24 Haziran seçimi sonrası hemen yazılan köşe yazıları çok önemli. Çünkü duygusal olarak yazılan bu yazılar, aslında yazarın gerçek görüşüdür.

İYİ Parti Genel başkanı, basın danışmanı ve Yeniçağ gazetesi köşe yazarı, kovulmadan önce Bengü Türk Genel Yayın yönetmeni, eski solcu Murat İde 26 Haziranda yayınlanan yazısında şu cümleleri yazdı.

"24 Haziran sonuçları ortada.. Bu sonucun nedenleri, niçinleri üzerine kafa yoruluyor tabii.. Her seçim sonrası, kazanan dışındaki her adreste bir tükenmişlik sendromu hâkim olur.. Ama sınırlı-süreli bir sendromdur bu.. Zira kaybetmek ile tükenmek aynı şey değil.. Neden kaybettiğinizi sorgulayıp, gerekli dersleri alıp, işi önleme dönüştürebilirseniz, kaybetmek bazen güçlendirir.. Ve zaten kaybetmeyen ne bilsin kazanmanın ne demek olduğunu.. "

Akşener yaptığı açıklamada "Tabloyu değerlendirerek yol haritası çizmelerini talep ettim ve bu buradan çıkacak karara da uyacağımı belirttim.
Bu değerlendirme sonucunda, partimizin en yetkili organı olan Genel İdare Kurulu’muzun kararı, bütün zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde alınan bu sonucun, ülkemiz ve milletimizin geleceğe olan umudunu artıran büyük bir kazanım olduğu yönündedir."
demesi Murat İde'nin nasıl bir basın danışmanı olduğunu gözler önüne serdi.

Aslında Murat İde'nin 26 Haziran yazısı bizimde derdimizi anlatmamız için bir fırsat oldu.

Şöyle ki maaşlı basın danışmanı Murat İde o gün ki yazısında nasıl parasız kaldığını nasıl aç kaldığını şu cümlelerle açıkladı,

" Hayatımın ve mesleğimin 16 yılı, Türkiye için beka sorunu olarak gördüğüm bir anlayışla mücadeleyle geçti..

49 yaşındaki bir gazeteci için hayatının 3'te 1'i, meslek hayatının da yarısından fazlası demek bu..

Bu süre içinde sırça köşklerde de oturdum, kiramı ödeyemediğim günler de oldu.. "

Biz bu haberi hazırlarken başlık konusunda çok düşündük. "Üç kuruşluk Murat İde " dememek için kendimizi zor tuttuk. Ama demedik.

İYİ PARTİ MİTİNGLERİNE TELİF

Sebebi ise akıllara ziyan bir durum.

Bildiğiniz gibi çalıntı olduğu iddia edilen "Gözleri Yıldız Gibi Kaşları Hilal" şarkısı Akşener'in miting meydanlarında bangır bangır çalınıyordu.

Bu mitingleri youtube kanalından yayınlayan herkes "Telif" sorunu ile karşılaşıyordu. Çünkü bu maaşlı basın danışmanı  Murat İde Youtube'ye  telif hakkı bildirisinde bulunmuştu.

Şarkı çalar çalmaz Youtube,  Murat İde'ye ait reklamları video üzerinde göstereceğine dair  bir maille gönderiyordu.

İnanın çok büyük paralardan söz etmiyoruz. Üç kuruş Beş kuruş.

Ama mitinglerin yayınlandığı kanalın hanesine kötü puan da işleniyor hatta kanalın "Canlı Yayın" hakkı elinden alınıyor. (Bir çok kanalımız var atıl durumda olan)
"Mitingler Youtube'de neden yayınlanmıyor" diye düşünürken sebebin bu telif olayı olduğunu anlamış olduk. 

Şimdi bu maaşlı basın danışmanı üç kuruş için İYİ Parti'ye zarar vermiş olmadı mı?

Bu süreçte, maaşlı eleman Murat İde'ye whatsapp'tan ulaştık. Ulaşılmaz büyük gazeteci cevap vermediği gibi, Habererk düşmanlığının sonucu olarak  "İYİ Parti Basın" isimli whatsapp grubundan da arkadaşlarımızı çıkardı.

Bu gruptan çıkarılmak nefsimizle ilgili olmadığı gibi miting yayınlarının frekanslarının verildiği bu grup Habererk'i ve İYİ Parti Miting canlı yayınlarını zora soktu. 

Bu durum dolaylı da olsa İYİ Parti'ye zarar verdi.

Maaşlı basın danışmanın yazısından alıntılar yaparak devam edelim. 

Maaşlı basın danışmanı Murat İde 26 Haziran'daki yazısında şöyle diyor.

" Gazetecinin sadece "Gazetecilik" yapması gerektiğini söyler dururum yıllardır.. Bu benim uydurduğum bir mecburiyet değil, mesleğin gerek ve gerçeklerinin mecburiyeti. 
İşte, bir gazeteci olarak, meslektaşım, eski program partnerim İsmail Küçükkaya'nın seçim gecesi yaşadığı hadise esnasında aklıma düştü bunlar.. İnanılmaz tempolu bir yayında, Türkiye'nin ağzından çıkacak tek bir kelimeyi beklediği bir anda Muharrem İnce'den gelen mesajı izleyiciye aktarması, "Adam kazandı.."
O yayın temposunda meslektaşlarımın hepsi yapardı aynı şeyi.. O mesaj okunurdu.. Hele de üzerinde, "Sana özel yazılmış bir nottur" ikazı yoksa.."

Bu şahsın Habererk düşmanlığı ne yazık ki yeni değil.

Bengü Türk'ten kovulmadan önce, İde'nin eski ve sıkı bir solcu olduğunu yazdığımızda bize söylemedik şey bırakılmamıştı.

Ne zaman ki ortaya belgesini koyduk işte o zaman kabullenmek zorunda kalmıştı.

Hatta bize canlı yayınlarda beddua etmişliği de vardır.

22 Nisan 1992 DEV-SOL militanı terörist Hamiyet Yıldız öldürüldüğü için Cumhuriyet Gazetesine verilen taziye ilanında adını şanla yazdırmış, DEV-SOL sevici deyişimizde bundandır.

Ama gazetecilik adına yaptığımız bir faaliyetten dolayı bize düşman olmasını pekte anlamış değiliz.

Şimdi, maaşlı basın danışmanı Murat İde yaptıkların yapacaklarının teminatı sayıyor ve bu düşmanlığının devamını diliyoruz.

Çünkü zaman o zaman değil.....
 

Editör: TE Bilişim