* 17 yıl içinde 1 Trilyon 36 milyar $ Dış ticaret açığı, 575 milyar $ cari açık verecek şekilde, ülkemizi ucuz döviz kuruyla ithalat cennetine dönüştürmeseydik,

* 2002 yılında toplam tasarruf oranımız GSYH'nın %23'ü iken, bu oranı %11'e düşürmek yerine %30'lara çıkarıp, bu tasarrufları yatırımlara dönüştürebilseydik,

* 129 milyar $'lık dış borcu 460 milyar $'a çıkarmasaydık veya aldığımız dış borçları betona gömmek yerine verimli alanlarda, teknoloji ve döviz üreten yatırımlara dönüştürebilseydik,

* Hazine ve gelir garantili 146 milyar $'lık YİD projeleri yerine, yüksek teknoloji ve sanayi üretim bölgeleri yatırımları yaptırabilseydik,

* Sanayimizin ihtiyaç duyduğu ara malı ve hammadde ithalatımız, toplam ithalatın %71'ini oluşturmasaydı,

* Her yıl doğrudan yabancı yatırımları 24 milyar $ (2007-2008) seviyesinde tutmayı becerebilseydik,

* MB'nın döviz rezervleri 200 milyar $ seviyesinde bulunsaydı,

HER GECE DÖVİZ ATAĞI NÖBETLERİ TUTMAK VEYA HERGÜN YENİ BİR "DIŞ GÜÇLER" SENARYOSU ÜRETMEK YERİNE, HUZURLU BİR ŞEKİLDE GELECEK NESİLLER İÇİN DAHA BÜYÜK HEDEFLERİN PLANLAMASINI YAPAN BİR ÜLKE OLURDUK !

Av. Rubil Gökdemir TÜM YAZILARI

Editör: TE Bilişim