Batı Avrupa Türkleri ve diğer ecnebi devletlerde yaşayan Türkler her nedense Ülkemizde iyi gözle bakılmaz.

Bunu izinde veyahut emekliler köylerinde, kasabaların da yaşayarak hissediyorlar.

Bizi ukala, kibirli, zengin, çok bilmiş, cimri, şımarık, Almancı olarak görüyorlar unutuyorlar ki ; bizim de bu topraklardan gittiğimizi Yozgat, Çorum, Sivas, Kütahya, Gaziantep, Trabzon, Maraş, Kayseri, Rize, Giresun, Denizli, Edirne, Kars vs. vs..Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumuzu.

Yurt Dışı Türklerinin Ülkemize ekonomik katkısını kimse inkâr edemez yıllarca tabiri caizse inek gibi sağıldık ve hiç bir karşılık beklemedik.

1970 yıllar Kooperatifler aracılığı ile, 1980 yıllar Devlet Bankaları ile, 1990 - 2005 yılları malum Holding'ler vesilesi ile Kombassan, Jet PA, Yimpaş gibi (Yimpaş müdürü bu gün Türkiye'de devlette çok önemli bir pozisyonda).

Gurbetçi köyüne, kasabasına gitti düğününü yaptı, evini yaptı, çimento, taş, tuğla, demir aldı. Yardımını yaptı, zekâtı, fitresini kullanmayacağı tarlalara, arsalara on binlerce Euro ile satın aldı.

Dünyanın her hangi noktasında alın teri, emeği, aşından ekmeğinden tasarruf ettiklerini geldi memleketine yatırdı.

Fakat 300 Euro'ya 5 yıldızlı otelde tatil yapan bir Alman'ı, İngiliz'i çiçekler, bandolar ile karşıladılar bir Hollandalı, bir Fransız kadar kıymetimiz olamadı, olamadığı gibi bir de kazık attılar.

Yıllarca gurbetçilerin evinde kiracı olarak oturmak ayrıcalıktı.

Bir anekdotumu anlatmadan yapamayacağım, yaz iznin de kasabadayım camiinin çay ocağında bir sohbete şahitlik ettim.

İlçeyi yeni gelen imam her namazda bir gurbetçinin evinde oturmak için dua ettiğini söylüyor.

Niçin diye sorunca ne olacak Almancı geliyor 3 - 4 hafta izin sonra gidiyor istediğin gibi kullan az kira büyük evler bir iki ufak tefek işlerini de hallettiğin zaman keyfine diyecek yok diyor.

Batı Avrupa Türkleri biz yaşadığımız ülkelerin kültüründen etkilenmiş olabiliriz ki öyledir, lakin unutmayın Doğu Türkistan kadar, Türkmenistan kadar, Kerkük, Halep, Astana, Gagavuz, Gümülcine, Selanik, Üsküp, Sivas, Çorum, Trabzon, Hakkari, Maraş, Edirne, İzmir, Aydın, Adana, Giresun nihayetinde Anadolu toprakları, Horasan kadar Türk'lük şuuru ve bilinci var.

Horasan Erenleri gibi Hacıbektaş Veli, Hacı Bayram Veli gibi Dünyanın her bir yerinden uç beyleri gibi yürekleri Türkiye, Türkiye diye çarpan milyonlarca kendi kültürlerini, örf, adet, anane, gelenekleri iyi bilen, dünyayı tanıyan iyi eğitim almış, bir kaç dil bilen Türk'ler var.

Türkiye'de ki bütün gelişmeleri anbean takip eden olumsuzluklarda neler yapabiliriz Ülkemize nasıl yardım ederiz diye çırpınan Batı Avrupa Türkleri kalpleri, gönülleri, yürekleri Türkiye ile atan.

Umarım ve hayal etmek isterim ki Türkiye'de aynı duygular içerisindedir.

Dünyanın birçok coğrafyasında kendi dalında otorite, uzman olan Spor, Sağlık, İş dünyası, Bilim, Medya, Sanat Kültür dalında Yurt dışı Türklerinden bir kaç örnek vermek isterim.

Spor camiasından Altıntop'lar, Özil, Çalhanoğlu, Baştürk, Mansız daha niceleri.

Sağlıkta bu günlerde dünyada bilim insanları harıl harıl Coronavirus aşısı ararken bir Gurbetçi ailenin çocukları Uğur Şahin ve Özlem Türeci Biotech şirketi, Almanya'da önemli bir çalışmaları ile gündeme oturdular.

Bilim insanı araştırmacı Nobel ödül almış Prof. Dr. Aziz Sancar.

Astronomi, tıp, matematik dalında Avrupa'da ve ABD'de onlarca Türk bilim insanı var bir kaçını sayacak olursak Dr.Mehmet Öz, Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu, Sadi Vural, Rasim Barutçu gibi.

Dünyanın yine saygın ve otorite olarak kabul edilen Ekonomist Daron Acemoğlu’da bir gurbetçi.

İş dünyası Batı Avrupa Türkleri sade Almanya'da 70 bin müteşebbis ile Almanya'da 500 bin kişiye iş aş sağladığı aralarında, fırıncı, dönerci, lokanta gibi işlerin ötesinde Alman sanayide ciddi işler yaptıklarını biliyoruz.

Yine Almanya'daki Gurbetçilerin ciroları 40 milyar Euro olarak tespit edildi.

Yurt Dışı Türkleri kasaba, köy kültürünü aşarak yaşadıkları Ülkelerin yasaları çerçevesinde kimliklerini koruyarak Kültür Sanat Edebiyat'da da önemli işler başardıklarını müşahede ediyoruz.

Tarihçi yazar, Akademisyen İlber Ortaylı hocamın ifadesi ile biz Avrupa Türkleri kasaba kültürü, şark kurnazlığının ötesine geçtik.

Edebiyat da çok değer verdiğim abimiz, büyüğümüz, dostumuz, kardeşimiz, Batı Avrupa Türklerinin hafızası, beyni Almanya Nasyonal Sosyalizm uzmanı, kendi imkânları ile ölüm Kamplarını (KZ - Konzentrations Lager) araştıran yazan, yine göç ile alakalı makaleleri olan, dinler tarihi uzmanı 5 kitap sahibi Erdem Dörter abim (hakkını helal etsin bizim kelime hazinemiz, dilimiz yetersiz kalır Erdem Dörter'i tarif etmede) biz çok minnettarız, hayata dair öğrendiklerimiz çok, kendisini ailece tanımaktan çok bahtiyarız.

Birinci nesilden iyi eğitim almış, kendini yetiştirmiş 6 dil konuşan gurur abidesi Dorter'ler daha çok olması ümidiyle.

Fakir Baykurt, Akif Pirinçi Feridun Zaimoğlu gibi daha birçok edebiyatçı yazarlar var.

Film, sinema, televizyon, skeç, tiyatro, kabare, gazetecilik yapan, bir Türk nüfusu sektörde başarılı işler yapmaktalar.

Aralarında önemli uluslararası ödüller alanlar ciddi bir sayıda.

Tabii daha birçok gurbetçi 3 - 4 nesillerin yetiştiği her alanda ve Avrupa'dan dünyanın bir çok yerinde çalışmalar yapan mühendislerimiz, akademisyenlerimiz, bilim insanımız işlerinde dünyanın en iyileri olarak varlar.

Bizim isteğimiz Dünyanın birçok yerinde kendini iyi yetiştirmiş çalıştıkları işlerde en iyileri olan Türkleri Ülkemize katkı sağlama imkânı ve fırsatı verilmeli diye düşünüyorum.

Burada maalesef birçok başarılı ismi yazma cesareti göstermedim çünkü Türkiye'de hiç kimseye isminin önüne bir sıfat, ek koymadan tarif edilmiyor hain, şerefsiz, ajan daha yazmaya çekindiğim yazamadığım ifadeler.

Einstein’ın bir sözü var ; diyor ki “İnsanlardaki önyargıyı parçalamak, benim atomu parçalamamdan çok daha zor”

Dolayısıyla her nerede olursa olsun insanımıza sahip çıkalım, onların anlamanız için, Türkiye'de Türk olarak yaşamanın zorluğunu bilenlere sesleniyorum.

Siz Türk olarak Alp dağlarının eteğinde 300 haneli Alman, Avusturya, İsviçre köyünde, siz Türk olarak Hollandalı, Fransız, ABD vatan hasreti ile Avustralya'dan annenizin cenazesine katılamamayı yaşadınız mı ?

Siz iş yerinizde göçmen muamelesi gördünüz mü?

Çocuğunuz Türk olduğu için talebeler ve eğitimciler öğretmenler tarafından ayrımcılık yaşadınız mı?

Siz hiç Milli ve Dini Bayramlarda yalnız kimsesiz hüzünlü içinize kapalı yaşadınız mı?

Batı Avrupa Türkleri ekonomik olarak çok bedel ödediler birçok şey kayıp ettiler.

Lakin ÜMITLERINI çalmayın!

Neyse çok şey var yazılacak

Kalın sağlıcakla

Almanya Köln 2020

[email protected]