Türk Milletinin 16 Yıldır kendisine hak etmediği halde verdiği krediyi bir mirasyedi gibi harcayarak Ülkemizi Ekonomiden Sağlığa, Eğitimden Güvenlik ve Dış Politikaya kadar her alanda içinden çıkılmaz bir noktaya getiren ve bunu dolaylı olarak ikrar eden AKP’nin söylemlerinin inandırıcılığını tamamen kaybettiği görülmektedir.

“Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye - Yaparsa Yine AK Parti Yapar” başlıklı Beyannamesi ile artık bu partinin her şeyde olduğu gibi söylem ve vaat konusunda da denizi tükettiğini çok rahatlıkla ifade edebiliriz.

Şöyle ki; Laf kalabalığı içerikli 360 Sayfalık Beyannamede ilk olarak öne çıkan husus; Yeşilköy Atatürk Havalimanı ve bazı şehir Stadyumlarının yerine “Millet Bahçesi” adı altında Parklar yapılması şeklinde basite indirgenen bir beyannamesi söz konusudur.

Dikkati çeken diğer bir husus Kamu Yatırım Programındaki yaklaşık 5.000 Projeden seçilen 146 rutin ve çoğu da önemsiz Projenin “Parti Malı” gibi sunulmuş olmasıdır.

AKP 2002 seçimlerinde vaat ettiği;

2023 yılında 25 bin dolar FBMG,

Aylık 100 TL taksitle dar gelirliyi ev sahibi yapma,

Bütün İlköğretim öğrencilerine Tablet dağıtma vaatlerinden hiç bahsetmezken, Bunun yerine;

Son 11 Yıldır havadan aşağı inmeyen ilk “Milli Savaş Uçağını” ve

Bir türlü trafikte yerini alamayan “Yerli Otomobili” üretme,

yıldır sözde fizibilitesi henüz tamamlanan “Zihni Sinir Projesi” niteliğindeki “Kanal İstanbul” söylemini sürdürmeyi tercih etmiştir.

AKP’nin küçük ortağı MHP’nin günlük olayları anlatan basit rapor şeklindeki 130 Sayfalık ve “Milli Diriliş Kutlu Yükseliş-Cumhur İttifakı Millet Aklı” hamaset edebiyatına giriş başlıklı Beyannamesi ise; Yürütme Erkinde temenniden başka hiç bir söylemi olmayan, açık ifadelerle Yasama Organında AKP’ye koltuk değnekliğine devam edileceği hususunun net bir şekilde vurgulanmış olması oldukça dikkat çekicidir ki, Cumhurbaşkanı Adayı çıkaramayan bir Partinin İktidar Hedefinin de olmaması ve kendisine hala oy vermeyi düşünenlerin iradesine saygısızlığın tabii bir sonucudur. “Eylemsiz Doçent”e “Hareketsiz ve İddiasız” bir koltuğa yapışmak da yakışmıştır doğrusu...

CHP’nin “Millet İçin Geliyoruz” başlıklı 240 Sayfalık Seçim Bildirgesi içinde bazı somut söylemler olmakla birlikte, daha çok elitist bir anlayışla hazırlanan detaylı Bürokratik Rapor ve Doktora Tezi benzeri Akademik Çalışma niteliğinde görülmektedir.

Parlamenter Demokratik Sisteme dönüşü odağına alması en olumlu yanı olmakla birlikte;

“Kürt Sorununa Eşit Yurttaşlık Temelinde Çözüm”,

“AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartını Uygulamak” ve “Anadilde Öğrenim Hakkı” gibi Üniter yapıya zarar verecek hususlar mahzurlu söylemler olarak dikkati çekmektedir.

Son 16 yılda hiç bir varlık gösteremeyen SP ise, konjonktürel fırsatları değerlendirerek Parlamentoda birkaç temsilci ile de olsa yer alma hedefine yönelik olarak “Türkiye Vizyonu” başlığı altında cılız ve 19 sayfalık bir metin ile yarışta yer almıştır. Metinde “Kürt Meselesi” başlığı yer almış, daha sonraki ilave açıklamalarda ise “Anadilde Eğitimin” Anayasal Güvence altına alınacağı ifade edilmiştir.

24 Haziran Seçimlerinin Yeni Alternatifi İYİ Partinin, bu 4 yetersiz Beyannameye karşılık, 130 sayfalık “Milletimizle Sözleşme” başlığı altındaki Beyannamesi maalesef genel geçer ifadelerin çoğunlukla yer aldığı bir metin olmuştur.

Beyannamenin başlığının ise 250 bin civarında rekor imza ile sağlanan “Milletin Adayı” söylemi ile uyumlu olduğunu söylemek mümkündür.

Gerek Milliyetçi camianın destansı şekilde verdiği demokrasi mücadelesinde MHP Kongresinde yaşanan hukuksuzluklar, gerekse ülke genelinde yaşanan Hürriyetlerin kısıtlanması ve tek adam rejimine gidişe dur demek gibi İYİ Partinin Kuruluşunda etkili olan hususlar Parlamenter Demokrasiye en kısa sürede dönüş, Adalet, Hukuk ve Hürriyetlere vurgu yapılması sonucunu ortaya çıkarmıştır.

“Beştepedeki Saray Yerine Tekrar Çankaya’nın Cumhurbaşkanlığı Ofisi Yapılması, Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesinin İptali, OHAL’in Kaldırılması, Takipteki Kredi Kartı Borçlarının Silinmesi, Gençlere İş ve Maaş ile TRT’nin Satışı” vb. gibi hususlar dikkat çekmektedir.

Beyannamede “Türkiye İYİ Olacak” ana sloganına uygun olarak

“Nasıl İYİ Olacak” sorusuna ilişkin net cevaplar yer almasa da;

Seçmenin günlük hayatına dokunan, daha çok dikkat çekici somut söylem ve vaatlerin, İYİ Parti Cumhurbaşkanı adayı olarak Genel Başkan Sayın Meral Akşener’in seçime kadar ilave söylemleri arasında, bundan sonra kalan 17 günlük sürede sıklıkla yer alarak bu soruya tatminkar cevaplar verilebilmesi durumunda, seçmen nezdinde daha fazla kabul göreceği kuvvetle muhtemeldir.

Dileğimiz İYİ olanın kazanmasıdır ki Türkiye İYİ Olsun.

Fikret Artan

Editör: TE Bilişim