Libya tezkeresi oylamasıyla yine ülke ikiye bölündü.

Ülkenin yarısı diğer yarısını hainlikle suçluyor!!

Allah size akıl ve iz ‘an versin. Basiret nasip etsin.

Daha hiçbiriniz, Libya’ya niçin gittiğimizi…orada ne yapacağımızı, bilmiyor.

Ama ahkâm kesmede üstümüze yok.

Sadece şu uyarıyı yapmak istiyorum.

Libya’nın mevcut hükümeti, başta ABD olmak üzere,ulusal devletler tarafından kabul edilmiş,hatta kurdurulmuş bir hükümet.

Bu hükümetin, ABD’ye sormadan, onun tasvibi olmadan çiş yapmaya dahi gidemeyeceğini kavrayamayan bir şahıs olabilir mi?

İşte o ABD hükümeti bizi oraya çağırıyor.

İşte bunu düşünmek zorundayız…

Gidelim, diyenler haindir demiyorum.

Gitmeyelim diyenler de haindir demiyorum.

Allah rızası için biraz düşünelim diyorum.

Bu ülkede muhalefetin etkili bir siyaset yapma gücü ve şansı yoktur.

Bu sebeple muhalefetin yaptığı, iyi de olsa, kötü de olsa, takılıp da üzerinde tartışmaya değmez!

Sadece zaman kaybı olur.

Çünkü sonuç hiç bir şeyi değiştirmez.

Onun için, havanda su dövmenin anlamı yok.

Ülkeyi ilgilendiren, iktidar kanadının icraatlarıdır…

İktidarın güzel yaptığı bize fayda sağlar. Yanlış yaptığı da zarar verir.

Şimdi gelelim konuya;

Yukarıda da belirttiğim gibi, Libya’ya girişimiz konusunda hiç bir detaylı bilgim yok.

Ancak, geçmişte yaptığımız yurt dışı çıkışlarına baktığımızda yaşadıklarımız yine beni endişeye sevk ediyor!

İlk harekâtımız Fırat Kalkanıydı.

Buna karar vereceğimiz günlerde hükümet kanadı ve basın, olaya şöyle bir giriş yaptı.

“ABD, İngiltere ve İsrail istemiyor ama bu harekâtı mutlaka yapacağız”

Safiyane bir şekilde şöyle düşündük;

“Bunlar istemediğine göre, bu harekât Türkiye için mutlaka faydalıdır.”

Harekât başladı…

Aradan 20 gün veya bir ay geçti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Avrupa’da bir toplantıya katıldı.

Bütün Avrupa devletlerinin dışişleri bakanları bizimkini tebrik etmek için kuyruğa giriyor.

Diyorlar ki, “bu harekatı yapmakla çok güzel yaptınız.. Sizi tebrik ediyoruz.”

Bizimki de çok alçak gönüllü.

Cevap veriyor.

“Arkadaşlar, bu harekatı biz yalnız başımıza yapmıyoruz ki. Başta ABD olmak üzere tüm koalisyon güçleriyle birlikte yapıyoruz.”

Dünya başımıza yıkılıyor!

Başlarken tvlerden bize ne söyleniyordu.

Avrupa’da nasıl bir değerlendirme yapılıyor.

Afrin Harekatında da ABD “Bu harekatı yapın. Orada bizim operasyonlarımız yok” diyerek bize yol göstermişti…

Orada yaptıklarımızın ne tür sonuçlar doğurduğunu, kimlerin işine yaradığını yazsam ya beni hain,vatan millet düşmanı ilan eder, yahut da devleti yönetenlerden soğursunuz.

Şimdilik bu yoruma girmiyorum.

Sadece şu kadarını söylemek istiyorum;

Oralara girdiğimizde, 3.000 çapulcunun bulunduğu Kobani’de şu anda 100 bin kişilik silahlı, eğitilmiş bir ayrılıkçı güç var!

İşte meyvesi budur!

Bu sebeple Libya olayına mütereddit bir anlayışla bakıyorum.

Editör: TE Bilişim