Hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, “Her ilde bir FETÖ'cü kurtarma borsası oluşmuş” diyerek çarpıcı iddialar ortaya attı.

Dilek Güngör, “FETÖ’cü kurtarma borsası” başlıklı yazısında, “Bank Asya'da parayı yöneteni çıkar, gariban öğretmeni karı-koca içeride tut. Damatları bırak, kermesçi teyzeleri topla. Örgütün elebaşlarının elini kolunu sallayarak gümrük kapısından çıkmasını görme. Parası olanın ifadesinin cezaevinde alınmasına göz yum. Böyle uzayıp gider...” diyerek FETÖ tahliyeleri ve tutuklamalarındaki dikkat çeken ayrıntılara işaret etti.

“HER İLDE BİR FETÖ'CÜ KURTARMA BORSASI OLUŞMUŞ”

“Eee hani bu yargı ve emniyet Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) temizlenmişti?” diye soran Dilek Güngör şöyle devam etti:

“Geldiğimiz noktaya bakın. FETÖ ile kelle koltukta mücadele eden hakim, savcı ve emniyet güçlerini tenzih ediyorum. Ancak edindiğim istihbaratlar, maalesef, bu işin bilerek sulandırılmaya çalışıldığını hatta bol sıfırlı bir rant pazarlığına dönüşmeye başladığını gösteriyor. Son günlerde nereye gitsem duyduğum bazı vahim iddialar var. Söylenenlere inanmak istemesem de bu iş dedikodu boyutunu çoktan geçmiş durumda. FETÖ soruşturmaları kapsamında içeri atılan örgütün bazı kilit veya paralı elemanlarının serbest kalması için bir tür tahliye oyunu oynanıyor. İddialara göre, her ilde bir FETÖ'cü kurtarma borsası oluşmuş. Mahkumun önem derecesine ve parasına göre serbest kalma maliyeti belirleniyor. Misal, kiminden 100 bin, kiminden 1 milyon, kiminden 10 milyon TL isteniyor.”

“FİYATTA ANLAŞTIKTAN SONRA…”

Dilek Güngör, “Bu iş için özel olarak uğraşan avukatlar dahi türemiş” diyerek FETÖ’cülerin nasıl serbest kaldığının ayrıntılarını şöyle aktardı:

“FETÖ'cüyü içeriden çıkarmak için akrabalarına ulaşan avukatlar, o kişilerle pazarlık görüşmelerine başlıyormuş. Fiyatta anlaştıktan sonra adım adım tahliye sürecine girişiliyormuş. Artık mahkumun serbest kalması için alınan para rüşvet çarkı içinde kaça bölünüyorsa...

Hatırlayan var mı bilmem. Daha önce hapisteki FETÖ'cülerin ellerine savcıların kağıtları tutuşturduğunu, onların da itirafçılık tezgahıyla içeriden çıktığını yazdım. Anlaşılan o yazıdan sonra çarka az da olsa çomak sokmuşum. Bir kısım tahliyelerin yapılamadığını öğrendim. Umarım bundan sonra da yukarıdaki iddialar ciddiyetle ele alınır. FETÖ ile mücadelenin çürük elmalarını temizlemek için başta hükümet olmak üzere HSYK ve Emniyet'e büyük görev düşüyor.”

Dilek GÜNGÖR'ün bu iddiasını güçlendirecek bir gelişme gecen haftalarda yaşanmış Yandaş gazeteci Cem KÜÇÜK hakkında bir dava açılmıştı.

İŞTE O HABER

Editör: TE Bilişim