Cumhurbaşkanı Erdoğan Konya mitinginde bir defa daha Akşener'i tehdit etti. Seçimden sonra hesap soracağını söyledi. Akşener'in bu tehditlere pabuç bırakmayacağını biliyorum. Lakin bu tehdit siyaseti Türkiye'yi felakete götürür. Bir gün Mansur Yavaş'ı bir başka gün Akşener'i tehdit ederek seçim kampanyası yürütmek kimseye hayır getirmez.

Bizim medeniyetimizde kadın tehdit edilmez. Adı ister siyaset, ister başka bir şey olsun bu gerçek değişmez. İş kadına el ve dil uzatılmaya geldi mi bu ülkenin en halim selim adamı bile bir canavara dönüşür. Bunun için akraba, hısım, partili olmanıza gerek yoktur, her kadın ana,bacı,eş ve namustur. Sn Cumhurbaşkanı bilmelidir ki bu üslup Akşener'e zarar vermez tam aksine Akşener'i daha da güçlendirir. Kanımca sandıkta da öyle olacaktır bu seçimin en kazançlısı Meral Akşenerin partisi olacaktır bunu da cumhurbaşkanına borçlu olduklarını şimdiden görür gibiyim!

Ayrıca Türk milletinin en önemli hasletlerinden biri tehdide boyun eğmemesidir, susar ama gereğini de yapar. Benim gibi siyaset defterini geçici bir süre askıya almış,Hatta sayın Akşener'e sert eleştiriler getirmiş bir kişi bile bu tehditler karşısında kalemi eline almak zorunda hissetmişse gerisini siz düşünün.

Türkiye çok kısa bir süre önce başkanlık sistemine geçti. Her şey iyi olacak diye pazarlanan sistem bir kaç ayda iflas etti. Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları aslında bu iflasın ilanından başka bir şey değil. Devlet kimsenin özel mülkü değildir. Kimse halktan almadığı bir yetkiyi kullanamaz. Siyasi rakipleri hapishane ile tehdit etmek, devleti özel mülk gibi görmektir. Bu tip konuşmalar yapıldıkça vatandaş başkanlık sistemine onay vermekle ne büyük hata ettiğini anlıyor.

Akşener, aile efradı ile birlikte ülkücü gelenekten gelen bir isim. Ağabeyi yıllarca iyi bir ülkücü ve MHP il başkanlığı yaptı. Meclisi idare ederken gösterdiği feraset, Kısa bir dönem olsa da içişleri bakanlığı yaptığı beceri ile devleti de rahatlıkla yönetebileceğini göstermiş isim.Bugün artık ülkücülerin kardeşi değil aynı zamanda bir partinin de genel başkanıdır. İtiraf etmeliyim ki İYİ partinin meclisteki tavrı diğer partilere göre kadroları ile ülkücü değerlere daha yakındır. Doğu Türkistan zulmünü, andımızı, işgal edilen on sekiz adamızı İYİ parti dile getirdi. Dolayısıyla ona yönelik her tehdit ülkücüler tarafından kendilerine yapılmış gibi yorumlanacaktır.

Kaldı ki, niçin hapishane? Akşener hangi suçu işledi ki bunun hesabını versin? Suçu olmayan bir siyasetçinin korkusu da olmaz.

Ülkücüler çalmadılar, onun için bir korkuları da yoktur.

İhaleleri kırımsız vererek yandaşları zengin etmediler,

Devletin, milletin zararına olacak hiç bir işin içinde olmadılar.

Rüşvet almadılar, hırsızlık yapmadılar, Türk milletinin düşmanları ile masaya oturmadılar,

Devletin kurumlarını FETÖ'ye teslim etmediler,

Savcılarımızı,hakimlerimizi teröristlerin ayağına göndermediler,

Devleti Öcalan'ın mektupçusu yapmadılar, niçin korksunlar? Korkanlar, korkması gerekenler bellidir.

İktidarı millet verir, millet alır. Herkes milletin verdiği kararlara saygılı olmalıdır.

Sözün özü, iktidar sn Akşener'le uğraşacağına kilosu 15 TL'ye çıkan biber fiyatlarını aşağı çekmek, ekonomiyi düzeltmek, mutfaktaki yangını söndürmek, her gün gelen zamları durdurmakla uğraşmalıdır. Zamları ve bu hayat pahalılığını önleyemezseniz gümbür gümbür gelen millet ittifakını da ne hapishane ile ne de tehditle durduramazsınız.