Siz ki “Parti İçi Demokrasi” yolculuğundan ülkeyi işbirlikçi BOP’çu yönetimden kurtarmak amaçlı, bütün ‘vatansever’lerin ve ‘millici’lerin buluşacağı İYİ Parti’yi kurmayı başardınız, yelkenini rüzgâr ile doldurup tüm engelleme çabalarına rağmen seçime katılmasını sağladınız, eksik yanlış yapılanlara rağmen dışarıdan bakanlara halâ umut ve korku verecek menzillere ulaştırdınız..

“Türkmen göçü gide gide düzelir” demiş atalar ama bizde yanlışlar ardada ve umutlarımızı törpüleyerek süregidiyor.. En son yalandan bir kongre ile tüm yetki ve inisiyatif ‘Genel Başkan’ a teslim edildi.. “Efendim delege kendi özgür iradesi ile yetkilerini Genel Başkan’a devretmiştir, bu da delege iradesidir” söylemi masal.. Yakışan oydu ki Akşener, “Ben bunu kabullenemem, zûl addederim.. Biz zulmün ve istibdatın hüküm sürdüğü bir yapıdan, Parti içi demokrasinin kavgasını vererek geldik buralara, inandırıcılığımızı kaybederiz, çarşaf listeye devam !..” demeliydi, sonrasında da mutlaka yanında ekibinde olsun istedikleri için 15-20 kişilik bir “Anahtar Liste” sunsaydı delegelere.. İşte bitti gitti.. Doğrusu buydu, yapılan yanlıştı..

Yetti mi, bitti mi peki ?

Hayır, şimdi de “İl Başkanlarının İstifası” isteniyor.. Bu da yanlış..

Niyet haklı ve anlaşılır, ama metot yanlış !..

Tamam önümüzde bir seçim var, ve bir daha 4 yıl sonrasına kadar seçim olmayacak olağan şartlarda.. Önemli mi önemli.. Hata payını sıfırlamak lazım.. Eh o zaman yakın geçmiş seçimde beklenen performansı gösteremeyenlerden ve önümüzdeki seçimlere enerjisinin yetmeyeceği gözlemlenenlerden kurtulmak lazım.. Yerlerine beklentileri karşılayacağı umulan yeni görevlendirmeler yapmak lazım.. 

Buraya Kadar Doğru.. Yanlış Olan Bunun Yöntemi !

Siz ve biz MHP’de iken “Koray Aydın’ı destekleyen il teşkilatlarının delegesi ile birlikte görevden alınması” nasıl yanlış idiyse, aynı yetki kullanımının tezahürü olan bu “İstifa edin” talebi de yanlıştır.

MHP’de iken Akşener’in Milletvekili adaylığına izin vermeyen Bahçeli otoritesi ne kadar itici uzaklaştırıcı ise bu aziller de emsal boyutta itici ve uzaklaştırıcıdır..

Ben bu süre giden yanlışlıkların asıl sebepleri konusunda da bir kanaatin sahibiyim ama bunu yazmayacağım.. Şimdilik ayıpların sahiplerini içimden ayıplamaya devam etmekle yetineceğim..

Ama yanlışları ve çözümlerini yazmaya devam edeceğim..

Akşener, Özdağ ve Aydın.. Sözüm Size..

Sanmaktasınız ki “Biz etrafımızda bir kalabalık ve onun enerjisini topladık, biz ne yana gidersek onlar da peşimiz sıra gelir..”
Bu yanlış.. Gelmez..
Gelir, bir yere kadar.. Bir yerde bakar ki Bahçeli yönetim anlayışından bir farkı yok üslubunuzun, “Hadi Oradan” der.. “Benden buraya kadar” der..
Siz bunları AKP’nin koyun kalabalığına benzetiyorsunuz ama yanıldığınızı görürsünüz..

Size bir şey söyleyeyim de anlayın; 
2 ay önce bütün teşkilatlarda üye kampanyası yaparak ardından tam demokratik kongreler ile yeniden yapılanmaya gitmiş olsaydınız bu kurmay heyetin yerini koruyacağını garanti ederdim.. Ama bu ard arda yanlışlardan sonra bunu garanti görmüyorum..

Derseniz ki, “Madem artık yerimiz garanti olmayacak, aşağıdan yukarı yapılanmanın da zamanı geçmiş bizim için, bildik usullere devam”..

O da doğru olmaz.. Bahçeli’nin 16 yılda kemikleşmiş olan tek adam otoritesine baş kaldıran bu irade, sizinle de yolları ayırmanın bir yolunu yöntemini bulur !..

İster kendi hırslarınız için yapıyor olun siyaseti, ister ülkeniz ve milletiniz için ideal saikıyla.. İktidarınızı sürdürmenizin bir tek yolu vardır, iradeyi sahibine teslim etmek..

Oy veren ve oy toplayan seçmen ilçe başkanını da genel başkanını da kendi seçecek !

Kim ona bu hakkını teslim ederse, onun seçilmesi en tabii sonuç olur.. 

Ta ki, seçildikten sonra yaptıkları ve yapmadıkları ile de devamlılığını sağlamak kabiliyeti olacaktır..

Hülasa, siz dama kiremit döşemenin telaşındasınız görülüyor ama, toprak altınızdan kayıyor hanımlar ve beyler..

Bir şeyi fark edin;

Siz ardınızda topladığınız kalabalığı gittiğiniz yöne sürmüyorsunuz, bir fikrin etrafında öbeklenen kalabalık sizi kendisine öncü yaptı..

Yönü siz belirlemediniz,belirlemiyorsunuz.. 

Yön belli, hedef belli, siz kale kapısını açacak “koç başı” sınız !..

Ve.. bu ulvi göreve layık olabildiğiniz sürece orada olursunuz !
***
Bir sözüm de İYİ Parti’nin enerji kaynağı olan kalabalıklara ;

Siz de layık olduğunuz üzere yönetilirsiniz ! Ya kendi ortak iradenizle, yada iradenizi ipotek ettiklerinizin keyfiyetiyle..

Editör: TE Bilişim