin milletvekili sayısı 300'ün üzerine çıkar ve MHP'ye hiç bir ihtiyacı kalmaz. Bahçeli kendi açısından doğru olanı yapıp kilit parti olarak kalmak istiyor.Akşener kalmalı sözünün gerçek anlamı, MHP kilit parti olarak kamalı anlamıdır.

İYİ parti seçimde kullandığı dil ile kendisi ile ilgili yanlış bir imaj inşa etti, umarım bunu düzeltir. Aksi takdirde giderek küçülmekten kurtulamaz, toplumun umutları bir defa daha heba olur.

Başlıktaki sorunun cevabı,hayır,Akşener devam etmelidir.