Sönmez yazısında "Behçet Saatcı’nın Büyükşehir’e adaylığını açıklaması sadece Osman Gürün’e olan muhaliflikle yada Başkanlık koltuğuna talip olması ile tarif etmek çok büyük haksızlık olur." dedi.
Habererk Muğla temsilcisi Mete Sönmez şöyle devam etti "Behçet Saatcı, Türkiye’deki ittifak sisteminin seçmene dayattığı alternatifsiz “iki aday” zorlamasına ve partilerin “Atama” adı altında seçmene “Dayatma” politikasına karşı bir hareket başlattı."

Habererk Muğla temsilcisi Mete Sönmez "İttifak, Dayatma ve Behçet Saatcı" başlıklı yazısı şu şekilde;

Türkiye, “Koalisyonlar devrini bitirecek olan” Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine girmesinin akabinde, koalisyonlardan daha tuhaf bir sistem olan “İttifaklar” dönemi ile tanıştı. Sözde her parti bağımsız olsa da, mecburi olarak birbirlerine bağlandılar. Önce Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde, şimdi de yerel seçimlerde ittifak kurdular.

İttifakın dayatmasının sıkıntılarını hem partiler hem de seçmen pek çok il ve ilçede yaşadı. Bunun en büyük örneği İzmir’de Millet İttifakı’nda yaşandı. İttifak gereği CHP’nin aday gösterdiği İzmir’de, Tunç Soyer’in babasının geçmişi ittifak ortağı İYİ Parti’de büyük rahatsızlığa yol açtı, partili ile yönetimi karşı karşıya getirdi.

Ve bu seçimin ikinci büyük sıkıntısı ise özellikle CHP kanadında yaşanan “Atanan Adaylar” oluşturdu. Ak Parti kurulduğu günden bu yana parti içi demokrasiyi uygulamayan ve adayını Ankara’nın belirlediği bir politika izliyor zaten. Buna partililerde alıştı ve adayın atama ile belirleneceğini benimsediler ki birçok il ve ilçede aday adaylığına başvuran bile olmadı. Muğla Büyükşehir’de buna dahildir.

Ancak kendini demokrasinin temel taşı olarak nitelendiren CHP’nin de “Atama” ile seçmene aday dayatması büyük sıkıntı yarattı. Partililerin çok ciddi şekilde dillendirmesine rağmen Ankara seçmenin sesine kulak vermedi.
Özellikle Muğla, bu yerel seçimde Türkiye’nin en sıkıntılı ili oldu dersek yanlış olmaz. Büyükşehir bazında seçmen için “İttifak”ın getirdiği alternatifsiz “İki adaylı” tercihe, özellikle CHP’nin “Adayı atama” adı altında Genel Merkez’in dayatması da eklenince CHP’li seçmenin ciddi bir kısmını isyan ettirdi.

CHP ve İYİ Parti’nin kurduğu İttifak gereği iki partinin CHP’nin Büyükşehir Adayını destekleme kararına karşın, ilçelerde ise herkesin kendi adayı ile yarışmasına en ciddi tepki Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı’dan geldi. Geçtiğimiz günlerde Muğla’daki ittifaka rest çeken Saatcı, o zaman ortaya koyduğu “Düzelmezse adayım” sözünün arkasında durdu ve Bağımsız olarak Büyükşehir’e adaylığını açıkladı.

Seçilir yada seçilmez orasını 31 Mart akşamı öğreneceğiz ancak şu bir gerçek. Behçet Saatcı’nın Büyükşehir’e adaylığını açıklaması sadece Osman Gürün’e olan muhaliflikle yada Başkanlık koltuğuna talip olması ile tarif etmek çok büyük haksızlık olur.

Behçet Saatcı, Türkiye’deki ittifak sisteminin seçmene dayattığı alternatifsiz “iki aday” zorlamasına ve partilerin “Atama” adı altında seçmene “Dayatma” politikasına karşı bir hareket başlattı. Sadece Saatcı olarak değil diğer partilerinden ayrılıp aday olan kişilerle ve onların arkasındaki kitle ile de, Muğla bu seçime damgasını vuran ildir bence. Muğla’da azımsanamayacak bir kesim bu seçim sürecinde partilerin uyguladığı “demokrasiden bi haber dayatma politikasına“, Ankara’dakiler başta olmak üzere, oturduğu yerden seçmeni alternatifsiz bırakanlara, “Sen değil ben seçerim” restini çekti. Rest çeken kesimin kaç kişi olduğunun cevabı ise 31 Mart akşamı belli olacak.

Kaynak : https://muglayerelhaber.com/ittifak-dayatma-ve-behcet-saatci/

Editör: TE Bilişim