Sevgili Dostlar

Türkiye son dönemde olağanüstü hadiseler yaşadı ve bu hadiseler toplum vicdanında ciddi yaralar meydana getirdi. 15 Yıllık AKP İktidarında Devletin her kademesinde aktif rol alan Fetullahçılar, 15 Temmuz Darbe teşebbüsü de dahil olmak üzere; birçok ihanette rol almışlar, ülkenin her anlamda zarar görmesine sebebiyet vermişlerdir.

Elbette bu zararların tanzimi ve gerçek manada adaletin tecellisi zaman alacak, FETÖ’nün siyasi uzantıları ve FETÖ’ye Devleti peşkeş çeken zihniyet, oluşacak yeni siyasi düzende hesap verecektir. Türk Milletinin ve Türk Devletinin bekasını tehdit eden ve  bölgede Türk Milletinin menfaatlerine alenen ihanet eden çevreler, Türk Milletinin talepleri istikametinde gelişecek yeni siyasi oluşumların gayretleriyle adaletin önüne çıkacaktır.

Bu kısa girişin ardından Sayın Meral Akşener ve kurulması beklenen yeni partiyle alakalı düşüncelerimi, gözlemlerimi siz kıymetli okurlarla paylaşmak istiyorum.

 Öncelikle bir Ülkücü/Türk Milliyetçisi olarak YENİ PARTİ girişimini desteklediğimi, Sayın Meral Akşener’e büyük bir saygı ve güven duygusu beslediğimi ifade etmek isterim. Ne var ki; Bugüne kadar Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde yaptığımız yanlışları tekrarlamamak, Türkiye’nin toplumsal anlamda siyasete olan yanlış bakışlarını ve yanlış yaklaşımlarını tekrarlamamak adına; farklı bir bakış açısı ortaya koymanın gerekliliğine inanıyorum.

Öyle ki; Bugüne dek MHP’de dâhil hemen hemen tüm siyasi partilerde, Liderlere dayalı bir sistem inşa edilmiş, tüm siyasi partiler bu sisteme uymak zorunda bırakılmış ve zamanla Liderler ‘PUT’ haline getirilerek; hem Liderlere, Millete, hem de Devlete hizmet etmesi gereken kadrolara büyük zarar verilmiştir.

Türk Siyaseti insanlarımızı ‘ALGI YÖNTEMLERİ’ ile kandırmak, aldatmak anlayışından kurtulmalıdır.

 Yeni Siyasi Parti ‘ALGI’ zemininde üretilen ‘Propaganda’ yöntemleriyle hareket etmemeli ve Türkiye’nin meselelerine ‘İLKELER’ zemininde yaklaşılmalıdır.

‘İNSAN HAKLARI’ , ‘DEMOKRASİ’ , ADALET’ gibi kavramların ve Türk insanı için özlem haline gelmiş değerlerin nasıl korunacağı, eksiklerin nasıl giderileceği, nelerin yapılacağı samimi bir şekilde izah edilmeli, Vatandaşımıza doğru bir anlayışla yaklaşılmalıdır.

 Konulara sadece isimler nezdinde yaklaşmak ve teşkilatlanma çalışmalarını torpil/ahbap ilişkileriyle şekillendirmekte son derece yanlıştır. Bu yanlışı yıllardır yaşayan Türkiye’de , ‘YENİLİK’ vaat eden Sayın Meral Akşener’inde farkında olduğuna inanıyorum.

İsimlere takılmadan/ istişare ve demokratik zemini ortaya koymak suretiyle hareket etmek, ‘Millete Hizmet’ düsturunu lafla değil; icraatla da ortaya koymak elzemdir. Bu elzem olan durumda mevcut siyasi partiler sisteminin dışına çıkmak, mümkün olduğu kadar ‘Yeni Sistem’ ve anlayışlar geliştirmekle gerçekleşebilecektir.

Liderler ve Liderlik iddiasında bulunan insanlar, çevrelerinde ‘Dalkavuk’ ve ‘Yalaka’ karakterli/karaktersiz kişi ve kişilere asla taviz vermemeli, bu ‘yalaka’ ve ‘dalkavuk’ kadrolarına müsamaha göstermemelidir. Çünkü ‘Dalkavuk’ ve ‘Yalaka’ zihniyetine mensup kimselerin ne Millete ne Devlete verebilecek hiçbir özellikleri olamaz. Karakter eksikliği olan ve dünyevi menfaatlere teslim olmuş zihniyetlerin, ‘Vatan’ gibi kutsi değerlere bağlılıkları sınırlıdır. Menfi düşünceyle hareket ettiklerinden, bugün ‘Siyah’ dediklerine yarın ‘Beyaz’ demeleri, menfaatleriyle doğru orantılıdır.

Nitelim Türk Siyaseti örnekleriyle doludur.  Mevcut İktidar zihniyetinin vitrinine bakmanız yeterli.

Türkiye’deki Siyasetin en çok ihtiyaç duyduğu şey ‘Karakterli İnsanların teşkil ettiği kadrolar, liyakata dayalı sistemlerle oluşturulan teşkilatlanmalar ve ‘İnsan’ temelinde hareket edecek denetim mekanizmalarını sağlamaktır.

Ne kadar zor görülürse görülsün; Türk Milletinin tarihi ülküleri ve anlayışları, Kültürümüzün bizlere bıraktığı miraslar, tarihimizden gelen birçok örnek; mevcut siyasi düzenin aksine; Doğru-Düzgün modeller, sistemler, anlayışlar inşa edebileceğimizin ispatlarıyla doludur.

Esas mesele samimiyet ve riyakarlıktan uzaklaşıp; doğru kadrolara ulaşma ölçülerini, ilkelerini ortaya koymakla mümkündür.

‘Twitter’ ve ‘Facebook’ üzerinden kendilerini ‘Danışman’ veya ‘Geleceğin Cem Küçükleri’ gibi tasavvur edenlerin, fotoğraflar üzerinden şahsı münhasırlarına vazife çıkaran/çıkarmaya çalışan şark kurnazlarının, ‘YENİ SİYASİ ANLAYIŞ/ YENİ UMUTLAR’ felsefesine büyük zarar vereceği, ‘İDEALLER, FİKİRLER’ zemininden uzaklaşılacağını ve zamanla ‘BASITLEŞİLECEK VE SALDIRILARA SAVUNMASIZ’ kalınacağı akıllardan çıkarılmamalıdır.

 Bu anlamda Sayın Meral Akşener’in ve başta Teşkilat işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olacağı öne sürülen Koray Aydın beyin, mevcut siyasi düzenin dışına çıkmaları ve ‘İLKELER’ zemininde bir SİYASİ ANLAYIŞ olarak şekillenmeleri şarttır.

Bugüne kadar bu anlamda umut veren birkaç adım görülse de ; Parti ilanı arifesinde ‘TEŞKİLATLANMA’ yöntemlerinde izlenen yollar ve kamuoyuna aksettirilen isimlerin seçiliş tarzları, ciddi hayal kırıklıkları ortaya çıkarmıştır.

Umuyorum bu yapıcı eleştirilerimiz ve önleyici vurgularımız doğru anlaşılır, ‘YENİ PARTİ’ zamanla ‘YENİ MHP’ veya ‘Yeni Tosunlar’ – ‘YENİ KULLAR’ bağlamında bir garabete sürüklenmez.

Eğer öyle olacaksa biz karıncalara düşen bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Doğru’yu hakikati neşretmeye çalışmaya devam olacaktır.

Selam ve Dua ile